Bölüm 23: Meditasyon Sırasında Yaşananlar

avatar
87 0

Soylu Hanenin Kanlı Yıldızı - Bölüm 23: Meditasyon Sırasında Yaşananlar


Takip eden birkaç saatte Cain meditasyonunu sürdürdü. Kara Şövalye Kılıç Ustalığı’nın yüzlerce yıldır araştırılıp geliştirilmişti. En sonunda on iki yıldızdan oluşan Kara Şövalyeliğin temelini oluşturmuştu. Binlerce insanın ve onlarca dâhinin emeği sonucu ortaya çıkan bu teknik dünyanın en güçlü gelişim kılavuzuydu.

 

Bir Kara Şövalye yıkımın temsilcisiydi. Her ortamda hayatta kalabilmek için özel olarak eğitilirlerdi. Öldürme konusunda uzmanlaşmış olsalar da aynı zamanda bir ordu olarak çalışmalarını sağlayan özel bir tekniğe, her şeye karşı durabilmelerini sağlayan bir zırh tekniğine ve sıradan silahlarla karşılaştırılamayacak silahlar yaratmalarına imkan veren bir Kılıç Tekniği’ne sahiplerdi.

 

Kılıç Tohumu Phantom Kılıçların kökeniydi. Normal kılıç uzmanları dördüncü yıldızlarını oluşturduklarında Auralarını kontrol edebilme kabiliyeti kazanırlardı. Ancak dördüncü yıldızını oluşturmuş Kara Şövalye bunu yapmazdı.

 

Kara Şövalyeler beşinci yıldızda kılıç aurasını kontrol etme kabiliyeti kazanırlardı. Ve bunu Phantom Kılıçlarını kullanarak yaparlardı. Bu sayede auraları normal auralardan en az iki kat daha güçlü ve özel olurdu.

 

Cain meditasyonu esnasında dördüncü yıldızını bir Kılıç Tohumu’na dönüştürmüştü. Ancak bir farklılık bulunuyordu.

 

Cain atalarının izinden gitmek istemiyordu. Onun Phantom Kılıcı çok daha özel olmalıydı. Tek bir forma sıkışıp esneklikten uzak olmamalıydı. Aylardır düşündüğü bir başka konu da buydu. Karagül Kütüphanesi’nde bulunan tüm kayıtları okuduktan sonra kılıç türleri hakkında derin bir bilgiye sahip olmuştu.

 

O yüzden yapacağı şey çok daha farklıydı.

 

 

“Neredeyse dokuz saat oldu.”

 

Güneş doğmuş ve çoktan tepeye yükselmişti. Bir Kara Şövalye bölüğü malikaneyi ablukaya almış koruyordu. Brixton ve Chris ise bu kişiler yönetiyor ve devriye geziyordu. Saatlerdir aynı pozisyondalardı ve herhangi bir sorun çıkmamıştı.

 

Gece oldukça hareketli geçmişti.

 

Kara Kılıç Tugayı’na sızmayı başarmış tam olarak otuz farklı Kılıç Ustası bulunuyordu. Bunların yirmi beşi genç efendi Cain’i öldürmek için harekete geçmişken beşi yan ailelerin varislerini öldürmeye çalışmıştı.

 

En güçlü ailelerden biri olan Ashborne Ailesi’nin emri altındaki Kılıç Ustası seviyesindeki figürlerin bile bir sınırı bulunuyordu. Böyle bir operasyon için otuz Kılıç Ustası’nın feda edilmesi imkansızdı. Üstelik her Kılıç Ustası istihbarat servisi Midnight tarafından izleniyordu, bu yüzden rahatça hareket etmeleri imkansızdı.

 

Bu kişilerin diğer ailelerin casusları oldukları kesindi.

 

Fakat bu casuslar daha önce harekete geçmemişti. Yani daha yeni yerleştirilmişlerdi. Bu da akıllar da bazı soruların oluşmasına neden oluyordu.

 

İlki genç efendi Cain’in peşindeler miydi?

 

İkincisi genç efendi Cain’in yakın zamanda atılım yapacağını nereden biliyorlardı?

 

Sabaha doğru Midnight ajanları bu konuyu derinlemesine araştırmış ve en sonunda kapsamlı bir rapor sunmuşlardı.

 

Casuslar birkaç ay önce Constantine’in kaleden ayrıldığı zaman Kara Kılıç Adasına sızmışlardı. Onları tespit edebilecek kişinin olmamasını fırsat bilerek çok sayıda Kılıç Ustası tüccar kılığına girmişti. Ardından bu fenomen gerçekleştiğindeyse Kara Şövalye kılığına girerek kaleye girmişlerdi.

 

Tüm bulgular hedefin Cain olduğu yönündeydi.

 

Başlıca şüpheliler ise dokuz büyük aileden en güçlüleri arasında yer alan Drakania, Perseus ve Magus ailesiydi. Suikastçıların ortak özellikleri bulunmuyordu fakat kullandıkları yetenekler ve fiziksel özelliklerinden yola çıkarak kuzeyli olduklarına karar verilmişti.

 

Bu geniş çaplı plan istihbarat servisinin başarısızlığıydı. Dokuz saat içerisinde Midnight suikastçılarla ilişkilendirdiği organizasyonlardan biri olan Umbraxious’u ortadan kaldırmıştı. Ayrıca Umbraxious’un en büyük destekçisi olarak bilinen Umbra Ailesi’de birbirini takip eden suikastler sonucu büyük sıkıntıya girmişti.

 

Bunlar sadece birkaç rütbeli şahıs tarafından biliniyordu. Dokuz saat içerisinde Midnight bu başarısızlıklarının getirdiği utancı temizlemiş ve en büyük suikastçı organizasyonlarından Umbraxious’un merkezi de dahil olmak üzere pek çok karargahını yok etmişti.

 

Araştırmalar devam ederken Ashborne Ailesi ortaya çıkan dâhinin gücünü bir kez daha öğrenmiş oldu! Genç efendi Cain diğer ailelerin dâhileri ile eşit yeteneğe sahip bir dâhiydi. Ve diğer aileler bu yeteneği ortadan kaldırmak istemişti.

 

Subaylar ve idareciler çok öfkeliydi!

 

Takip eden günlerde Cain meditasyona ara vermeden devam etti.

 

A sınıfındaki öğrencilerden birkaçı yapılan saldırı da yaralanmıştı. Bu yüzden uygulama sınavı ertelenmişti.

 

Kılıç Uzmanı seviyesine adım atmasının beşinci gecesinde Cain gözlerini açtı.

 

Vız!

 

Vücudundan saçılan gri enerji dalgaları çevredeki tozları kaldırıp vücudunu kapladı. Dikkatli bakıldığında bu gri enerji dalgasının içerisinde yavaşça hareket eden kızıl enerji parçacıkları görülebilirdi.

 

Enerji parçacıklarının sayısı giderek arttı, bir süre sonra gri enerji yoğunlaşarak Mana Yıldızı’na çekildi ve tekrar salındı.

 

Vız~!

 

Salınan enerji gri değildi, aksine göz alıcı bir kırmızı rengindeydi. Parmaklarının ucunda yoğunlaşan enerji yarım metre büyüklüğündeydi. Enerji yoğunlaştıkça beş parçaya bölündü ve en sonunda yoğunlaştı.

 

Kısa bir süre sonraysa enerji akışı duraklamıştı.

 

Beş hançer Cain’in parmaklarının üzerinde duruyordu. Hatları belirsiz olsa da kan kırmızısı gövdeleri garip bir koku yayıyordu. Kokuya odaklanıldığında bunun kan kokusu olduğu rahatlıkla anlaşılabilirdi.

 

Phantom Kılıcı’nın kişinin içsel dünyasının bir yansıması olduğu söylenirdi. Cain kana susamış ve bencil doğasını ciddi oranda yansıtıyordu.

 

“Genç efendi! Sonunda uyandınız.”

 

Genç bir Kara Şövalye Cain’in meditasyondan uyandığını görünce haber vermek için oradan ayrıldı.

 

“Neler oldu burada?”

 

Cain harabeye dönmüş malikaneyi görünce şaşırmasa da etrafında toplanmış Kara Şövalyeleri görünce bir hayli şaşırmıştı. Artık bir Kara Şövalye sayıldığından diğerlerinden yayılan gücü daha net hissedebiliyordu.

 

Çevresindeki en güçsüz Kara Şövalye orta seviye Kılıç Uzmanı’ydı. Arada sadece bir seviye bulunsa da aralarındaki güç farkının en azından yüz kat olduğunu fark edebiliyordu. Bu sadece yıldız sayısı veya Mana miktarı ile alakalı değildi.

 

Cain büyük yıldızı oluştururken üç küçük yıldızı birleştirmişti. Haliyle birleştirmeden önce onları çarpıştırması gerekiyordu. Her ne kadar Mana miktarı çok fazla olmasa da ortaya çıkan enerji seviyesinin çok üzerindeydi. Bu miktardaki Mana vücudunu patlatabilirdi.

 

O yüzden Cain vücuduna zarar verebilecek Mana’yı venalar aracılığıyla vücudunun dışına yönlendirmişti. Riskli bir hamleydi ancak bu riski almamış olsaydı şu anda ölüydü.

 

Etrafına baktı, dışarıya saldığı Mana’nın bu denli yıkıcı bir güce sahip olmasını beklemiyordu. Fakat üzerine çok düşünmedi.

 

Vücudu enerji dolsa da midesi açlıktan kırınıyordu.

 

“Genç efendi, iyi misiniz?”

 

O esnada Chris endişeyle yanına geldi. İkisinin hayatı birbirine bağlıydı. Her ne kadar Cain’i hiç sevmese de görevi onu korumaktı.

 

“Önce yemek yiyelim.”

 

 

Cain bir ofiste yemeğini yerken Chris’ten olanları dinledi. Bu beş gün boyunca olanlar Arcadia da yüzlerce kişinin ölmesine yol açmıştı. Ona düzenlenen büyük çaplı suikast girişimi, A sınıfı öğrencilerinden birkaç kişi neredeyse ölmesine yol açan saldırılar ve casusların karmaşa çıkararak birkaç gizli depoyu yok etmesi Ashborne Ailesi’nin küplere binmesine neden olmuştu.

 

İstihbarat servisi olan Midnight’ın başarısızlığı yüzünden Ashborne Ailesi çok sayıda kayıp vermişti. Önemli hazinelerin bulunduğu üç büyük depodan birisi yağmalanmıştı. Cain’e düzenlenen suikast sadece bir dikkat dağıtma girişimiydi.

 

Planı yapan her kimse Ashborne Ailesi’nin güçleri hakkında derin bilgiye sahipti. Özellikle Midnight’ın protokollerini çok iyi biliyor gibi görünüyorlardı. Araştırmalara takılmadan birkaç aylık süreçte casuslar yerleştirmiş ve Ashborne Ailesi’nin büyük bedeller ödemesine neden olan operasyonu başlatmışlardı.

 

Her nasılsa düşman her zaman üç adım öndeydi.

 

Hayati derece de gizli olan depoların koordinatları bulunmuştu. Ailenin genelinde bu depoların yerini bilenlerin sayısı iki elin parmağını geçmezdi. Orayı koruyan muhafızlar bile ne koruduklarını bilmiyordu.

 

Kehanet büyülerinin bile bulamadığı bir yerdi orası!

 

“Hazine Departmanı’nın yaptığı hesaplamalara göre dört yüz milyon altın değerinde bir kayıp yaşandı. Düşman mükemmel bir operasyonla Ashborne Dükalığı’nın on yıllık vergilerine eş değer bir kayıp yaşattı.”

 

Tüm aile tarihinde yaşanan en büyük kayıptı belki de!

 

Cain kaşlarını çattı. Her ne kadar aile tarafından sevilmese de burayı kendi malı olarak görüyordu. Başkasının onun hazinesinden çalması en son istediği şeydi. Fakat bir yandan da sevinmişti. Bu olay Ashborne Ailesi’nin gizli bir düşmanı olduğunu gözler önüne sermişti.

 

Cain yemeğin daha lezzetli geldiğini fark etti.

 

“Ne oldu Genç Efendi?” diye sordu Chris. Cain anlamsızca sırıtıyordu.

 

“Chris bugün A sınıfına terfi edeceğim.”  

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44795 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr