Bölüm 18: Burası Açıların Dünyası

avatar
99 0

Soylu Hanenin Kanlı Yıldızı - Bölüm 18: Burası Açıların Dünyası


Cain gittikten sonra salon bir süreliğine sessizliğe büründü. Vladimir bıkkın bir ifadeyle tahtına otururken salondakilerden özür diledi.

 

“Size acınası bir tarafımı gösterdim. Onunla ilgilenmemek benim hatamdı.”

 

“Öyle düşünmeyin Majesteleri,” gümüş saçlı idarecilerden biri öne çıktı. Saygılı bir şekilde devam etti, “Diğer genç efendiler de aynı yoldan geçti. Ancak hiçbirisi Yedinci kadar hırçın ve şeytani değildi.”

 

İdareci gençliğinde Vladimir’i takip etmiş sınıf arkadaşlarından biriydi. Adı Joshua’ydı. Kılıç konusunda ahım şahım bir yeteneğe sahip olmasa da yönetim becerileri en üst düzeydi. Ailenin önemli maden şirketlerini yönetiyor ve gerektiğinde danışmanlık yapıyordu.

 

“Yönetici Joshua haklı Majesteleri.” Başka bir figür öne çıkarak söz aldı. İdarecilerden biriydi, figürüyle dikkat çekiyordu. “Genç efendi şeytani bir kişiliğe sahip. Unvanını hak etmiyor. Lütfen azletmeyi düşünün.”

 

İki önemli idarecinin öne çıkmasıyla diğer idarecilerde fikirlerini belirtti. Generallerden hiçbir ses çıkmayınca bir tartışma başladı.

 

“Bunu söylemek istemezdim ancak diğerlerine katılıyorum.”

 

Sert ve güç dolu sesin sohbete katılmasıyla idareciler arasındaki tartışma birden kesildi. Gözler Vladimir’in sağında duran Claude’a döndü.

 

“Sen de mi öyle düşünüyorsun Senato Lideri?”

 

Vladimir kafasını çevirdi.

 

“Ne yazık ki. Şimdilik çocuk olduğundan bir sorun çıkmaz ancak ilerleyen zamanlarda sorumluluk almaya başlayacak. Her genç efendi kendi yaşıtları arasında bir örnek teşkil etmeli. Sorumluluk sahibi olmalı ve ailenin adına leke sürmemeli. Sizce genç efendi bu kişiliği ile bu sorumlulukların altından kalkabilir mi?”

 

Vladimir gözlerini kapatıp bir süre düşündü.

 

“Azletmek…”

 

Ortalık gergindi. Son yüz yılda ilk defa bir varisin azledilmesi düşünülüyordu. Daha önceki nesillerde bile çok nadiren gerçekleşen bir olaydı azledilmek. Zira sadece azledilen kişinin değil ailenin şöhretini de kötü etkiliyordu.

 

“Çok ağır olur.”

 

Evelyn aniden söze girdi. Şeytanları baştan çıkarabilecek yüzünde sevecen bir gülümseme belirdi. Onun gülümsemesi Vladimir’i sakinleştirmeyi başarmıştı. Vladimir şakaklarını ovuşturarak iç çekti.

 

“Ne demek istiyorsun?”

 

“Henüz çok küçük. Aile sevgisi nedir bilmeden büyüdü. Bu kadar aşırı bir kişiliğe sahip olması normal değil mi? İyi bir eğitimle düzeltilebilir.”

 

“Bunlarla uğraşmak yerine direkt…” dedi Vladimir bıkkın bir ses tonuyla.

 

“Uğramak istemiyor musunuz? O zaman…”

 

Evelyn’in dudakları yukarıya kıvrılırken alaycı bir gülümseme ortaya çıkardı.

 

“Öldürün onu.”

 

---

 

Ortam birden gerilmişti. Uzun süren sessizlik birkaç kişinin korkmasına neden olmuştu. Evelyn fazla cüretkar davranıyordu.

 

“Ne?”

 

“Nasıl olsa yapamazsınız.” Evelyn kafasını hayal kırıklığıyla salladı, “Böyle öfkeli görünseniz de düşüncelerinizi biliyorum. Çocuklarınıza herkesten daha fazla değer veriyorsunuz. Bu yüzden azletmek dışında farklı bir yol düşünmemiz gerekiyor.”

 

Öfkeyle verilen kararlar gelecekte büyük zararlar getirebilirdi. Bir genç efendinin azledilmesi demek Ashborne Ailesi’nin evlatlarını iyi yetiştiremediğini kabul etmesi demekti. Bundan daha utanç verici başka bir olay yoktu.

 

Bunun yerine Cain’i öldürmek daha mantıklıydı.

 

“Önerin var mı?”

 

Düşündükçe daha da canı sıkılıyordu.   

 

“Bir düşünelim. Genç efendi sadece üç hafta içerisinde birinci Yıldızını tamamladı. Bu onun kıta tarihinde eşi görülmemiş dâhiler arasına yazdırmak için yeterli. Büyük güç yanında büyük sorumluluk da getirir.” Evelyn elini çenesine attı ve bir süre düşündü. “Cezasını buna göre vermemiz gerekiyor.”

 

“Kılıç Uzmanı seviyesine geldiğinde Ashborne Ailesi için üç görevi tamamlaması herkesin yararına olur. Bugün vereceğimiz cezalar onun kişiliğinin daha da kötüleşmesine neden olabilir. Bunun yerine sevgiyle yaklaşmamız daha iyi olur.”

 

Şimdiki cezayı geleceğe ertelemek Cain’den şikayetçi olanları susturmak için yeterliydi. Aynı zamanda Cain’e biraz zaman tanıyacaklarından kendine gelmesi için bir fırsat vermiş olacaklardı. Ashborne Ailesi için üç görevi tamamlaması da herkese yarar sağlayacaktı.

 

“Tamam, bununla sen ilgileneceksin.”

 

“Anlaşıldı Majesteleri.”

 

Evelyn yerine geçtikten sonra tartışmalar tekrardan başladı. Bu sefer ki konu Cain’in cezalandırılmasıyla karşılaştırılmayacak kadar önemliydi.

 

Tartışma kıtada yükselen diğer ailelerin varisleri hakkındaydı. Haberler çok tazeydi, bu yüzden Ashborne Ailesi’nin emri altındaki en büyük istihbarat örgütü olan Midnight bile günlerini bu konuya ayırmıştı.

 

“…Dokuz ailede doğan dâhiler daha öncekilerin hiçbirine benzemiyor. Midnight’ın topladığı istihbarata göre Drakania Ailesi’nin işe yaramaz oğlu Aaron ani bir aydınlanma yaşayarak sadece bir ay içerisinde birinci yıldızdan Kılıç Uzmanı seviyesine erişti. Magus Ailesi’nin Elizabeth’i birinci çemberden ikinci çembere bir hafta önce ulaştı. Yalnızca sekiz yaşında.”

 

Rapor devam ediyordu.

 

“Perseus Ailesi’nin Aires’i ve Huxley’lerden Nicholas üçüncü yıldızlarını oluşturdular. Kutsal İmparatorluk ve Leviathan Ailesi’nde bir gelişme olmadığı görülüyor. Nagano Ailesi ise her zamanki gibi dış dünyaya kapalı. Fakat üç krallık da ciddi değişimler meydana geliyor.”

 

Midnight kıtanın en gelişmiş istihbarat servislerinin başında geliyordu. Arkasında Ashborne Ailesi gibi devasa bir askeri güç olduğu içinse operasyonlarını kusursuzca tamamlayabiliyordu. Midnight’ın alt kuruluşları Kılıç Adaları’nda yetişmiş suikastçıları kullanarak aile adına gizli suikastler düzenliyordu.

 

Bilgi güvenilirdi.

 

“Alastair bu konuda ne düşünüyor?”

 

Dışarıdan birisi Alastair isminin ne anlama geldiğini bilmezdi fakat buradakiler bu ismin ne kadar korkutucu olduğunu biliyordu. Alastair von Rancaster, sadece dukalığın vasallarından biri değil aynı zamanda Ashborne Ailesi’nin karanlık eliydi.

 

Tüm kirli operasyonları yöneten ve Midnight’ın müdürü görevini üstlenen kişiydi Alastair. Aynı zamanda Vladimir’in en güvendiği adamıydı.

 

Raporu sunan kişi biraz önceki gümüş saçlı idareci, Joshua’ydı.

 

 “Durumun vahim olduğunu iletti. Özellikle Aaron Drakania’ya dikkat etmemiz gerektiğini söyledi. Diğer ailelerin varislerinin atılım yapmadan önce Aaron ile görüştükleri biliniyor.”

 

Durumun ciddiyeti salondakileri germişti. Bir nesilde bu kadar dâhinin ortaya çıkması hayra alamet değildi. Özellikle dokuz yaşında Kılıç Uzmanı olmayı başarmış Aaron kötü bir haberdi. Drakania Ailesi bir kişinin potansiyelini doğduktan hemen sonra ölçerdi. Ejderha kanının saflığı ne kadar değerli olduğunu belirlerdi.

 

Aaron’un işe yaramaz olarak görülüyor olması büyü de ya da kılıçta yeteneksiz olmasından değil de Ejderha kanının yeterince güçlü olmamasından kaynaklıydı. Ve vücudunda Ejderha kanı bulundurmayan bir Drakania ferdi bir Ashborne’a rakip olamazdı.

 

Buradakilerin gerilme sebebi de buydu. Güçlü Ejder kanına sahip bir Drakania çıktıysa birkaç on sene sonra Ashborne Ailesi’nin başı derde girecek demekti. Şu anda yalnızca bir Kılıç Uzmanı olabilirdi. Fakat birkaç sene içerisinde Kılıç Ustası, yirmi sene içerisinde de bir Kılıç Lordu olacaktı.

 

Aynı şey diğer aileler içinde geçerliydi. Perseus, Magus, Huxley; bunlar Ashborne ailesi ile anlaşamayan ailelerdi. Her biri büyük dâhiler çıkartıyordu. Eğer şimdi icaplarına bakılmazsa gelecek nesilde üstünlük Ashborne Ailesi’nde olmayacaktı.

 

“Suikast denemeleri başarısız mı oldu?”

 

Tanıdığı Vikont Rancaster böyle bir tehlikeyi gördüğünde ne yapması gerektiğini bilirdi. Tehlike daha büyümeden ortadan kaldırmak için harekete geçerdi.

 

“Maalesef efendim. Midnight’ın suikastçılarının tamamı hedeflerle buluşamadan ortadan kaldırıldı. Düşman durumun farkında. Çok yakında karşı saldırıya başlayacaklardır.”

 

Hepsi Kutsal İttifak’ın bir parçasıymış gibi görünse de daha fazla güç elde etmek için ailelerin birbiri ile ölümüne savaşması normal bir şeydi.

 

Burası meleklerin değil açıların dünyasıydı; soyluların erdem ilkelerinden söz ettiği ama güç ilkeleri ile hareket ettiği, kendilerinin hep ahlaklı, karşı tarafınsa hep ahlaksız davrandığı bir dünyaydı. 

 

Kutsal İttifak, İblislere kıyasla daha bütündü ancak bu nereden baktığınıza bağlıydı. Örneğin dokuz aile kendi içerisinde iki bölünmüştü. Kutsal İttifak ise üç parçadan oluşuyordu. Herkes kendi tarafı için savaşıyordu.

 

Vladimir raporları dinledikçe yüzündeki ifade daha da soldu. Atalarının tecrübe ettiklerini tecrübe etmek istemiyordu. Bu yüzden orman yanmadan kıvılcımları söndürmesi gerektiğinin farkındaydı.

 

“Leviathan, Stormhaven ve Archer aileleri ile iletişime geçin. Saldırılarımız açığa çıkarsa saray devreye girebilir. Bu yüzden şimdilik geride kalıp durumu tartalım. Ayrıca barbarlar ile olan savaşta galip biziz. İmparatorluk bu duruma sessiz kalmayacaktır. Olabildiğince fayda elde etmek için çabalayalım.”

 

“Bugünlük bu kadar. Gidip dinlenin.”

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44788 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr