Aiden'e şiddetle devam eden küfürleri bir süre sonra son bulmuştu. Öfkesi biraz yatışmaya başlayınca biraz önce ki konuşmaları aklına getirmişti. Bu yüzden Slade'e dönerek soru sormuştu.
"Benim Gelişim Merkezi olmadan yetişim yapabilecek olmam, o çocuktan daha fazla potansiyelli olacağım anlamına mı geliyor ? Anlamadım... Bu gezegende ki yetişim kurallarının büyük bir kısmını okudum.Tek bilinen yöntem Gelişim Merkezi Gelişimi. Ruh ile alakalı ise hiç bir bilgi yok. Gökyüzü Ölümsüzü olan insanlar bile doğru düzgün şeyler bilemiyorlar."
Aiden'in böylesine kilit noktaları fark edebilmesine sevinen Slade, tekrardan gülümseyerek konuşmasına başladı.
"Ruh, canlılar içerisinde ki en narin ve gizemli olan şeydir. Bu yüzden Ruh Lordları, evrende ki kadim ırklardan birisidir. Yine de senin bu tohum ve kitap ile yapacağın gelişimi hiç kimse önleyemez ve tahmin edemez. Gökler senin kaderini ve geleceğini mühürlemiş. Yani Zaman ve Kader ile ilgili yetişim yapan insanlar bile senin geleceğini ve kaderini göremez. Ben bile göremiyorum. Her neyse bu görüşme çok fazla uzadı. Bu tohum ve kitap ile neler yapacağın sana kalmış. Fakat şunu söylemek istiyorum. Bu tohumun önemi ve tarihi sandığından çok daha önemli. Bu yüzden sıkı bir şekilde geleceğin için hazırlanmalısın." dedikten sonra elini Aiden'e doğru salladı.
Tohum ve Kitap Aiden'e bir anda ulaşarak çevresinde dönmeye başladılar. Fakat Aiden, Slade'in ayrılacağını hissettiği için nesneler yerine ilgisini Slade'e vermişti.
"Daha yeni geldin. Hemen nereye gidiyorsun ?"
"Senin gibi bende 3 yıldır bu gezegendeyim. Emanetlerimi bıraktığıma göre Göklerin koyduğu kilit kayboldu. Beni yoldan geçen bir gezgin gibi düşün evlat. Emanetimi verdim ve gidiyorum. Tohum ile kaynaş ve yetişim konusunda kitaba güven. İleri de o kitabın kökenini öğrenmiş olacaksın. Bu yüzden ona iyi bakmalısın. Kaderinde bol şans Dünyalı!" diyerek kara bulutlar içerisinde kaybolmuştu.
Aiden kendisine aynı filmlerde ki gibi dünyalı diyen Slade'in arkasından buruk bir gülümseme ile baktıktan sonra çevresinde pır pır dönen tohuma bakmıştı. Yerinde duramadan sürekli dönüyor ve adeta bir komut bekliyordu.
Bu yüzden hem tohumu bekletmemek hem de yetişime başlamak isteyen Aiden, hayallerinin gerçek olmasını diledikten sonra düşüncesi ile birleşimi onayladı. Bunun üzerine tohum Aiden'in üzerine gelerek parlak kırmızı tozlara dönüştü ve Aiden ile birleşmeye başladı.
İlk başta Aiden'de herhangi bir değişiklik yoktu, her şey normal gibiydi. Fakat bir süre sonra vücudunda ki tüm tüyler diken diken olmuş ve zihninde ayrı bir boyutun bilinci oluşmuştu. Bu adeta boyutsal yüzüğün boyutunu bilincinde hissetmesi ve bilmesi gibi bir durumdu. Fakat bu sefer gelen yer, ruhun bulunduğu alanın ta kendisiydi.
Bu boyutun içerisinde hiçbir şey yoktu. Sadece gaz gibi bir form sirkülasyon yapıyordu. Aynı zamanda Aiden'in üstünde birleşmeye başlayan tohumun ışıltıları da boyutun merkezinde yağmur misali yağarak kayboluyorlardı.
Aiden'in vücudu bir kez parladıktan sonra sönmüştü. O anda Aiden'in kaşları havaya kalkarak şaşkınlıkla vücuduna bakmaya başlamıştı. İçinde ön görülemez bir kuvvet hissediyordu. Vücudunun her bir yerinde kan kırmızısı bir enerji geziniyor ve sirkülasyon yaparak vücudu dolaşıyordu. O anda kitap Aiden'in önüne gelerek kendisini açmıştı.
Kitap, Aiden'in vücudunda ki kan kırmızısı enerjiden etkilenmiş ve bu enerjiyi kendini çekerek özümsemeye başlamıştı. Kitap enerjiyi özümsedikçe değişmeye ve aurasını güçlendirmeye başladı.
Simsiyah olan kitap kapağı ve sayfaları, parlamaya başlamış ve kan kırmızı bir sonsuzluk işaretine dönüşmüştü. O anda havada süzülen kan kırmızı sonsuzluk işareti, saniyeler geçtikçe güneş gibi parlamaya başlamış ve birden Aiden'in sağ elinin üstüne atılarak kendini dövmeye dönüştürmütşü.
Dövmenin derisine işlenmesi ile sağ elini üstünde hafif bir acı hisseden Aiden, şaşkınlıkla elinin üstünde ki kan kırmızı rengindeki sonsuzluk mührü dövmesine bakıyordu.
Dövmenin oluşmasıyla birlikte sonsuzluk mühründen bir tür aura ortaya çıkarak Aiden'in ruh alanına ilerlemişti.
O anda Aiden'in zihninde bir isim yankılandı.
"Eternal Mührü."
Mühür aurasını gönderdikten sonra kan kırmızı sonsuzluk mührü parlamış ve tekrardan ilk geldiği kitabın holografik bir görüntüsünü Aiden'in önünde oluşturmuştu. Fakat ilk başta görünen eski ve zayıf görüntüsünden eser yoktu.
Oluşan holografik kitabın, altın sarısı kapağı ve kan kırmızı renginde sayfaları vardı. Kitabın üstünde ise sade bir şekilde Mutlak Yetişim Kitabı yazıyordu. Aiden daha mührü ve kitabı inceleyemeden kitabın ilk sayfası kendiliğinden açılmış ve Aiden'in önüne bir tür yüzük gelmişti. Yüzüğün üzerinde ise bir tür not vardı.
"Bu yüzük, seni rehin alan haydut liderinin elinde olan yüzüktü. Senin yüzüğe göre daha büyük bir yüzük. Ortalama bir ev büyüklüğünde olması gerekiyor. Ayrıca 3 yıldır burada ölen kişilerin hazinelerini felan da içerisine koydum. Daha sonra incelersin. Uzun bir süre birbirimizden haber alamayacağız. Bu yüzden bunlar sana son hediyem olacak evlat." yazan not, Aiden'in kan kırmızı rengine dönen gözlerinin hizasına gelerek son sözlerini işlemişti.
"Evrenin en güçlü varlığı olmaya hazır mısın evlat..."
Notun okunması bittikten sonra not kendi kendine ateş altında kalmıştı. Bunca hediyenin ve yardımın arkasında Aiden'in aklında sadece bir isim gelmişti.
"Teşekkür ederim Slade... Artık bende yetişim yapabileceğim. Vay be, okuduğum onca novel ve manga gibi fantastik güçler edinebileceğim. Gerçekten ilginç olacak!"
Bir süre sonra kitabı açarak okumaya başladı. Kitabın ilk sayfasında sadece yazı vardı. Adeta bir bilgilendirme sayfası gibi gözüküyordu. Bu yüzden Aiden sesli bir şekilde ilk sayfayı okumaya ve sindirmeye başladı.
"Yggdrasil ağacının en güçlü ve potansiyelli olan tohumu Ruh Tohumudur. Ondan hemen sonra ise çeşitli tohumlar arasından Mutlak ve Hanis Tohumları en güçlü olarak gelir. Ruh Tohumu sahibinin Gelişim Merkezine sahip olmaması gerekir. Fakat kişi bir kere Ruh Tohumu ile birleşip, Ruh Yetişimine başlarsa, durdurulamaz şekilde güçlenmesi an meselesidir. Mutlak Yetişim Kitabı, Ruh Tohumunu en etkili şekilde kullanılması için türlü bilgiler ile dolu olan bir kitaptır. Ayrıca Gökler vasıtası ile sürekli kendini yeniler. Fakat Mutlak Yetişim Kitabının içerisinde ki şeyleri yapmak bile büyük yetişim kaynakları gerektirir. Bu yüzden başlayacak kişi için kaynakların önemli olduğunu anlaması önemli bir konu."
İlk sayfada sadece bunlar yazıyordu. Yine de bu yazan şeyler bile Aiden'i heyecanlandırmaya yetmişti. Bu yüzden hızla hareket ederek diğer sayfaya geçecek iken, mekan birden sallanmaya ve yıkılmaya başlamıştı. Adeta deprem gibi bir şey oluyordu. Dışarıdan cam kırılma sesleri gelirken, içeri deki zeminin çatlamaya ve yer yer yarıklar oluşturmaya başlamıştı.
"Oh... Ruh Lordu Slade'in gitmesi ile birlikte kalkanlar kırıldı ve kurulmuş olan kalıntıda görevini tamamladığı için yok olmaya başladı. Ejderha İmparatorluğunun adamlarının buraya girmesi an meselesi. Acilen buradan tüymem lazım. Daha sonra Kutsal Yıldız Tarikatına geri dönebilirim." diyerek hızla koşmaya başladı.
Bir yolla bu kalıntının her bir karışını zihninde hissedebiliyordu. Kalın sis tabakası ona hiçbir şey ifade etmiyordu. Bu yüzden doğruca kalıntının boş olan çıkışına doğru koşmaya başladı. Güçlerini yeni kazandığı için hiç alışık değildi. Alışık olmamasını geç, 3 yıl öncesine kadar ölümlü birisiydi. Bu yüzden şu anki hızı bile yüksek geliyordu.
Zihninde ki bilgilere göre gittiği yönde ki çıkışın ilerisinde bir tür orman vardı. Bu orman kısmen Temel Kurma Alemi yetişiminde canavarların yaşadığı bir ormandı. Kısmen de olsa Genişleme Alemi canavarları da bulunuyordu.
"Bu ormanda güçlerime alışkanlık edinebilirim. Hiç ormanda yaşama tecrübem olmasa bile dayanmak zorundayım. Yoksa buradan çıktığım anda bu ölümlü halimle nasıl hayatta kaldığım hakkında sorguya tutulurum. Gözlere çarpmadan Kutsal Yıldız Tarikatına dönmem gerekiyor." diye düşünmüştü.
Ölme duygusu bile Aiden'de derin bir stres yaratmaya yeterken, daha güçlerini yeni kazanmışken ölmeyi hiç mi hiç istemiyordu. Bu yüzden zihninden daha hızlı koşması gerektiğine kendisine inandırmıştı.
Aiden'in düşüncesi ile birlikte ruh alanından çıkan enerjiler, doğrudan ayağa yönlenerek ufak ufak kıvılcımlar yaratmış ve Aiden'in hızını aniden attırmışlardı. Aiden'de hızının arttığını fark etmiş ve az kalsın ayak uyduramadan düşecek duruma gelmişti.
"Lanet..! Bu kadar zor olmaması gerekiyordu. Ben ana karakter değil miyim arkadaş ? Doğuştan alışık olmam gerekirdi..." diyerek söylene söylene kalıntıdan çıkmış ve son sürat ormana doğru koşmaya başlamıştı.
Kalıntının karanlık sisleri, Aiden'i gizlemişti. Aiden ormanın vahşi seslerinin kulağına çarpması ile birlikte duraklamış ve etrafına bakarak güvenli olup olmadığına bakmıştı.
"Pekala... Kalıntı içerisinde beni fark etseler bile karanlık sisler sayesinde nereye gittiğimi bulamazlar. Ormana ulaştım fakat hiç tecrübem yok. Bu yüzden klasik novel tarzından yürüyelim. Bir mağara veya şelale yanı yetişim yapabileceğim bir ortam lazım..!"
Aiden bu düşünceler ile hınzırca gülümsemişti. Henüz bilmese de yetişime başladığı için duyuları gelişmişti. Bu yüzden kulağına gelen su sesiyle şeytani gülümsemesi artmış ve sesin kaynağına doğru gitmeye başlamıştı.
"Güçlerimizi anlama zamanı!"
Bilinen Gelişim Alemleri;
Temel Kurma Alemi -> Genişleme Alemi -> Yükselme Alemi -> Enerji Alemi -> Enerji Çekirdek Alemi -> Dünya Çarkları Alemi -> Kadim Dünya Alemi -> Yeraltı Ölümsüzü Alemi -> Gökyüzü Ölümsüzü Alemi
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..