BÖLÜM 41

avatar
2197 6

SAHİPKIRAN - BÖLÜM 41


BÖLÜM 41

 

Theodoranın sorusu onu şaşırtmış ve terletmişti.

‘’Yani, ormana gidince konuşmamız mümkün mü ? Burada rahat hissetmiyorum.’’

‘’Tabii.’’

 

Normalde eğitim yaptıkları yere gittiklerinde Theodora sorusunu yineledi. İstapha ne yapsa bilemiyordu, yalan söylemek istemiyordu, karşısındaki kadına usta dediği kadına yalan söyleyemezdi, onu hayal kırıklığına da uğratamazdı. Sonuçta kitabı kendisi yazamamıştı ya, en iyisi göstermek diye düşündü, hem ustası ona sırf görmek istediği bir şeyi gösterdi diye zarar vermezdi ya.

‘’Aslında utsa, kendin görmen lazım.’’

Böyle söyledikten sonra kitabı enerjisiyle açtı ve Thedoraya gösterdi.

 

İşte yetişim partnerlerinin aşamaları

1: El ele tutuşmak: Bu gerçekten etkili bir yöntem, iki kişinin gücünü 1 yılda 2 katına çıkarabilir.

2: Öpüşmek: El ele tutuşmak kadar uzun değil, günde yarım saat yapılsa bile iki kişinin gücü 1 yılda 4-5 katına çıkabilir.

3: Dokunmak: Birbirlerinin vücutlarındaki namahrem yerlere dokunmaları buna sebep olur, çünkü en fazla enerji bu bölgelerde olur. Ellemek suretiyle yapılınca günde yarım saat bile sizi 1 yıl sonra 10-15 kat güçlü yapacaktır.

4: Sevişmek, gayet açık eğer sevişirlerse güç patlaması. Günde yarım saat ile  1 yıl sonra  20-25 kat daha güçlü olabilirler.

5:Seks, en iyisi ;) hem çok zevkli hem de günde sadece yarım saatle bile 11 yıl sonra en az 100 kat daha güçlü olabilirsiniz.

NOT: Bu teknikleri sadece normal insanların en azından 1 milyon katı enerjiye sahip insanlar kullanabilir, gerisi kullansa bile etkisi buna oranla çok daha az olacaktır. Ve Yang-Yin enerjisi saf değilse teknikler işe yaramaz.

 

 

Theodora bunları okuyunca öyle kaldı, gözünü bile kırpmadan öylece bakıyordu, ardından yüzü kızardı.

‘’B-buda ne be? Böyle yetişim şekilleri mi varmış, hem böyle bir erkek nerede var ki?’’

Bunu söyledikten sonra bir an durdu ve bir gözü İstaphaya kaydı, ardından bağırdı.

‘’B-bunlar  tamamen saçmalık, sana bu saçma kitabı hiç vermemeliydim, öğrencimin aklına saçma saçma şeyler sokuyor sadece. Bunlara inanmamalısın. ‘’

‘’Ama usta onlar doğru.’’

İstapha biraz utanarak birazda çekinerek konuştu.

‘’Saçmalık! Nasıl bunlara inanırsın seni aptal, ne tür bir şey insanı 1 yılda 100 kat güçlendirebilir ki?’’

‘’Ama bunun içindeki yetenek kısmından öğrendiğim yeteneği kullanabiliyorum.’’

‘’Ne yeteneği?’’

‘’Şeyy, yani nasıl dese-


‘’Uzatma, kullan bakalım.’’

‘’Ama usta b-

‘’Kullan hemen!’’

İstapha ağzını bir kere daha açsa dayak yiyeceğinden emindi, bu yüzden direk olarak yeteneği kullanmaya karar verdi. Direk avucunu her zamanki gibi yaparak ona uzattı ve gözlerini kapadı.Theodora şaşırsa da o da aynısını yaptı. Bir süre sonra İstapha yeteneğini kullanınca enerjisinin başka bir enerji tarafından  engellendiğini gördü. Bu yüzden enerjisini arttırdı ancak bir süre sonra bu enerjinin ustasına ait olduğunu fark eti. Bu biraz arttırarak aşabileceği bir engel değildi,  bu yüzden hemen aşırı enerji yüklemeye başladı. Yavaş yavaş ikisinin enerjisi bütün ormanı doldurmaya başladı, çoktan 20000 metre karelik bir alanı doldurmuştu bile, ama hala durmuyorlardı. Ardından enerjileri devasa ormanı bile aşarak taa imparatorluk merkezine kadar ilerledi, sonra da bütün imparatorluğu kapladı, en sonunda İstaphanın enerjisi aşıp geçine Theodora çok garip hissetti, bir an sonraysa enerji onu ele geçirdi, bir anda bütün kadınlık hisleri normalde mümkün olmayan bir seviyeye çıktı, şiddetle gözlerini açtı, kıpkırmızı olmuş bir yüzü ve ıslanmış bazı yerleri vardı, o anlık refleks ile kendisini çok fazla tutmadan İstaphaya bir tokat indirdi.

-Paattttttttttttttttttttttt.

 

Çok şiddetli bir sesle beraber İstapha uçtu, ama uçarken ağaçları ve toprağı da peşinden sürüklüyor ve şiddetli rüzgarlar çıkmasına neden oluyordu.

 

Theodora bir anlığına çok endişelenip onu öldürmüş olabileceğini bile düşündü ama dayanıklılığı düşünülürse ölmemeliydi, belki bir yatalak kalabilirdi. Ama bunu hak etmişti, ona yeteneğini gösterme fırsatı vermesine rağmen o ustasına böyle garip ve iğrenç hissiyatlar vermeye yeltenmişti. Temiz bir sopayı hak ediyordu.

Yavaşça kalkıp aptal öğrencisinin ne durumda olduğunu görmek için hareket etmişti, öğrencisi bu tokatla beraber en azından 50 kilometre uzağa uçmuştu. Yanına gitmesi ise çok sürmedi, ancak onu görünce şaşkınlıktan kurtulması epey bir sürmüştü, çünkü bir ölü gibi yerde yatmasını beklediği öğrencisi hafif yaralı bir şekilde ayakta duruyordu, bir süre sonra ise yarası tamamen geçmişti.

 

‘’B- buda ne? Bana bahsettiğin o teknik bu muydu?’’

 

Yoksa bu aptal öğrenci bir iyileşme yeteneği öğrenmiş ve bunu göstermesi adına ustasını ona vurması için kışkırtmış olabilir miydi?

 

‘’Hayır usta, yeteneği zaten gösterdim ya, enerji akışı sırasında.’’

‘’Geri zekalı,  yaptığın tek şey saygısızlık eğer başka birisi olsaydı çoktan öldürmüştüm bile, ne yaptığını sanıyorsun ha, bunu yetenekle ne alakası var.’’

 ‘’Usta muhtemelen anlatsam da inanmayacaksın, bu yüzden göstermeme izin ver.’’

‘’Eğer yine aptalca bir şey yaparsan Marikanın yeğeni bile olsan ölürsün.’’

Bu ses öylesine soğuk ve kararlı çıkmıştı ki İstaphanın eğer bir şey yaparsa öleceğine dair hiç şüphesi yoktu bile. Bu yüzden direkt uçarken bile düşürmediği kitabı açtı ve gerekli sayfayı ustasına gösterdi.

 

.

 

 

‘’Şimdi, teknik kısmına geçelim, elbette teknikler içinde sınırlamalar var, yine normal erkeklere göre kaç kat enerjiye sahip olduğuna göre bunu öğrenebilirsin.  İlk tekniğin adı ‘’Yang Sevgisi’’ 10000 kat enerji gerekir.’’

Yang  Sevgisi

Yang enerjisiyle Yin enerjisini uyarmak yoludur, etkisi kullananın enerjisinin miktarı, gücü, saflığı ve üzerinde kullanılanın Yin enerjisinin miktarı,gücü ve saflığı doğru orantılıdır. Karşı taraf ne kadar güçlüyse o kadar başarısız olma şansı vardır.

 

 

Theodora okuduktan sonra biraz aşırmış ve kızarmıştı.

‘’Ne? Demek böyle bir teknik varmış, ama bu zaten çok saçma, teknik dediğin güçle ilgili olur, bu tekniğiyse sadece sapıklar kullanır. Sen böyle bir şeyi ne hakla ustanın üzerinde kullanırsın, bir de enerjimi aşmak için ne kadar enerji verdin kim bilir.’’

‘’Ama usa, bunu yapmamı söyleyen sendin.’’

‘’Ben mi suçlu oldum şimdi?’’

‘’Israr etmes- yani demek istediğim bu tamamen öğrencinin suçu ustam, özür dilerim.’’

‘’Peki madem, madem hatanın farkındasın üstünde durmayacağım, ama bir daha bu tekniği kullandığını görürsem en olacağını biliyorsun.’’

‘’Anlaşıldı!’’

‘’Başka teknikler var mı peki?’’

‘’1 Hafta sonra görebileceğim usta, o zamana kadar beklemem gerek.’’

‘’Muhtemelen o zaman burada olursun, en azından o zaman düzgün bir teknik öğren.’’

‘’Ama usta teknikleri kitap g-

‘’Kapat çeneni!’’
‘’Anladım!.’’

 

İstapha sadece itaat ediyordu, ama korktuğu için değildi, artık ölümden pek korkmuyordu, sadece ustasına saygısını kaybetmemek için. Bu durumda o tür yetişim yapamayacağını da iyice anlamış oldu. Başka  bir kadın bulması gerekiyordu, ve birbirlerinden hoşlanmaları, ve o kadının bekar olması, tabii böyle bir kadın varsa.

‘’Peki usta şimdi ne yapacağız, yetişime devam mı?’’

‘’Evet, ancak ondan önce sormam gereken başka bir soru var, nasıl bu kadar hızlı iyileştin sen? Hiçbir şey olmamış gibi görünüyor, dayanıklı olduğunu bilsem de bu akdarını hiç beklemiyordum, kesinlikle dünkü senden farklısın. Neler olduğunu bana anlat bakalım’’

 

‘’Hiç daha önce Cennetin Vakıf Şifası diye bir şey duymuş muydun usta?’’

 

‘’Elbette duydum, ,insanın iyileşme yeteneğini  %50 arttıran nesne değil mi? Bayağı değerli olduğunu duymuştum.’’

‘’Aslında bu o nesnenin tam kapasitesi değil usta. İyileşme yeteneğini 30 katına kadar çıkarabiliyor.’’

‘’30 kat, ne demek bu?’’

Theodora çok haklı olarak şaşırmıştı, %50 zaten çok iyi sayılacak bir rakamdı ama 30 kat iyileşme abes bir şeydi, bunun için imparatorluklar birbirine girebilirdi.

‘’O nesnenin tam kapasitesini Yang enerjim sayesinde kullanabildim, ancak daha önce kullanmış olduğum nesnenin etkisi yok olup gitmişti, akademideki sınav sonucu aynı nesneyi kazanınca bir daha özümsedim, normalde ölmeme gerekirdi ama enerjim onarlı emince etkisi katlandı, artık aşırı yüksek hızda iyileşebiliyorum.’’

Elbette ki ormandaki kadından ve vücudunun değişiminden bahsetmemişti..

‘’Bu inanması çok zor bir şey, ama yalan söylemediğini biliyorum, az önceki olay için de üzgünüm, bir anda kendimi kaybettim, sonuçta yapmaman gereken bir şey yaptın, yine de seni buna ben zorladım, üzgünüm.

İstapha ustasına karşı daha da mahcup hissetti, kesinlikle ona güveniyordu bu yüzden ona hiç yalan söylemek istemiyordu.

‘’Yani her şey bu şekilde oldu usta, şimdi gelişim yapmaya devam edelim mi?’’

‘’Olur, ama sakın saçma bir şey yapma, eğer o yeteneği üzerimde tekrar kullanırsan…

İstapha ustası lafın devamını getirmese de çoktan anlamıştı, eğer komik bir şey yaparsa ölürdü.

‘’Merak etme usta, o yeteneği bir daha kullanmayacağım.’’

‘’İyi edersin.’’

 

Böylece tekrar yetişim yaptıktan sonra geri döndüler ama bilmedikleri bir şey vardı, normalde maalesef ki bu imparatorluk nüfus sıkıntısı çekerdi. Bu yüzden stres altındaydı, ancak ne zamanki ikisinin yeteneği ormanı aşıp insanların kaldığı yerlere sirayet etti, garip şeyler gerçekleşti. İnsanlar birbiriyle kaynaştı, herkes daha mutlu hale geldi. Mesela Tang Amca. Tang Amca 30 yaşındaydı, karısıyla birbirini çok severlerdi ancak maalesef ki 5 yıl kadar önce erkekliği sönmüştü, bu yüzden karısıyla arası açılmıştı, artık erkekten bile sayılmıyor, sürekli karısı tarafından aşağılanıyordu. Tam o günkü tarla çalışmasını bitirip banyosunu da yaptıktan sonra evinin dışındaki çiçekleri suluyordu, tabii ki de karısı, Wang teyze ondan 15 yaş büyüktü, ama hala çok güzel bir kadındı, vücudu pek yaşlanmamış ve sadece yüzü biraz kırışmıştı. Kocasının kendisini hak etmediğini düşünüyordu, kendisi bir elmas gibi orada dururken o erkekliğini bile gösteremiyordu, ama Wang teyze onu aldatmayı da hiç düşünmemişti, çünkü ne olursa olsun kocasını seviyordu.

‘’Seni işe yaramaz adam, sana gelirken Pimong al demedim mi?’’
‘’Ama Pimong çok pahalı, 10 günde zor kazanıyorum ben o parayı.’’

‘’İşe yaramaz, karının istediği şeyi almaktan bile acizsin, bana bir çocuk bile veremedin, ben yatmaya gidiyorum.’’

 

Böyle söyledikten sonra yatak odasına gitmişti, lakin tam bu sırada İstapha ve Theodoranın enerjileri ormanı aşarak eve kadar gelmişti ve adamın bütün vücudunu kaplamıştı, bir an garip hisseden Tang bir an sonra uykulu hissetmişti, ardından yorgun hissetti, hemen ardından ise bütün yorgunluğu geçti, kan beynine sıçardı, altta bir çadır kurulmuştu, normalde Tang amcanın çadırı çok küçüktü, belki 8,9 cm olurdu, ama şu an en azından 15 santimlik bir çadır kurulmuştu, yüzünden kan damlıyordu, yüzüne ise sapıkça ve piççe bir ifade yerleştirip eve doğru baktı. Yatak odasının önüne kadar geldi.

‘’Wang, aç şu kapıyı.’’
‘’Ne var? Defol git oturma odasında yat.’’

Ancak artık hiçbir sabrı kalmayan Tang kapıyı bir tekmeyle kırdı.

‘’N-ne yapıyorsun sen? Delirdin mi?’’

Tam lafını tamamlayınca gözü çadıra ilişti.

‘’T-tang, yoksa sen.’’

‘’Kapa çeneni.’’

Tang daha fazla sabretmedi ve saldırıya geçti, Wang teyze saatlerce dinlenememişti ama en ufak bir şikayeti bile yoktu, ertesi sabah olunca.

 


‘’Kocacım, yemeğini ayağına getirdim. Burada mı yemek istersin yoska masaya mı geçelim?’’

 

Artık birbirine çok daha saygılı ve itaatkar bir çift olmuşlardı, artık Wang kocasına yetersiz gözüyle değil, tam bir erkek gözüyle yapıyordu. İstapha ve ustası bunun gibi binlerce karı kocanın birbirine sevgisini arttırmıştı, ve nüfus problemine de birazcık su serpmişti.

 

 

1 HAFTA SONRA….

 

İstapha nihayet yeni yeteneğe göz atabilecekti, bu sefer bir saldırı yeteneği olması için dua ediyordu çünkü diğer türlü yetenek öğrense bile kullanmasına izin verilmiyordu, kaldı ki zaten kullanacağı bir yetenek değildi bu. Kimin üzerinde kullanabilirdi ki, tanımadığı bir kadını bu şekilde yoldan çıkaracak kadar karaktersiz değildi. Belki bir gün ihtiyacım olur diye dua ederek yeteneği şimdilik unuttu, sadece yeni yeteneğe odaklanmak istiyordu.

 

 

 

 

 

Kitabı tekrar enerji vererek açtı ve yetenekleri görmeyi diledi.

 

 

‘’Eğer bu sayfayı okuyorsan ikinci yeteneği öğrenmeye hazırsın demektir, gerçi bir sürü yetenek var ama ben sadece bildiklerimi burada sıralayıp sunabilirim, bu seferki yetenek önceki gibi değil, direk olarak bir saldırı yeteneği, üstelik enerji türü fak etmeden kullanılabilir, sadece Yang enerjisi tam gücünü ortaya çıkarabiliyorken Yin enerjisi de buna yakın seviyelerde, diğerleri ise küçük bir kısmı gösterebilir. Ve bu yeteneği adı ‘’Aurora’’ yeteneğin orijinali  aslında iki enerji türünü bir arada tutmak, Yang ve Yin enerjilerini bir anda kullanarak saldırmak üzere, ama ikisine aynı anda sahip bir kişi olmadığı için diğer türlü kullanılıyor. Şimdi yeteneğe bir göz at bakalım.

 

 

 

 

 

                                                     AURORA

 

Kutsal Yang enerjisinin yaşam gücü ve Yin enerjisinin ölüm gücünün karışımı, bu yetenek orijinalde Tanrı katleden seviyededir ama maalesef iki enerjiye aynı anda çok yüksek miktarda sahip (iki enerji de normal insanlardan en az 1 milyon kat yüksek olmalı) birisi kalmadığı için değeri düşmüş vaziyette, sadece enerjilerin birisi kullanılarak yapılabiliyor. Yoksa kitabın en güçlü yeteneği olacaktı. Enerjiyi avuçta birleştirip avuçlar ileri bakacak şekilde tutunca biriken enerjiyi şiddetle ileri yollayın. Yetenek enerji miktarına göre istenildiği kadar uzağa gönderilebilir ve sağa sola çekilebilir. Geçmişte bu yeteneği kullanan Sera isminde bir kadın vardı, sadece Yin enerjisi kullanabiliyordu ve hiç yetişimi yoktu ancak bu yetenek sayesinde savaş alanında Yin enerjisini binlerce metre uzağa kadar yolaldı ve soldan sağa doğru çekti, sadece ellerini sağa doğru yavaşça kaydırması yeterliydi, yetenek durulunca sadece 10 saniye içerisinde 500000 den fazla düşmanı indirmiş olduğu görüldü, ne yazık ki Yin enerjisi çok yüksek değildi ve yeteneği sadece 1 kez kullanabiliyordu, ama buna gerekte yoktu çünkü düşmanın 4/5 ünü zaten yok etmişti. Bunun üzerine adı bütün ülkeye yayıldı ve çok ünlü oldu, ancak kendisiyle evlenmek isteyen çok güçlü adamları kralları ve imparatorlukları reddedip, çocukluğundan beri onu her zaman seven ve destekleyen çocukluk arkadaşı ile evlendi, bu teknikte unutulup gitti, eğer yeteri kadar enerjiye sahip olsaydı adı tüm dünyayı çalkalardı.

 

Yeteneği kullanmak için iki yöntem var, birincisi adı az önce geçen, diğeri ise iki elinin de avucunda enerji sıkıştırıp hızla birbirine çarparak enerji akımı oluşturmak, öylece enerji şiddetle karşıya gider, bu yöntem daha fazla enerji harcar ama çok daha güçlüdür. Eğer istenirse ve kişi bunlara sahipse yeteneğe element ya da başka şeyler ekleyebilir, tabii ki önce yetenek üzerinde tam kontrol sahibi olması gerekir. Ve sonra….

 

 

 

Bunları okudukça İstaphanın mutluluğu arttı, sonunda yetişim yapamasa bile kullanabileceği bir teknik bulmuştu, üstelik çok güçlü bir teknikti, hem de ustası da bunu kullanabilirdi, hemen aklına ise başak bir fikir geldi, acaba ikisi beraber kullanabilir miydi? İki elini yana doğru açması, ikisinde  de aşırı miktarda güçle dolmuş enerji topu oluşturması, sonra ellerini vücudunun önünde şiddetle birbirine çarparak bu kürelerin enerjisini düz bir şekilde karşıya göndermek prensibine dayalı bir yetenekti bu, acaba bir küreyi kendisi, diğerini ustası oluşturursa ne olurdu? Hem Yin hem Yang küresinin oluşturduğu bir Aurora, elbette tek kişinin oluşturduğu bir Yin-Yang Aurora ile boy  ölçüşemezdi ama ne kadar güçlü olurdu? Bu İstaphanın aklını kurcalıyordu.

 

İSTAPHA BUNLARI DÜŞÜNÜRKEN ÇOK UZAKLARDA BİR YERLERDE ….

 

Şu an taht gibi bir şeyin üzerinde oturan ve karanlıkta dinlenen bir adam vardı, yanındaysa sarışın başka bir adam. Bunlar İstaphayı bu dünyaya gönderen ikili idi.  Büyük Göt’ün yüzünde çok ciddi ve karamsar bir ifade vardı.

‘’Marit, bundan emin miymiş?’’
‘’Kesinlikle emin, bizzat görmüş.’’

‘’Demek Oyakon geri dönmüş ha.’’

‘’Evet, ama neden sizi bu kadar endişelendirdiğini anlamıyorum, siz yüce bir varlıksınız. Zira bir sürü yüce tarikat var, hatta sahte tanrılar bile var, neden bu Oyakon denen kişi ya da varlık sizi bu kadar korkutuyor?’’

‘’Sana daha önce Sahipkıranın ne olduğunu anlatmıştım değil mi?’’

‘’Evet, tanrılar zamanında bile hüküm sürdürmüş, yüce Ejderhalara hatta Ejderha Tanrısına ve Tanrıların liderine bile boyun eğdirmiş, aşmış birisi, tüm bildiğim bu.’’

‘’Kesinlikle doğru, ancak hemen her güçlü kişinin bir düşmanı olur, Sahipkıranında bir rakibi vardı, Oyakon, daha açık konuşayım, ikisi birbirine denkti.’’

 

‘’Ne?!’’

Bu Maritin yüzünü  düşürmeye yetmişti, tanrıları ve ejderha tanrısını bile aşmış birisine denk bir  rakip, kesinlikle korku yersiz değildi.

 

‘’Peki efendim, Dalif onun gerçekten o kişi olduğunu nereden biliyor?’’ Ban emin olduğunu söyledi, bizzat gördüğünü söyledi ama nereden bilebilir ki?’’

 

‘’Oyakon taklit edilemez bir dövme taşır, ayrıca gözleri her daim kırmızı olur ve en önemlisi gücü, her zaman şırı güçlü olur, yetişimi yoktur ama çok güçlüdür, Dalif gördüğü kişinin daha 20 yaşına bile basmamış gibi göründüğünü ama çok güçlü canavarları bile tavuk öldürür gibi öldürdüğünü söylemişti değil mi? Başka kim bunları yapabilir. Biz çoktan Sahipkıranı bulsak da  onu durdurabilir mi emin değilim, zaten garip bir şekilde onunla iletişimimi kaybettim, şimdi kim ona yol gösterecek, ah şu kadın Zacharael sanki halt vardı da ona Yang bedeni verdi, eğer önüne gelenle yatan bir adam olsa kesinlikle güçlenirdi ama şimdi nasıl güçlenecek? Resmen önünü tıkadı.

 

‘’Benim arkamdan mı konuşuyorsun velet?’’

 

İçeri giren Zachareldi, Büyük Göt onu görünce korkudan titredi.

‘’Ablacım, senin ne kadar harika birisi olduğundan bahsediyordum, kesinlikle en mükemmel kadın sensin, bu dünyada senden daha iyi bir k- ahhh.’’

 

Konuşurken dayağını yemişti.

 

‘’Kısa kes, ciddi şeyler olduğunu duydum neler oluyor?’’

‘’O geri dönmüş.’’

‘’O kim?’’

‘’Oyakon.’’

 

Zacharel bir anlığına duruldu, gözleri büyüdü, şaşkınlıktan konuşamadığı belliydi.

‘’Sen ne saçmalıyorsun be, onun ne işi var burada?’’

‘’Onu Dalif görmüş, bütün işaretlere ve belirtilere sahip, ayrıca gücü de olması gerektiği gibiymiş, henüz çok az bir güce sahipmiş ama yine de o olduğundan eminiz.’’

Bunun üzerine Zacharelim yüzü değişti.

‘’Lanet olsun, bu nereden çıktı şimdi? Önceki savaşlarında evren yok olmuştu, yüce tanrılar yeni evren yaratmak zorunda kalmıştı, şimdi ne işi var tekrar burada? Onun reenkarnasyon yaşaması yasak değil mi? Nasıl olabilir?’’

‘’Muhtemelen ölmemiştir, sadece gücünü kaybetmiş ve son gücüyle de kendisini bebekliğine çevirmiş olabileceğini düşünüyorum, bu yüzden dikkatli olmalıyız ama Sahipkıran zaten geldi.’’

‘’S-sahipkıranda mı gelmiş, neler oluyor be? Hem nerede?’’

‘’Onunla zaten tanıştın ya.’’

‘’Ne, nerede?’’

‘’Ona Yang bedeni bahşettin.’’
‘’O, o çocuk Sahipkıran mıydı?’’

‘’Evet.’’

‘’Nerden biliyorsun?’’

Ardından ona her şeyi anlattılar.

‘’Demek ki o çocuk sahipkıran ha, ondan çok tanıdık bir hissiyat aldığım ve tasvirlerdeki sahipkırana benzediği için ona böyle bir güç vermiştim ama onun sahipkıran olacağını kim bilebilirdi ki? Yine de ona engel olduğumu düşünmüyorum, o sahipkıran ise bir yolunun bulup herkesi aşacaktır. Belki güç formu öncekinden farklı olacaktır ama yine de başarabilir. Bu yüzden endişen yersiz. Madem  Oyakon şu an tam gücünden uzakta o zaman güçlenemeden öldürelim onu,’’

‘’Bu da mümkün değil, üzerinde Mutlak Koruma var, bu koruma geçinceye kadar da zaten güçlenecektir.’’

‘’Her şey üst üste gelir zaten. Kahretsin.’’

‘’Nereye?’’

‘’Sahipkıranı bulmaya.’’

‘’Ne yapacaksın?’’

‘’Yapınca görürsün.’’

 

Ardından orayı terk etti, İstaphayı bulmak için yola çıkmıştı, ancak ondaki Yang enerjisiyle bu çok zor olmayacaktı. Yine de arkasından seslenen Büyük Göt kesinlikle şimdilik İstaphanın sahipkıran olduğunu bilememsi gerektiğini söylemişti, o da başıyla onaylayıp devam eti.

  

 

 

 

 

 

 

Arkadaşlar eline sağlık yazmanız beni mutlu etse de hikaye namına pek bir şey ifade etmiyor, bölümle ve yazıyla( dil kalitesi, ilk başlarda maalesef çok düşüktü) alakalı yorum yaparsanız beraber gelişiriz, o yüzden başından beri okuyan arkadaşlar serinin dili daha akıcı oldu mu hikaye güzel gidiyor mu bunlara yorum yaparsa sevinirim.  Gitgide daha iyisini yapmaya çalışacağım. Ve tabii ki komedi, eskisi gibi koymayacağım ama arada böyle iyi gidiyor mu yoksa kaldırayım mı? Zira yazıyı yazarken kafama göre ekliyorum hikayede yok o kısımlar aslında. Teşekkürler.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 47018 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr