Bölüm 3: Davetiye

avatar
339 4

Solgun Taht - Bölüm 3: Davetiye



Daichi elindeki kahveyi masaya koyup Tanaka’nın karşısındaki sandalyeye oturdu ve bacaklarını birbirinin üstüne attı.

 

“Anlat bakayım, Shiori sana ne teklif etti?”

 

Tanaka, Daichi’nin delici gözlerinin altında fazla direnemedi ve tüm her şeyi döküldü.

 

Meselenin özü Tanaka’nın bir kızdan hoşlanmasıyla başlıyordu. Hoşlandığı kızın adı Kanagawa Miori’ydi. Soy adından da anlaşılacağı üzere Shiroi’nin küçük kız kardeşiydi.

 

Tanaka ile aynı sınıftaydı ve dönem sınavlarında her daim ilk 10’un içinde yer alırdı. Varlıklı bir aileye sahip olduğundan sahip olmadığı hiçbir şey yoktu. Bu bakımdan ablasından bile daha üstün olduğu söylenirdi.

 

Anlaşılacağı üzere Shiroi, Tanaka’nın kız kardeşinden hoşlanmasını fırsat bilerek Daichi’yi karaokeye çekmesini sağlayacaktı. Tanaka’da sebebini bilmiyordu ancak Daichi’yi huzursuz hissettirmeye yeterliydi.

 

“Bir kızın sana bunları yaptırabileceğine inanmıyordum Tanaka, yıllar önce seni yanıma alırken verdiğin sözü unuttun mu?”

 

Tanaka ve Daichi ilk kez sokakta karşılaşmış ve hızlıca kaynaşmışlardı. Aralarındaki bağ zaman geçtikçe gelişince, Daichi ve Tanaka bir yemin etmişlerdi.

 

“Öyle desen bile bunu sırf kendi isteğim için yapmadım abi, son zamanlarda ne oldu sana? Hiroyaki Ailesi’ni bitirmeden önceden de böyleydin ancak onları öldürdükten sonra çok daha kötü oldun. Shiroi dışarıdan çirkef bir orospu gibi gözükse de yakınlaşınca öyle olmadığını anlayacaksın. Her insanın sevgiye ihtiyacı vardır.”

 

“Bu kadarı yeterli.”

 

Daichi’nin kaşları kırıştı. Yüzünde iğrendiğini belli eden bir ifade ortaya çıktı ve sakinleşmek için derin bir nefes aldı.

 

“Odama gir ve dolabımın içinden bana YN-01 isimli dosyayı getir. Onun dışında hiçbir şeye dokunmamaya özen göster.”

 

“YN-01 mi? O da ne ki?”

 

Tanaka kafasını yatırdı.

 

“Sana gerçekleri göstermenin zamanı geldi.”

 

Tanaka onun kelimelerinin anlamını çözemedi ancak Daichi’nin dediği yaptı. Üst kata çıktıktan bir dakika sonra elinde bir dosyayla aşağıya indi. Dosya pek kalın değildi, buğday sarısı bir kapağı vardı ve üzerine zarifçe YN-01 yazılmıştı.

 

Tanaka dosyayı Daichi’nin önüne koyduktan sonra sandalyeye oturdu ve merakla dosyaya bakmaya başladı.

 

Daichi dosyayı ona doğru çevirdi ve parmağını tıklattı.

 

“Hm… Dokuzuncu sayfayı aç.”

 

Tanaka yutkunarak dosyayı açtı. Nedense çok huzursuz hissediyordu. Öğreneceklerinden dolayı korkuyordu.

 

Dokuzuncu sayfayı açtıktan sonra gözleri kısıldı ve tamamen odaklandı. Bir süre okuduktan sonra içinde bir şeylerin parçalandığını hissetti.

 

Gözleri hafifçe ıslandı ve Daichi’ye baktı. Daichi’nin gözleri büyümüştü, belli ki onun bu tepkisini beklemiyordu.

 

“Yalan… değil mi?”

 

Daichi bir şey söylemeden kafasını iki yana sallayınca Tanaka’nın dünyası başına yıkıldı.

 

“İzninle.”

 

Masadan kalktı ve arkasına bile bakmadan üst kata çıktı.

 

“Ah… Ergenler.”

 

Soğumakta olan kahveyi aldı ve içti.

 

“İhtiyar… Bugün de mi gelmeyeceksin?”

 

Tanaka’da odasına çekildikten sonra ölüm sessizliği evi sarmıştı. Sosyal hayatta bile birkaç cümleden fazla konuşmayan Daichi, şüphesiz ki bu evin içinde sessizlikten hoşlanan tek kişiydi. Üvey babası ve Tanaka sıcakkanlı kişilerdi ve duygularını göstermekte sıkıntı görmezlerdi.

 

“Ah, çok sıkıldım.”

 

Yapabileceği en iyi şeyi yapmaya karar verdi.

 

Çantasından malzemeleri çıkardıktan sonra masanın üzerine yerleştirdi. Çoğunluğun aksine o parşömen kullanmayı seviyordu, bu yüzden masaya bir parşömen sermişti. Fırçasını aldı ve kara mürekkebe bandırdı.

 

 En sevdiği sanatçılardan birisi olan Kılıç Piri, Miyamoto Musashi’nin eserlerinden birisini taklit etmeye çalışacaktı.

Üvey babası geleneklerine çok değer veren birisiydi. Bu yüzden shodo ve kılıç sanatına düşkündü. Daichi’nin shodo ve kılıç sevdası da onun yüzünden başlamıştı. İkili her zaman huzur bulmak için shodo, japon kaligrafisi, yaparlardı.

 

‘Ay, soğuk ırmaktaki ayna,’ isimli kaligrafisiydi yaptığı. Döneminde Kılıç Piri olarak adlandırılan büyük usta Miyamoto Musashi’nin örnek alınacak bir çok yanı vardı. Daich, kısmen üvey babası, kısmen de internet sayesinde bu ustayı tanımış ve kısa sürede hayran kalmıştı.

 

Saatler saatleri kovaladı, Daichi duygularını fırça aracılığıyla parşömene aktardı. Hareketleri öyle keskindi ki sanki bir kılıç savuruyordu. Fırça, hareketlerini daha fazla kaldıramamış olacaktı ki bir süre sonra parçalara ayrıldı.

 

O anda Daichi kendine geldi.

 

Karanlık yerini aydınlığa bırakmış, saat dokuzu bulmuştu. Yerde birçok parşömen vardı, siyah mürekkep tarafından kirletilmişlerdi ve korkutucu gözüküyordu. Kurumamış mürekkep tüm sayfayı kaplamıştı.

 

Daichi fazla abarttığı fark ederek sandalyeden kalktı. Bacakları uyuşmuş olsa da bunu umursamadan bir bardak su içerek susuz kalmış vücudunu rahatlattı.

 

“Tanaka?”

 

Seslendi ancak gelen kimse yoktu.

 

“Çoktan gitmiş mi?”

 

Ayakkabılarını kontrol ettikten sonra ne olduğunu anladı ve hayalkırıklığıyla iç çekti.

 

“Bunun için benden nefret ediyor olmaz, değil mi?”

 

Sadece onu gerçeklerle tanıştırmıştı. Hoşlandığı kızın ayran gönüllü olduğunu ve eğlence için birçok erkeği aynı anda idare ettiğini göstermişti. Ayrıca düşündüğü kadar mükemmel olmadığını tüm gerçekleriyle birlikte suratına vurmuştu.

 

İnsanlar hoşlandıkları kişilerin sadece iyi taraflarını görmeyi tercih ederlerdi. Hayır, sadece bu yönlere bakarak aşık olurlardı.

 

Tanaka’da benzerini yaşıyordu.

 

Daichi onu uyandırana kadar.

 

Yavaşça yaptığını düşünürken inanılmaz derece pişman oldu. Tanaka’nın hayal kırıklığını hissetmişti, belli ki öyle basit bir aşktan ibaret değildi.

 

Okula geç kaldığına göre bugün gitmese de olurdu ancak teslim etmesi gereken proje ödevleri vardı.

 

Çantasını hazırladıktan sonra bir taksi çağırdı ve dışarı çıktı.

 

“Hm?”

 

Ayakkabılarını giyerken bir şey fark etti.  

 

Birkaç metre ötesinde yerde siyah renkli bir zarf duruyordu.

 

Zarfın tasarımı cadılar bayramı havası veriyordu. Gece kadar karanlık bir zarfın üzerine, altuni renkli bir kurukafa simgesi yerleştirilmişti.

 

Son derece zarifti ancak Daichi ne olursa olsun ona dokunmaması gerektiğini hissediyordu.

 

Tam o sırada korna sesi kulaklarına ilişti ve odağını bozdu. Bir taksi kapısının önünde durmuştu ve onu bekliyordu.

 

Daichi içindeki meraka engel olamadı ve taksiye binmeden önce zarfı aldı.

 

Taksiye bindikten sonra taksi gazı kökledi ve çok geçmeden yollara daldı.

 

Trafik göze alınırsa gitmeleri en azından bir saati bulacaktı. Bu Daichi’ye bir süre veriyordu: zarfı incelemek için.

 

Değerli olduğu her yerden belli olan kuru kafayı yavaşça kopardı ve zarfı nazikçe açtı. Bunun bir mafya babasından gelen bir davet ya da istek olduğunu düşünüyordu. Glenn’in bağlantıları yüzünden birkaç kez bu tür görevlere katılmıştı.

 

Gerçi hepsi izleme ve bilgi edinme üzereneydi.

 

“Hm?”

 

Şaşırdığını belli edercesine kaşları havaya kalktı.

 

Gördükleri, kan kırmızısı ile altın renginin izlerini taşıyan, sanki bıçakla kazınmış gibi duran garip bir alfabeyle yazılmış yazılardı. Böyle bir alfabeyi daha önce görmemiş olsa da sanki en başından beri biliyormuş gibi rahatlıkla okuyabilmişti.

 

Tebrikler! Solgun Taht için yarışmaya hak kazandınız.

 

Tüm dileklerinizi gerçekleştirmek için gereken o kudrete sahip olabilirsiniz.

 

Not: Daveti kabul etmek için tek yapmanız gereken davetiyeyi yakmanız.

 

Daichi zarfı buruşturup fırlatmadan önce ‘Millet kafayı yemiş.’ dermişçesine yüzünü ekşitti.

 

Kağıtta yazılanları düşünemeden önce telefonu çaldı. Bilinmeyen numaradan gelen bir çağrı olduğundan açmadan önce tereddüt etti.

 

“Evet?”

 

Karşı taraftan son derece endişeli bir kız sesi geldi.

 

“Sen Tanaka-san’ın abisi Daichi-san ile mi görüşüyorum?”

 

“Evet?”

 

Daichi ne olduğunu anlamadı ancak acil bir durummuş gibi gözüküyordu.

 

“Lütfen acilen okula gelin!”

 

Daichi neden bu kadar endişeli olduğunu anlamadığından sormaya karar verdi.

 

“Ne olduğunu söyleyebilir misiniz?”

 

Kızın panikle dolu nefes alışverişlerinin ardından bombayı bıraktı.

 

“Tanaka-san… Bir grupla ölümüne kavga ediyor.”

 

“Bekle… Ne?”

 

* * *

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44390 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr