BÖLÜM 15
Nihayetinde Shionun barakasına tekrar gittik, eve gittiğimizde annesi hala uyuyordu ama biz içeri girince gözlerini yavaşça açtı. İlk gördüğüm halinden biraz daha iyi gibiydi.
‘’Demek uyandınız.’’
Gözlerini bana çevirdi.
‘’Evet, genç efendiye teşekkür ederim.’’
‘’Anne bak, sana yemek getirdik.’’
Shion neşeyle annesine dönüp konuşurken elindeki yemek paketini gösteriyordu.
‘’Gerçekten çok teşekkür ederim genç efendi.’’
‘’Bunun teşekkürlük bir tarafı yok, Shion daha çocuk ve bu şekilde yaşamaya devam edemez.’’
‘’Yani demek istediğiniz
‘’Evet, bundan sonra burada yaşamanızı istemiyorum. Hele Shion kesinlikle yaşamamalı, böyle duş bile alamadığı bir ortamda hastalıklarla boğuşması işten bile değil.’’
‘’Hislerinizi anlıyorum ama bunu kabul edemem.’’
‘’Neden? ‘’
‘’Bunun bir önemi yok, sizden yardım kab-
‘’Ama ben izin istemedim!’’
‘’Genç efend-
‘’İzin istemediğimi söylemedim mi?’’
Nedense gözlerinde bir soğukluk var.
‘’Neyse, bu şekilde bir yere gidemem, Shionun daha iyi yaşadığından emin olmam gerek.’’
‘’Abi, bu gece neden bizimle kalmıyorsun? ‘’
‘’Shion, genç efendiyi rah-
‘’Olur.’’
Yine lafını kesip konuştum ama karşı çıkacak gücü yok gibi gözüküyor, bezgin bir ifadeyle yüzünü çevirdi.
Böylece akşama kadar Shionla vakit geçirdik, saat ilerleyince Shion da uykuya daldı.
‘’Neden bize yardım ediyorsun? ‘’
Soğukça bana sordu.
‘’Tabii ki cevap vereceğim ama önce ben bir şeyler sorabilir miyim?’’
‘’Sorun.’’
‘’Kimsin sen? ‘’
‘’Bunu sorması gereken benim.’’
‘’Seni ilk gördüğümde tanıdık gibi geldin ama çıkaramadım, bana nostaljik bir hissiyat veriyorsun ama bir türlü çözemedim, fakat asıl mesele bu değil. Önceden bir yetişimciydin değil mi ?’’
Gözleri şaşkınlıkla parladı.
‘’Sen bunu nasıl biliyorsun? ‘’
‘’Ben de bir yetişimciyim yani anlamam doğal.’’
‘’Üzgünüm ama genç efendinin kimliğinden pek emin değilim, hala içim rahat değil.’’
‘’Bir şey daha sorabilir miyim? ‘’
‘’Sor.’’
‘’Ailemden neden nefret ediyorsun? ‘’
‘’Bunu nereden çıkardın? ‘’
‘’Her ailemin adını duyduğunda gözlerinde bir soğukluk beliriyor, ve senden yoğun bir nefret hissediyorum, bu gayet açık, ailemden hoşlanmıyorsun ama aynı nefreti bana göstermiyorsun, bunun sebebini merak etim.’’
‘’Bence genç efendi sadece hayal görüyor.’’
Umursamazca bunu söyledikten sonra kafasını çevirdi, artık konuşmak istemediği belli oluyordu. İstapha da onu daha fazla zorlamadı ve iyi geceler dedikten sonra o da kafasını yere yaslayıp uykuya daldı.
Ertesi sabah..
Ağır ağır gözlerimi açtım, Shionun bana gülümseyerek baktığını gördüm.
‘’Günaydın abi.’’
‘’Günaydın Shion. Epey enerjiksin değil mi?’’
‘’Evet, kendimi çok iyi hissediyorum abi, senin sayende.’’
‘’İyi , zaten bugün yine çarşıya gidecektik.’’
‘’Ne için? ‘’
‘’Gidince görürsün.’’
‘’Tamam.’’
Sevimli bir şekilde kabul etti.
‘’Genç efendi , yapacak işinizin olmadığına emin misiniz? ‘’
‘’Merak etmeyin, yapacak işim yok. Ben de Shionla çarşıya gitmeye karar verdim, sorun yok değil mi?’’
‘’Kızım eve sağ salim geldiği sürece sorun yok.’’
Kesinlikle çok soğuk, ne kadar inkar edersen et ortada bir problem var.
‘’Endişelenmeyin, ben yanındayken ona hiçbir şey olmaz.’’
‘’Evet anne, abi beni korur.’’
Shion gururlu bir ifade ile konuştu. Sevimli göründüğü için bir şey demedim. Ardından beraber çarşıya vardık.
‘’Abi, ne yapacağız burada? ‘’
‘’Belli değil mi? Shion için kendisi gibi güzel kıyafetler almalıyız değil mi?’’
‘’Kıyafet mi? ‘’
‘’Evet, önce hamama gidelim, orada bir güzel yıkan, sonra da sana güzel kıyafetler alacağız, tabii annene de güzel kıyafetler alacağız.’’
‘’Gerçekten mi? ‘’
‘’Tabii ki.’’
‘’Yaşasın, abi en iyisi. ‘’
Eğer bu kadar tatlı olursan senden bir ısırık alabilirim biliyorsun. Ardından önce hamama gidip bir güzel temizlendik sonra da güzel kıyafetler aldık. Biraz daha eğlendikten sonra 3 kişilik yemek alıp barakaya döndük, neden bilmiyorum ama eğer Anjou, halam Yue ve Ling Ming olmasa kesinlikle bu barakayı evime tercih ederdim. Ancak onların artık barakada kalmasına izin veremezdim.
‘’Anne bak sana çok güzel yemekler aldık.’’
Shion neşeyle konuşuyor, annesi ise ban ters ters bakıyordu.
‘’Teşekkür ederim genç efendi. Ah Shion , ne oldu sana böyle? ‘’
‘’Ehehe, anne fark ettin değil mi? Hamam da yıkandım ve abi bana yeni kıyafetler aldı, sna da ldık, eminim çok güzel gözükeceksin.’’
‘’Genç efendi buna gerçekten gerek yoktu.’’
‘’O pisliklerle beraber Shionun yaşamasına izin veremezdim, tabii sizin de, ilaçlarınızı alıyorsunuz değil mi?’’
‘’Merak etmeyin alıyorum.’’
Doğruyu söylüyor, düne göre biraz daha iyi durumda, bu şekilde giderse 1 hafta sonra rahatça hareket edecek hale gelir.
‘’Anne, abi geldiğinden beri her şey iyiye gidiyor.’’
Shion da farkında olmadan bana destek veriyor.
‘’Aslında sizinle bir şeyi konuşmak, daha doğrusu bir şeyi haber vermek istiyordum.’’
‘’Nedir?’’
‘’Artık bu barakada yaşayamazsınız.’’
‘’Nedenmiş o?’’
‘’Çünkü başka bir eviniz var.’’
‘’Ne, neden bahsediyorsunuz siz?’’
‘’Diyorum ki çarşıya daha yakın bir yerde yeni bir eviniz var.’’
‘’Genç efendi üzgünüm am bunu kab-
‘’Gerçekten mi abi?’’
‘’Tabii ki Shion, ben hiç yalan söyledim mi?’’
‘’Hayır çünkü abi en iyisi.’’
‘’Shion biz bunu kab-
‘’Anne harika değil mi? Artık evimiz var, böylece sen de daha hızlı iyileşirsin ve sırf ban bakmak için tekrar hasta olmak zorunda kalmazsın. Abi o ev temiz değil mi?’’
‘’Merak etme, dünyadaki en temiz ev orası, ne Shiona ne de annesine bir daha bir şey olmayacak.’’
‘’Biliyordum, abi kesinlikle en iyisi.’’
Annesi Shionu bu kadar sevinçli görünce çenesini kapamayı seçti.
‘’Hadi önce yemekleri yiyelim sonra da yeni evinize gideriz.’’
‘’Tamam.’’
Ardından yemeklerimizi yedik, annesinin öldürücü bakışları altında. Ve sonrasında yeni evlerine doğru yola çıktık.
‘’Ben kendim yürüyebilirim.’’
Kucağıma aldığım için annesi huysuzluk ediyor.
‘’Hayır yürüyemezsin, aksi taktirde seni zaten kucağıma almazdım.’’
Biraz tartıştıktan sonra susmaya ve orada kalmaya devam etti.
‘’Vayy, burası çok büyük abi.’’
Shionun yeni evlerini görünce verdiği tepki müthişti, en azından 300 metrekare olan ev ikisi için yeterince büyüktü, banyosu mutfağı her şeyi vardı. Annesinin gözleri de parlasa da, bir şey söylemedi, ardından annesini oturma odasındaki koltuğa bıraktım. Shion ise durmadan evde koşturuyor ve odalara bakıyordu.
‘’Abi burada çok fazla yatak var. Bana bir tane anneme bir tane sana da bir tane.’’
O yatak benim için değil diyemem değil mi? Sadece gülümsemeye çalıştım ama annesinin bakışları beni korkutuyor.
‘’Genç efendi gerçekten neler olduğunu merak ediyorsunuz değil mi?’’
‘’Elbette ediyorum.’’
‘’İyi o halde, bu gece Shion uyuduktan sonra her şeyi size anlatacağım.’’
‘’Peki, ama şu öldürücü bakışlarını biraz azaltabilir misin?’’
‘’Ben öyle bir bakış atmıyorum.’’
‘’Aslında atıyorsun.’’
‘’Atmıyorum dedim.’’
‘’Ama atıyorsun.’’
‘’Atmıyorum dediysem atmıyorum.’’
Aslında bakışlarının şiddeti giderek artıyor ama bir şey söyleyemem değil mi?
Uzatmak gereksiz , Shion uyuduktan sonra.
Yavaşça onun yanına gittim.
‘’Eee, anlatmaya başlamak ister misin? ‘’
‘’Nereden başlamam gerek? ‘’
‘’En başından.’’
‘’Peki, öncelikle benim adım Elizabeth, Elizabeth Ming.’’
‘’Ming mi?’’
‘’Evet, beni hatırlar gibi olduğunu söylemiştin değil mi?’’
‘’Doğru, tanıdık bir his veriyorsun bana.’’
‘’Biraz düşün bakalım, Elizabeth isminde birisini.’’
1dakika kadar düşündükten sonra şaşkınlıktan ayağa fırladım.
‘’S-sen, Elizabeth, Aile liderinin özel koruması.’’
Yüzünde buruk bir gülümseme belirdi.
‘’Evet, bir zamanlar öyleydim.’’
‘’Peki ne oldu ki? Ailede çok sevilirdin.’’
‘’Aile lideri, onun oyunlarına düştüm, onunla birlikte oldum, ardından benim hamile kaldığımı, üstüne üstlük bir dövüş sırasında Bile Damarlarımı incittiğim için artık gelişim yapamayacağımı öğrenince beni kovdu, o zamanlar evliydi. Benden vazgeçti ama o kadar da masum değilim, sonuçta evli bir adamla birlikte oldum, ardından karnımda çocuğumla evden kovuldum, ona iyi bakmaya çalıştım ama bir ailem yoktu, artık gelişim yapamadığımdan kolayca hastalık kapıyordum ve eskisi gibi güzel de değildim, ben önemli değilim ama kızım çok acılar çekti, bu yüzden o aileden nefret ediyorum, yok doğrusu o Kiyoharu pisliğinden nefret ediyorum.’’
‘’ En azından kızın için para göndermedi mi?’’
‘’Tabii ki hayır, onunla irtibat kurmaya çalıştım ama bunu tekrar yaparsam hem beni hem kızımı öldüreceğini söyledi.’’
‘’Onun bunun çocuğu.’’
‘’Tekrar evlendiğini duydum, bu doğru mu? ‘’
‘’Neden soruyorsun, yoksa hala ona karşı bir şeyl-
‘’SAÇMALAMA! O kadar şeyden sonra ona karşı sadece nefret besliyorum.’’
‘’Tamam sakin ol yoksa Shion uyanacak.’’
‘’Peki sen, gerçekten sadece yardım için mi geldin? ‘’
‘’Elbette ama bir öpücüğe de hayır demezdim.’’
‘’Benim gibi çirkin bir kadından mı?’’
‘’Çirkin fetişim var.’’
‘’Sen gerçekten çok değişmişsin, çocukken çok utangaçtın.’’
‘’Değişen tek şey karakterim değil, göstermemi ister misin?’’
‘’Edepsiz çocuk, bu şekilde kız tavlayamazsın.’’
‘’Ama sen zaten kız değilsin değil mi?’’
‘’Bu çok kaba oldu.’’
‘’Umurumda değil, şu an kafaya koydum, sen benim olacaksın.’’
‘’N-ne diyorsun sen?’’
Ardından yanına sokuldum.
‘’Biliyorsun ben de bir yetişimciyim, damarlarına bakmama izin ver.’’
Elimi bileğine koyarken direnmedi.
‘’Bu harika.’’
‘’Ne oldu ki.’’
‘’Damarların sadece biraz incinmiş o kadar, yetişim seviyen bile etkilenmemiş. Sadece birkaç saatlik Bilge Enerjisi aktarımıyla düzeltilebilir. Sen daha önce doktora filan gitmedin mi?’’
‘’Çok pahalıydı, nasıl gidebilirdim ki? ‘’
‘’Önce seni tedavi edelim ardından banyoya gidersin.’’
Cevabını beklemeden Bilge Enerjimi ona aktarmaya başladım, incinmesin diye nazikçe yapıyordum, o da gözlerini kapadı.
2 saat sonra:
Damarların tamamen iyileştiğine şahit odluktan sonra ellerini bıraktım .
‘’Artık hepsi geçti, şimdi, duş alabilirsin.’’
Bunu söyledim ama yüzünü çevirdiğinden göremedim bile, ardından bir şey söylemeden kalkıp gitti, hareketleri çok iyiydi, sanırım gerçekten tamamen iyileşmiş ama uzun süre yattığı için biraz alışması gerek. Yarım saat kadar sonra banyodan çıktı, üzerinde ona aldığım elbise vardı. Sarı saçları da ona güzelliğiyle eşlik ediyordu.
‘’B-bu.’’
Yani güzel olduğunu tahmin etmiştim ama, bu kadar da değil, sanki 20 lerinin başında gibi görünüyordu.
‘’Güzel görünüyor muyum?’’
Çekinerek sordu.
‘’Güzel değil, acayip güzelsin, 20 lerinin başında görünüyorsun. Bu kadarını da beklemiyordum.’’
‘’Biraz fazla övmedin mi?’’
‘’Hayır , aslında sen söyleyince fark ettim az bile övmüşüm, bence ay kadar güzelsin, eğer gözlerinde olacaksa , ömür boyu sürgüne bile razıy-
‘’Yeter! Abartma artık.’’
Yüzü kıpkırmızı bir halde bunu söylüyor.
‘’Sadece içimden geçenleri söylüyordum, peki madem, konuyu değiştirelim, yetişim seviyen nedir?’’
Aile reisine özel koruma olduğuna göre epey yüksek olmalı değil mi?
‘’Ruh Bilge Aleminin 8. Seviyesi ama yeni iyileştiğim için sadece 1. Seviyesinde güce sahibim, zamanla düzelecektir. Bu güce tekrar senin sayende kavuştum, herkes beni hor görüp dışlarken sen ellerini açtın, kızıma da mutluluk yaşattın ben, ben, ben,
‘’Sen ? ‘’
‘’E-eğer istersen özel koruman olabilirim, tabii eğer istersen.’’
‘’Neden istemeyeyim ki? Ayrıca Shion da çok şirin, iste ya da isteme ikinizi de artık kendi halinize bırakamam, bundan sonra be-
‘’Tamam anladım, uzatma artık.’’
‘’Kızarınca çok güzel oluyorsun, seni kölem mi yapsam acaba.’’
‘’Gücüm eksik olsa bile seni rahatça dövebilirim biliyorsun değil mi?’’
‘’Bilmem, acaba yapar mısın? Ama aklıma takılan bir şey var, senin gibi sert bir kadın, nasıl olur da bu kadar kolay bana tabi olmayı kabul eder, hatta kendi teklif eder?
‘’Ben, yani bu
‘’Söylemene gerek yok zaten biliyorum, ilk başta ne kadar uzun zaman geçse de Kiyoharu denen buruşuğa karşı intikam hissi besliyorsun, bu yüzden onun yeğenini özel koruması olarak görülüp canını yakmak istiyorsun değil mi?’’
Biraz sessiz kalıp başını eğdikten sonra
‘’Doğru, bunu düşündüm.’’
‘’Ayrıca, yıllardır kimse ne sana ne kızına sahip çıkmadığı için hep yalnız ve üzgündün, bense sana fazlaca ilgi gösterdim değil mi?’’
‘’Bu da doğru, İstapha sence ben, ucuz bir kadın mıyım?’’
‘’Hayır sen tanıdığım en pahalı kadınsın.’’
‘’Ne demek bu?’’
‘’Bana tam 150 altına patladın, ev dahil.’’
Dişlerimi göstererek tebessüm ederken bunu söyledim.
‘’Pislik.’’
Bunu söyledi ama yüzünde hafif bir kızarıklık ve tebessüm var.
‘’Anne, abi, neler oluyor.’’
Shion ona aldığım pijama takımlarının içindeyken uykulu gözlerle yanımıza gelip sordu.
‘’Shion kızım üzgünüm seni uyandırdık mı?’’
‘’Anne- sen benim annem misin?’’
‘’Tabii ki annenim, beni nasıl tanımazsın?’’
‘’Ama anne, sen çok genç ve güzelsin, tıpkı başka birisi gibi.’’
‘’Bu çok kaba oldu, ilaçların etkisi kızım, sadece sağlığıma kavuştum, merak etme annen bundan sonra böyle görünecek.’’
‘’Gerçekten mi?’’
‘’Tabii ki de.’’
‘’Yaşasın, abi bak, annem çok güzel değil mi?’’
Biraz Elizabethle bakıştıktan sonra,
‘’Tabii, annen bu dünyada Shiondan sonraki en güzel kadın.’’
‘’Ehehe, abi gerçekten haklısın, en güzel benim, ama uykum var, uyuyabilir miyim?’’
‘’Tabii ki, hadi git uyu.’’
‘’Hayır! Ben içerde korkuyorum, burada uyumak istiyorum, ikinizle beraber.’’
‘’İkimiz mi?’’
‘’Evet kızım bunu yapmayız.’’
‘’Hayır, öyle istiyorum, annem en sevdiğim kişi, abi de en sevdiğim kişi, ben ikisiyle de birlikte uyumak istiyorum.’’
Ne kadar uğraşsak da onu ikna edemedik ve sonuç olarak büyük yatakta beraber yatmak zorunda kaldık. Bizi bu strese soktuktan sonra ikimizin arasında mışıl mışıl uyumaya başladı.
‘’Gerçekten üzgünüm İstapha.’’
‘’Sorun değil.’’
‘’Ayrıca, teşekkür ederim, yani, şey, biliyorsun, bize sahip çıktığın için.’’
‘’Bu konuyu hallettik sanıyordum, sen benim özel korumam değil misin? Elbette ki sana sahip çıkacağım.’’
‘’İstapha, gerçekten, benim yaşımla bir sor-
Konuşurken parmağımla dudağına dokundum.
‘’Sadece uyu Elizabeth, ayrıca rahatla, intikamın yeni başlıyor.’’
Bunu söyleyince gözlerinden hafif bir soğukluk geçti.
‘’Peki efendim.’’
Ardından usulca konuşup uykuya daldı.
(Bu da Elizabeth)
Ertesi sabah yapmam gereken işler olduğu için izin alıp birkaç gün görüşmemek üzere yanlarından ayrıldım ayrılırken de onlara 30 altın bıraktım. Malikaneye döndükten sonra yaptığım ilk iş Atlas Alevi ile uğraşmak oldu.
‘’Kavra, kavra, Cehennemden sonra en sıcak alevler, Dellha çukurundan gelen alevler, taşları eriten, 3 kez söndürülse de demiri eriten alevler.’’
Bunlar elbette orijinal Atlas Alevinin tarifi idi, ancak orijinali hala bir sır ve kayıp olan 8. Seviye bir yetenek. Fakat bırakın orijinalini ben bunu bile kavrayamıyorum, ne kadar uğraşsam da tam bir silüet kafamda oluşmuyor bir türlü. En sonunda pes ederek yaptığım işi bıraktım, biraz Anjou ile vakit geçirdim, biraz şakasına halamla ve Yueyle flörtleştim ve bu şekilde akşamı ettim, yine o büyük pencerenin önüne gidince Marika arkası dönük halde oradaydı, ben daha bir şey demeden yavaşça sordu.
‘’Elizabeth, nasıldı?’’
‘’???’’
‘’Şaşırdın mı? Bence şaşırma, ama etkilendim doğrusu.’’
Ardından yüzünü bana dönüp eliyle çenemi hafifçe kaldırdı ve hafif bir tebessümle konuştu…
‘’Kadınlara sahip çıkman güzel bir davranış, gerçekten beni hayal kırıklığına uğratmadın.’’
‘’Yani hayal kırıklığına uğratma derken, yetenekleri kastetmiyor muydun?’’
‘’O da var tabii.’’
‘’Anlıyorum, peki ne yaptığımdan nasıl haberdar oluyorsun? ‘’
‘’Bunu bilmene gerek yok, bundan sonra da beni hayal kırıklığına uğratma yeter. Hep böyle ol, değil mi Elizabeth.’’
Konuştuktan sonra Marika sağa bakınca ben de baktım ve Elizabeth ve Shionu bana doğru tebessüm ederken gördüm.
‘’Siz.’’
‘’Uzun zaman olmadı he İstapha. Bizimle geçirdiğin zaman, , her şey Efendi Marika’nın ayarlaması idi. Sadece nasıl hareket edeceğini merak etti
‘’Harikaydın abi, beni hayal kırıklığına uğratmadın.’’
‘’Eee, nasıl testimi beğendin mi? ‘’
En son Marika konuşunca ona doğru döndüm, yüzünde ki ciddi ifade bir anda tebessüme döndü.
‘’Korkmadın değil mi, bu gördüklerin sadece şakaydı.’’
Ardından tekrar sağa baktım ama kimse yoktu.
‘’Merak etme o gördüğün sadece illüzyondu, ben kimseyi ayarlamadım, onlar gerçek, onlara sahip çıkmaya devam et, güçlenmeye de, sahip çıkılması gereken bir sürü kadın vardır belki, uzakta ve yakında.’’
Bunu söyledikten sonra gözlerini kapadı ve bir anda görüşümden kayboldu. Buna hala alışamadım, çok korkunç. Ama hala onu karşısında sakin kalamıyorum, bir kadın nasıl bu kadar güzel olabilir ki.
‘’Sen burada ne yapıyorsun? ‘’
Sesin geldiği yöne bakınca Ling Ming’i gördüm, üzerinde ki kırmızı kıyafetler saçıyla uyum içindeydi.
‘’Aya bakıyordum ama, ondan daha güzel bir şey geldi.’’
Bu lafı tam olarak kaç kadına söyledim ben? Kötü bir şey yapmıyorum tamam mı? Sadece onlara iltifat edip iyi hissetmelerini sağlıyorum.
‘’Sen, iltifat istemedim senden.’’
‘’İyi o zaman, yarın 1 haftalık sözleşmemiz başlıyor, kendini hazırlasan iyi edersin.’’
‘’Peki anladık, Shion, Shion en yaptı onu söyle.
‘’Merak etme, annesi, ve onun için yeni bir ev ayarladım, ayrıca yiyecek giyecek ve para da verdim, bundan sonra da onları yalnız bırakmayacağım.’’
‘’Ben de onu ziyaret edebilir miyim?’’
‘’Olur ama 1-2 hafta sonra.’’
‘’Anladım, ben gidiyorum iyi geceler.’’
Bunu söyledikten sonra hızlıca yanımdan kaçtı. Bir günde bu kadar kadınla uğraşmak, sizce bu lütuf mu yoksa lanet mi?
BÖLÜM 15 BİTTİ
EVET ARKADAŞLAR YARIN OKULUMUN ŞEHRİNE GİDECEĞİM İÇİN 3 GÜN BOYUNCA KESİNLİKLE BÖLÜM YOK ANCAK SONRASINI BEN BİLEMEM YALNIZ ALLAH BİLİR. 3 GÜNDEN SONRA BÖLÜM ATMAK İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPACAĞIM, BU YÜZDEN BÖLÜM UZUN OLSUN DEDİM SİZ DE YORUMLARINIZLA DESTEK OLUN Kİ CANA GELELİM NİCE UZUN BÖLÜMLERE…
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..