Bu sırada elinde bir numaralı kağıdı tutan bir genç, sahaya ilerlemişti. Hafiften heyecanlı olduğu belli oluyordu. Çocuk heyecanlı bir şekilde ellerini havaya kaldırarak bir şeyler mırıldanmaya başlamıştı.

"Ulan şimdi hatırladım da, daha önce hiç çağırıcı görmedim ben. Nasıl yapıyorlar acaba ?"

Çocuğun mırıldanmalarına odaklanan Aiden, çocuğun üstünde ki auranın güçlenmeye başladığını hissetmişti. Çocukta Temel Kurma 5. seviye gibi bir güç vardı.

Çocuk büyüsüne başladığında hemen önünde kızıl bir duman oluşmaya başlarken, dumanın içerisinde bir canlının silüeti az çok belli olmaya başlamıştı. Keskin kulakları dumanın dışarısına çıkmaya başlarken, tuhaf bir kuyruğu bile bulunuyordu. Görünen yerlerinde yer yer alev huzmeleri bulunuyordu.

Tüm arenayla birlikte Aiden'de şaşkınlıkta dumanlar arasında ki varlığa bakakalmıştı. Aiden kafasını öne uzatarak yanlış görüp görmediğini kontrol ederken gözlerini ovuşturuyordu.

"Lan! Yoksa bu..." diye düşündükten hemen sonra varlıktan ilk ses gelmişti

"Miiyyaavvv...!"

Aiden ile birlikte tüm seyirci kısmı şaşkınlıkla aşağıda ki duruma bakıyordu. Çocuğun çağırdığı varlık, tam anlamıyla bir Ateşli kediydi....

"Kedi... Bildiğimiz tüy yumağı olan bir kedi! Nasıl lan! Ne yapacak ? Karşısında ki düşmanı yalayarak felan mı öldürecek..."

Seyirciler kadar sunucu kadında şaşırmıştı. Bir çok aday test etmesine rağmen, tarikat tarihinde bir çok kurt, aslan veya kaplan türünde avcılar ile karşılaşmıştı. Fakat ilk defa bir 'kedi' ye rast gelmişti. Bu durum koskoca tarikat tarihinde bile ilk sayılabilirdi.

"B-Başka gösterebileceğin bir şey var mı ?"

Çocuk kedisinin bir şok yarattığını az çok gözlemleyebilmişti. Bu yüzden sağ elinde oluşturduğu ateş elementini sunucuya göstermişti.

"Güzel. Temel Kurma Alemi 5. seviye Çağırıcı ve Ateş Büyücüsü."

Sunucu kadında kafasıyla onaylayarak "İki numara gelsin!" demişti. Yöntemler aynıydı. Bir kişiye canavar çağırması istenmesinin yanında başka savaş özelliklerinin olup olmadığı soruluyordu. Bir çoğunda genelde kurt gibi yırtıcı hayvanlar bulunuyordu. Doğada bir çok canlı olmasına rağmen, diğerleri yırtıcılar gibi iş görmüyordu. Görenlerde oldukça nadir kısımdaydı.

Zaman yavaşça akıp geçerken, bir çok kişi geride kalmıştı. Seyirci kısmında ki 600 kişiden 500 tanesi test edilmişti. Aralarında sadece 250 kişi geçebilmişti.

"Neredeyse 4 saat oldu... Katılanların sadece yarısı kabul edildi. Anlamıyorum, adamlar canavar bile çağıramıyor ama katılmak için şanslarını denediler. İlk aşama sadece canavar çağıracaksın ulan."

Aiden'in gözlemlerinde bir çok kişi sahneye çıkmış ama canavar çağıramadığı için elenmişti. Bazıları ise sadece dumanı çağırabilmişti. İçerisinde canavar felan yoktu. Son kişide de aynı böyle olduktan sonra sunucu kadın, somurtan bir yüz ifadesi ile elindeki kağıda baktı. Kağıda bakması ile neşelenmesi bir olmuştu.

"Ejderha İmparatorluğunun Üçüncü Prensi Ned Holydragon. Sahneye geliniz."

Sunucu kadının numara söylemek yerine isimle hitap etmesi, Aiden'in bile sinirini bozmuştu.

"Or*spuya bak! Resmen ayrıcalıklı davranıyor... Gerçi kim bilir o konuma gelebilmek için nelerini vermiştir. Yetişim dünyası... Novellerde olduğu gibi burada da acımasız."

Prens Ned yavaş bir şekilde sahaya doğru ilerlerken, vücudundan saf bir karanlık elementi aurası yayılıyordu. Bunu fark eden Aiden, "Görünüşe göre Prens Ned hem Çağırıcı Tohumuna sahip olduğu için Çağırıcı hem de Karanlık Elementine sahip bir yetişimci. Genişleme Alemi 6. seviye yetişimi de düşünülürse, oldukça büyük bir savaş gücü olsa gerek." diye düşünmüştü.

İlk aşama çoktan anlaşıldığı için sunucu iki iki açıklama yapmakla uğraşmıyordu. Bu yüzden Prens Ned, sahaya gelir gelmez gözlerini kapatmış ve sözler mırıldanmaya başlamıştı.

Sözler söylendikçe, Ned'den yayılan aura artmaya ve şiddetlenmeye başlamıştı. Ned'in vücudunu merkez alacak şekilde 7 tane karanlık duman belirmişti. Birisi, diğer altısına göre daha büyük gibi gözüküyordu.

RRrggghhtyt...

Roooaarr...!!

Bir an sonra tüm dumanlar dağılmış ve içlerinden karanlık huzmeler ile kaplı bir Kurt Sürüsü çıkmıştı. 6 tane Karanlık Kurt görülürken, boyutça büyük olan ise Alfa Karanlık Kurttu. Alfa hariç hepsininde seviyesi Genişleme Alemi 1. seviyesindeydi. Alfa olan ise 2. seviyedeydi.

Tüm bu gösteriden sonra herkes kendi arasında konuşmaya başlamıştı.

"Bu harika! Kutsal Yıldız Tarikatının gözde Çağırıcı öğrencisi Dax Lore bile sadece 5 kurda sahip. Birisini Alfa olarak sayarsan, 4 kurt. Üçüncü Prens Ned ise 6 Karanlık Kurt ile birlikte 1 tane de Alfa Karanlık Kurduna sahip!"

"Gerçekten de öyle... Diğer İmparatorluklar karşısında artık ezilmemize gerek yok. Çağırıcı sınıfının yanında güçlü bir Karanlık Elementine de sahip!"

Bu tür konuşmalar devam ederken, girdiği hayal dünyasından çıkan sunucu, "Başka savaşma gücünüz ?" diye sormuştu.

Bu soru ile birlikte Üçüncü Prensin yüzünde ufak bir gülümseme olmuş ve katılımcılara bakarak sağ elini kaldırmıştı.

Elinden fırlayan karanlık huzme dalgaları, adeta ateş elementi gibi yayılmış ve anlık olarak şok dalgası gibi tüm arenayı karanlığa boğmuştu. sadece saniyeler süren bu hareket karşısında tüm katılımcılar etkilenmişti.

Sunucunun "Başarılı bir şekilde diğer aşamaya geçtiniz." lafıyla canavarları geri göndermiş ve yerine geri oturmuştu. Yaptığı gösteriden neredeyse tüm katılımcılar etkilenmiş gibiydi. Fakat Skyler ve Ashley hiçte etkilenmemiş gibi duruyordu. Hatta gözlerinde hafif küçümseme vardı.

Zaman geçtikçe sayılar azalmaya devam ediyordu. Üçüncü Prensden sonra bir çok kişi daha gelerek denemelerini yaptırmışlardı. Aynı şekilde bir kısmı elenirken, bir kısmı aşamayı geçiyordu. Fakat ortak olan genel olarak her birinin sadece bir tane canavarı bulunmasıydı.

"Pendragon Klanının Prensesi, Genç Neslin Lider Skyler Pendragon! Sahneye geliniz..."

Skyler'in isminin yankılanması ile birlikte katılımcıların bir kısmı ayağa kalkmış ve alkışlamaya başlamışlardı.

"Çok yaşa prenses...!"

"İmparatorluğumuzun ve bölgemizin ışığını burada da yansıt!"

"Gücün ne olduğunu onlara göster!"

Skyler bu bağırmalara hiç aldırmadan veya tepki vermeden ilerlemiş ve sahnenin merkezinde durmuştu. Yüzünü Aiden'in olduğu tarafa döndürerek kollarını çapraz olarak tutmuş ve oldukça sesli bir şekilde sözlerini söylemeye başlamıştı.

"EY GÖKYÜZÜNÜN YÜCE KORUYUCUSU..!"

"SESİMİ DUY VE SOYUNA İTAAT ET!"

"BU ŞANLI SAVAŞTA ARAMIZA KATIL VE BANA ZAFERİ TESLİM ET!"

"ADINI SÖYLEDİĞİMDE GÖKYÜZÜ KARARSIN, TÜM DÜNYA ŞİMŞEKLERE İÇİNDE KAYBOLSUN!"

"GEL! GÖKLERİN YÜCE EJDERHASI AGNİS!!!!!"

Skyler'in ilahisi, tüm arenayı etkisi altına almışken, canavarın adının söylenmesi ile birlikte tüm gökyüzü kara bulutlar ile kaplanmış ve ardı ardına şimşekler çakmaya başlamıştı. Kara bulutların içerisinden ise oldukça büyük bir ejderhanın varlığı belli oluyor, belli belirsiz hırlamalar tüm arenayı dolduruyordu.

Aiden ve tüm katılımcılar ise birden ayağa kalkarak gökyüzüne bakmıştı.

"Agnis mi! Bu imkansız!"

"Prenses Skyler gerçekten de Pendragon Klanının kutsal canavarına mı sahip ?"

"Bu mükemmel! Ölümsüzler Diyarından gelen bir güç!"

"Bu yadsınamaz bir kudret!"

Aiden odağını diğerlerinin söylediklerine diktiğinde oluşan bu ejderhanın Pendragon Klanının kutsal canavarı olduğunu anlamıştı ve eğer yanlış hatırlamıyorsa, sözde ejderha ile ilgili birkaç bilgiyi, kutsal klanların sahip oldukları kutsal canavarlar ile ilgili kitaplarda okumuştu. Yine de her zaman dediği gibi okumak ile bizzat şahit olmak, bambaşka bir şeydi.

Ejderhanın kükremesi, tüm arenayı sallamıştı. Koskoca Anger Şehrinde, ejderha 30 metrelik boyutuyla büyük bir yer kaplıyordu. Skyler ise sadece Aiden'in olduğu tarafa bakıyordu. Agnis ile ilgilenmiyordu bile. Aiden'in tepkileri onun ilgisini çekmişti.

Göklerin Ejderhası Agnis, arenanın tam üstüne iniş yaptıktan sonra bakışlarını ilk önce Skyler'e hemen ardından Aiden'e çevirmişti. Büyük kafasını Aiden'in tarafına yaklaştırırken, Aiden ejderhanın nefesini yüzünde hissedebiliyordu.

Aiden neler olacağını düşünmeye başlarken zihninde antik bir ses duymuştu.

"Demek Yggdrasil'in efsanevi Ruh Tohumu senin gibi bir ölümlünün ellerinde. Benim adım Göklerin Yüce Ejderhası Agnis. Konuşmak için çok fazla zamanımız olacak. Şimdilik izin verirsen, kısa bir gösteri yapmalıyım."

ROOOAARRR...!

Ejderha kükremesi ile birlikte, ikinci büyük ağzını açarak, tüm arenayı yıldırım enerjisine boğmuştu. Ağzında oluşan yıldırımlar, antik bir gücü de içinde barındırıyordu.

Birkaç saniyenin ardından ejderhanın ağzından çıkan yıldırımlar, gökyüzüne gitmişti.

Gökyüzü ise bunu batarya gibi kullanarak saniyede 30 şimşek çaktırmış ve tüm Anger Şehrini beyaza boyamıştı. Arenada ki insanlar ile birlikte tüm şehir kulaklarını kapatmak zorunda kalmıştı.

Tüm herkes büyülenmiş gibi Ejderhaya ve Skyler'e bakarken, deneyimli kişiler, Ejderhanın neden Aiden'e yaklaştığını düşünmüştü. Hatta biri süre oldukça yakın mesafede kalmışlardı. Sunucu kadın ise titreyen ses tonu ile "B-Başka gücünüz var mı ?" diye sormuştu.

Bu soruyla birlikte ejderha yavaşça gökyüzüne yükselmiş ve gözlerden kaybolmaya başlamıştı. Skyler ise gülümseyerek elini sallamış ve tüm meydanı 7 element ile doldurmuştu. Karanlık, Işık, Toprak, Hava, Ateş, Su ve Yıldırım... Tüm elementlerin saf formları, Skyler'i merkez alarak arenada dolaşıyorlardı.

Bu sırada Aiden'in öfkeden alnında ki damarlar belli olmaya başlamıştı. Gökyüzüne bakarak "İşte bundan bahsediyordum. Siz p*ç kurularının en ufak şeyden haberi yok! Ben en ufak güç için burada bir yerlerimi yırtarken, kıza verdiğiniz güce bak. Sonra neden bana saygı duymuyor diye düşünün durun. Sizi şimşeklerini s*ktiğimin p*zevenkleri! Ben var ya sizin adaletliyiz diyen ağzınızı da, sizin öyle çağıranı da... Sınıyoruz diyerek felaketler yollayan zihninizi de... cömertiz diyen düşünce yapınızın ta...'^%+%&%/'+^%'^+%/%(&)%^%""

Bu sırada Gökyüzünde şimşek oluşturmaya çalışan ama ufak bir kıvılcım bile oluşturamayan bir fırtına oluşmuştu. Adeta can çekişme sesleri gibi şimşek sesleri geliyordu.

Aiden'in gökyüzüne bakarak küfür ettiğini fark eden Skyler ise ufak bir kıkırdama atarak sunucuya dönmüş ve "Yeterli mi ?" diye sormuştu.

Bu kadar fazla güç ile alkol içmiş tavuğa dönen sunucu, kafasını sallayarak onaylamıştı. Skyler yerine geçerken, zihninden Agnis'e seslenmişti.

"Biraz fazla ileri gitmedin mi ?"

"Neden ki ? Adam şu anda Göklere küfür ediyor... Gerçi Eternal Klanı olmasa, şimşeği kafasına yiyeceğinden haberi yok. Düşününce, o ruhlara hükmeden birisi. Antik Kader Daosu, Gökler tarafından kolay bir şekilde yok edilmesine izin vermez. Bakalım kaderimiz nasıl şekillenecek."

Skyler'da karşısında en güçlü Yggdrasil Tohumunu tutan çocuğa ilgi ve merakla bakıyordu.

"Numara 517... Sahneye geliniz."

Bu sırada Aiden küfürlerine devam ediyordu.

"Sizi kendini büyük gören Orosp... Ha..? Bu benim numaram..."

Bilinen Gelişim Alemleri;

Temel Kurma Alemi -> Genişleme Alemi -> Yükselme Alemi -> Enerji Alemi -> Enerji Çekirdek Alemi -> Dünya Çarkları Alemi -> Kadim Dünya Alemi -> Yeraltı Ölümsüzü Alemi -> Gökyüzü Ölümsüzü Alemi