Aiden telaşlı bir şekilde arabada beklerken, kısa bir süre sonra arabasına Han Sahibi ve Paralı Askerlerin Lideri gelmişti. Görünüşe göre yönetim arabası burasıydı. Böyle olmasına rağmen, Aiden güvende hissetmiyordu. Kafilede Enerji Alemi üstatları vardı. Buna rağmen bu çıldırmış kurtların, buraya katledeceklerine dair büyük bir özgüvenleri bulunuyordu. Bu yüzden Aiden, John'a dönerek "Kıdemlim, yolumuz üstünde tehlikeler olacağını seziyorum. Belki bana paranayok dersiniz ama baş edemeyeceğimiz türden tehlikeler..." demişti.

Bunun üzerine John ve Paralı Askerlerin Lideri birbirlerine bakarak gülmüş ve hatta kahkaha atmışlardı. Bir süre sonra Aiden'in ifadesi değişmediğini gören Lider, göğsüne vurarak kendini tanıttı.

"Benim adım Marcel Logic! Enerji Alemi Zirve aşamasında bir yetişimciyim. Hayatım boyunca bu yollarda yüzlerce kafileyi korudum. Merak etme evlat. Endişelerini anlıyorum. Paranı verdin, bu yüzden ben ve grubum tarafından korunacaksın. Yolculuk 20 saat civarı sürecek. Bu yüzden arkana yaslan ve yolculuğun zevkini çıkar."

Aiden bu iki asalağa bir şey anlatamayacağını anladığı için, kafasında duyduğu sese kulak vermeyi seçti. Görünüşe göre kurtlar onun varlığını hissetmişlerdi. Bu yüzden ona zarar vermek istemedikleri gibi, arabada kalırsa zarar görmeyeceğini bildirmişlerdi.

Yine de Aiden "Pekala kıdemlim..." diyerek yanıtlamış ve pencereden dışarıyı izlemeye başlamıştı. Kafile hareket haline geçtikten sonra 'Ağzınıza s*çtıkların da göreceğim ben sizi...' demiş ve kitabına gömülmüştü. Okuduğu kitap, karanlık elementi ile ilgili bir kitaptı.

"Şu anda vücudumda Karanlık Elementi var. Fakat Karanlık Elementini kullanırken, duygularım hatta iradem etkileniyor. Bu durum tam dönüşüm yaptığımda daha da kötü hale bürünüyor. İşin özünde okuduğum noveller de bile Karanlık Elementi, kontrolü en zor olan, en habis ve korkutucu element. Yine de bir şekilde bu kontrolü sağlamam gerekiyor. Belki de bu kitaplar işimi görebilir. Birazcık bile olsa..."

Aiden kitaplara gömülmüşken, zaman su gibi akıp gitmişti. Yolculuğun ilk 15 saati geride kalmışken, Anger Şehrine sadece 2 saatlik zaman kalmıştı. Aiden'in odağı son raddeye gelirken, Marcel bu çocuğa anlam veremiyordu.

"Biraz sakin olmalısın evlat. Bak sadece 2 saatlik yolumuz kaldı. Yakında..."

Auuuuuuvvv...!

Rrrgghtt...!

Dışarıdan gelen uluma ve hırlama sesleriyle Marcel birden sesini kesmiş ve dışarıyı dinlemişti. Tüm kafile arabaları birden durması ile birlikte Marcel ikiliye dönerek "Buradan ayrılmayın ve beni bekleyin." demişti. Fakat John da "Beni burada bırakamazsın." diyerek dışarı çıkmıştı. Araba bir tek Aiden kalırken, Alfa Dürtüleri son derecede çalışıyordu.

"Arrgghh...!"

İçinde Alfa Hisleri, dışarıda ki diğer alfalara tepki veriyordu. Aiden'in gözleri Alfa Kırmızısına dönmeye başlarken, dişleri, kurtlara benzer bir hale gelmeye başlamıştı. Alt ve Üst Çenesinde çıkmaya başlayan dişler, tehlikeli bir şekilde karanlık elementi ile kaplıydı.

"Argghh... Dönüşümü... Kontrol... Edemiyorum..."

Fakat Aiden'in iradesi tam bu anda son noktaya çıktığı için sadece dişler ve gözler dönüşmüştü. Geri kalan sabit bir şekilde kalmıştı. Fakat Alfa Hisleri hala aktifti. Özellikle dışarıdan gelen savaşma seslerini dinliyordu.

Bir süre bu savaşma seslleri son bulmuş ve fırtına öncesi gibi gelen bir sessizlik ortama hakim olmuştu. Aiden savaşın bittiğini düşünerek dışarı çıkmıştı. Fakat karşısında gördüğü binlerce kurt ile birlikte "Şu gerizekalı gibi dışarı çıkma huyumdan vazgeçmem lazım..." demişti.

Gözleri ve dişleri hala dönüşümlü haldeydi. Bu yüzden aynı bir kurt adama benziyordu. Binlerce kurt, inceleyen gözler ile Aiden'e bakarken, tüm paralı asker grubu, bu kurtlar tarafından çevrelenmiş ve ağızları kapatılmıştı. Özellikle John ve Marcel, pişman bir şekilde Aiden'e bakıyorlardı.

Bu çocuk onları uyarmasına rağmen, dinlememişlerdi. Aiden bu bakışları görmezden gelerek ne yapacağını düşünmeye başlamıştı. Buradan bir şekilde kaçmayı düşünüyordu. Fakat bir an sonra, diğer kurtlara göre boyutça daha büyük bir kurdun, ateşler ile kaplandığını ve kısa bir süre içerisinde insana dönüştüğünü görmüştü. Bu insanın uzun siyah saçları ve sarı parlayan gözleri vardı.

Aiden şaşkınlıkla adama bakarken, bu dönüşüm olayının ona özel olmadığını düşünmeye başlamıştı. Fakat Eternal Mührünün anlık olarak parlaması ve zihninde beliren bir takım kelimeler ile hafif rahatlamıştı. Kelimeler ise şunlardı.

"Soy Kullanıcıları<<<< Kurt Adamlar"

Aiden bu duruma aşırı heyecanlanmıştı. Önce ki dünyasında olan Kurt Adamlar resmen gerçekti. Hemde tam dönüşüm yapabiliyorlardı. Fakat Aiden'in heyecanının aksine, dönüşen adam öfkeli bir şekilde kurtlarla çevrili gruba bakıyordu.

Aiden'e sadece tek bir anlığına bakmış ve gruba dönmüştü.

"Aranız da ki kan emici manyağı vermeniz için son bir şansınız var. Yoksa hepinizi burada katlederim. Hiçbiriniz buradan canlı kurtulamazsınız."

İlk başta bu tehdit üzerine gruptan hiç bir ses çıkmamıştı. Aiden ise konuşmayı dinlediğinde "Kan Emici mi ? Lan! Yoksa..." demiş ve izlemeye devam etmişti.

Gruptan ses çıkmayınca, binlerce kurttan çıkan aura, gruba ayrı bir baskı yapmaya başlamıştı. Sadece Aiden etkilenmiyordu. Bir nedenden dolayı, Aiden'i koruyorlardı. Oluşan baskı nedeniyle nefes bile zor almaya başlayan gruptan birisi pes etmiş ve ayağa kalkarak birisini işaret etmişti.

İşaret ettiği kişinin beyazlaşmış bir teni vardı. İşaret edildiğini görür görmez, gözlerinin altı kılcal damarlar ile kaplanmış, gözlerinin beyazı dahil olmak üzere iki gözü de kapkaranlık olmuştu. Ağzında ise üst tarafta iki tane sivri diş çıkmıştı.

Bu durumla birlikte aurası güçlenmeye başlarken, dönüşen kurt gülümseyerek "Enerji Alemindesin ve zayıf düştün. Benimde Enerji Seviyesinde olduğumu düşünürsek..." demiş ve dişlerini ön plana çıkarmıştı.

"Tek bir ısırığıma bile dayanamazsın. Özellikle de yanında bir Kurt Venomu Hapı yoksa!"

Bu sözler, gözleri siyaha bürünmüş kişiyi oldukça rahatsız etmişti. Çünkü karşı tarafın haklı olduğunu biliyordu. Yine de ölmek istemediği için hemen pes et etmek istemedi.

"Köken Vampirler bunu sizin yanınıza bırakmaz! Beni şimdi bırakırsanız belki merhamet görürsünüz. "

Bu sözler ormanın içerisinde yankılanırken, her kurttan uluma ve hırlama sesleri gelmeye başlamıştı. Oluşan aura, çok öfkeli ve baskıcı bir auraydı. Kurtlar adeta vampiri çiğnemek istiyor gibilerdi. Yine de dönüşen kurt adam, elini havaya kaldırarak herkesi susturdu.

"Eh, sizin Köken Vampirleriniz varsa, bizim de Köken Kurt Atalarımız var. Ayrıca yapılan anlaşmadan bihabersin galiba..."

Vampir, anlaşma lafıyla yüz ifadesi anlık olarak değişmiş ama geri hızlı toplamıştı.

"Ne anlaşması!"

Vampiri istediği psikolojiye getirdiğini gören kurt adam, şeytani bir şekilde gülümseyerek "Bildiğin üzere uzun zamandır soylarımız arasında bir savaş vardı. Ta ki geçen gün boyutumuza gelen çok güçlü bir uzmana kadar... Bu uzmanın gücü bizim anlama yetimizin çok üstündeydi. Yine de tehdit etmek veya boyutu ele geçirmek yerine, sade bir anlaşma teklif etti." derken yürümeye başlamıştı.

"Bildiğin üzere Soy Kullanıcıları, gizliden de olsa dünyayı kontrol eden güçler. Gelen kişi, Tüm soy kullanıcılarının köken üyelerini bir araya topladı ve her birine ödüller verdi. Tek şartı ise, Soy Kökenleri arasında bir savaş yaşanmasını istemediği idi. Tabi ki alt soy kullanıcıları yani bizler, aramızda savaşabiliriz."

Bu sözlerin anlamını yeni yeni kavrayan vampir, derin bir şekilde yutkunarak, merhamet isteyen bakışlar sergilemeye başlamıştı.

Craackk..!

Fakat Kurt Adam laflarını bitirir bitirmez, hızlıca vampirin boynuna atlamış ve tek bir ısırık ile boynunu kırmıştı. Hemen ardından arkasında ki sürüye dönerek "Herkesi etki altına alın ve olayı unutturun. Etrafta ki kanları, Su Kurtları temizlesinler."

Bu emirlerden sonra Kurt adam, vampirin elinde ki depolama yüzüğünü alarak, Aiden'in yanına gitti. Kurt adam çok daha güçlü olmasına rağmen, ondan yayılan Alfa Aurası, Aiden'den daha kalitesiz idi.

Bunu oda fark etmişti. Bu yüzden inceleyen gözler ile Aiden'i izliyordu.

"Temel Kurma 2. seviyesinde olmana rağmen, Bir Alfa Kurt Aurası yayıyorsun. hatta yarı dönüşüm bile yapabilmişsin. Arkana bir bak..."

Aiden bu lafıyla emirleri yerine getiren kurtları görmüştü.

"Bunların her biri, aslında zeki yaşam formu. Ama bir Alfa değiller. Seni hangi köken kurt değiştirdi bilmiyorum. Ama sıfırdan bir Alfa olarak doğmak, çok nadir rastlanan bir şey."

Sözlerini bitirdikten sonra yüzüğe enerji gönderdi ve içerisine baktı. Sahibi öldüğü için yüzüğü bağlaması zor olmamıştı. Fakat içerisinde gördükleri ile yüzü asılmıştı.

"Kıdemlim...?"

Aiden'in şu anda en son istediği şey, bu adamın moralinin bozulup, kendisi hakkında vereceği kararları etkilemesiydi. Aiden'in ne düşündüğünü az çok fark eden kurt adam ise gülümseyerek yüzüğü onun eline verdi.

"Merak etme evlat. Sende bizim türümüzden sayılırsın. Yüzlerce kilometre öteden bile senin saf Alfa Auranı hissedebildik. Zaten bu yüzden ufak bir mesaj yollamayı düşündüm. Her neyse, şu asalaklar her bir şeyi unuttular. İleri de bana ihtiyacın olursa, bu ormana gel. Benim adım Klaus Warden."

Bu sözleri söyledikten sonra arkasına dönmüş ve gitmek için hazırlanmıştı. Aiden ise ortalıkta elinde yüzükle kalakalmıştı.

"Kıdemlim Yüzü...." diyemeden Klaus'un ona bakıp başını salladığını görmüştü. Kısa bir süre içerisinde tüm sürü, ortadan kaybolmuş ve kafile içerisinde ki insanlar arabalarına binmişler ve yolculuklara devam etmişlerdi. Bir şekilde hepsi denilen şeyleri yapmıştı.

Son arabanın içerisinde bir süre geçtikten sonra Marcel, gözünde parladığı ufak bir ışıkla kendine gelmiş ve Aiden'e dönmüştü.

"Bak dedim sana... Sadece 1 saat yolcuğumuz kaldı ve hiçbir şey olmadı. Bu kadar paranoyak davranma..."

Aiden, bu etki alma olayının harika bir şey olduğunu düşünürken, Marcel'e dönmüş ve alaycı bir yüz ifadesi ile "Bence sen yolculuktan sonra askerlerini bir say..." demişti.

John ve Marcel, Aiden'in neyden bahsettiğini anlamasa da, çocuk olduğuna verip üstelememişlerdi.

"Soy Kullanıcıları... Daha fazla bilgi lazım!"

Bilinen Gelişim Alemleri;

Temel Kurma Alemi -> Genişleme Alemi -> Yükselme Alemi -> Enerji Alemi -> Enerji Çekirdek Alemi -> Dünya Çarkları Alemi -> Kadim Dünya Alemi -> Yeraltı Ölümsüzü Alemi -> Gökyüzü Ölümsüzü Alemi