Bölüm 6: Oyuncudan Değil, Oyundan Nefret Et

avatar
289 0

Soytarı Kral - Bölüm 6: Oyuncudan Değil, Oyundan Nefret Et


 

“Oyuncudan değil, oyundan nefret et.”

 

Deniz ileri atıldı ve kılıcını sertçe savurdu. Kılıcı adamın ayı tarafından yok edilmiş savunmasını kolayca aştı ve boğazına saplandı. Otuz saniye sonra adam küllere dönüştü ancak küfür etmeyi hâlâ bırakmamıştı.

 

“Senin ananı £#$£#42! Feriştahını £#$£#$£234 çocuğu! Annesiz! Seni £#$£#$$#£ oğlum! Bundan sonra…”

 

“Çelik ayna. Çelik ayna.”

 

Deniz adamın keder içinde küllere dönüşmesini umursamadan ayıdan düşenlere odaklandı.

 

[Vahşi Ayı Deri Zırhı]

 

Seviye: Nadir

 

Savunma: 18

 

Dayanıklılık: 100/100

 

*Pençe tipi saldırılara dayanıklıdır.

 

*Vahşi hayvanlardan karşı gelen saldırılara %5 daha dirençlidir.

 

Açıklama: Ormanın kralı Vahşi Ayıların postundan yapılmış bir deri zırhtır. Pençe saldırılarına karşı dayanıklıdır. Bir ayı kürkünden yapıldığı için basit saldırılar tarafından delinemeyecektir.

 

Kullanım Koşulu: Seviye 7

 

Deniz deri zırhı envanterine aldıktan sonra düşen diğer eşyaya baktı.

 

[Vahşi Ayı Pençesi]

 

Seviye: Yaygın

 

 Dayanıklılık: 99/99

 

*Vahşi Ayı Pençesi’nden yapılan bir hançer küçük bir ihtimalle ‘Del’ yeteneğine sahip olur.

 

Açıklama: Sert ve delici yapısı sayesinde hançer tipi silahlar için mükemmel bir malzemedir.  Youhan Ormanı’ndaki Vahşi Ayı’lardan düşer.

 

Ayrıca 20 ­kadar bronz para çıkmıştı. Kısa günün kârıydı. Deniz gülümsemeden edemedi. Yüzünü gizlemeseydi sıkıntı yaşayabilirdi. Zira buraya gelirken devriyelerin av alanlarında gezdiğini görmüştü.

 

‘Daha fazla beklemenin bir anlamı yok.’

 

Deniz zırhını değiştirdikten sonra başka avlar aramak için harekete geçti. Orman da ayı boldu. Çok geçmeden başka bir av buldu ve onu çeşitli tuzaklar hazırlayıp öldürerek sonraki seviyeye geçmeyi başardı.

 

Normalde seviye atlamak çok zordu. Bir seviye atlamak için kendinden bir seviye yüksek yaklaşık on canavarı öldürmen gerekiyordu. Ve bu canavarları öldürürken başkası çalabilirdi, farklı canavarlar yardıma gelerek ölmene neden olabilirdi ya da eşyalar kırılabilirdi.

 

Bu yüzden seviye atlamak çok zordu.

 

Fakat Deniz sadece dokuz saat içinde tekrar seviye atlayarak dokuzuncu seviyeye ulaştı.

 

X canavarının aggrosunu üzerine çek ve başkalarının üzerine sal, ardından X canavarıyla uğraşan takımın canavarına kon, eğer takım güçlüyse öldürdükten sonra uzaklaş, fakat güçsüzlerse X canavarını öldürmeyi de unutma.

 

Ormanın yapısını kullanarak gözden kaybolmak kolaydı. Üstelik suikastçı olmasına rağmen bir rahip kadar dayanıklıydı. Diğerlerinin beklentilerinin aksine tek yemiyordu.

 

Deniz ertesi gün tekrar oyuna girdi ve avlanmaya kaldığı yerden devam etti. Yeni Dünya oldukça hoşuna gitmişti. Sıkıcı ve acıyla dolu gerçeklik yerine bu dünya daha çok hoşuna gidiyordu.

 

Kılıcın eti delişi, başkalarının başarılarına çökme ve yeni şeyler keşfetme arzusu onu çeken şeydi.

 

Dokuz saat sonra…

 

[Tebrikler! Beyaz Çizgili Vahşi Ayı’yı öldürdünüz!]

 

[1000 TP kazandınız!]

 

[Seviye atladınız!]

 

[Artık 9. Seviyesiniz.]

 

[Lütfen Youhan Tapınağı’na gidip Çıraklık Görevinizi alın.]

 

[Çıraklık Görevi! (1/3)]

 

Açıklama: Youhan Tapınağı Kıdemlisi Richard ile görüşün.

 

Ödül: Çıraklık Görevi (2/3)

 

“Bağlantılı görev dedikleri şey bu olsa gerek.”

 

İnternet ve Ahmet’ten edindiği bilgiler sayesinde biliyordu ki, bu görevi tamamlamadığı süre 10. Seviyeye geçemeyecekti.

 

“O zaman yapacak bir şey yok. Bu boktan av bölgesinden hemen kurtulmak istiyorum.”

 

Ayıdan düşürdüklerini envanterine attı ve köyün yolunu tuttu. Bir saat içinde köye varınca durmadan köyün ortasındaki tapınağa yöneldi.

 

Tapınağın etrafında çok fazla kişi vardı.

 

“Vahşi Ayıların Kralı’nı öldürmek için parti kuruyoruz! 3 tank ve 2 suikastçı gerekli! Katılmak isteyenler…”

 

“Baskın için şifacı gerekiyor!”

 

“Takım olmak isteyenler…” 

 

“Loncamız üye alımlarına başlamıştır.”

 

Oyuncunlar etrafta gruplaşmış ve çeşitli sebeplerden diğerlerini kendilerine çekmeye çalışıyordu. Deniz daha önce burayı gelmediğini fark edince aptallığına küfür etti.

 

“Sen?”

 

İnsanların arasından dolaşırken bir el omzunu kavradı. Kimdi bu? Yüzünde maske vardı. Kimsenin onu tanımaması gerekiyordu.

 

[Savaşçı Olmak İstiyorum]

 

Seviye: 8

 

Nedeni bilinmez bir korku Deniz’in vücudunu kapladı.

 

“Biriyle karıştırdınız herhalde.”

 

“Hangi kitapta yazıyor bu? Borcumuzu ödememiz gerekiyor.”

 

Omlet Baba isimli başka bir adam Deniz’in kaçış yolunu kapattı. Arkasından beş adam daha çıktı ve kurtlar sofrasına verilmiş kuzuya bakar gibi baktılar.

 

“Biriyle mi karıştırıyorsunuz?”

 

Deniz sakin bir şekilde onlara baksa da avuç içinde küçük bir gölcük oluşmuştu. Güç ve atikliğe neredeyse hiç puan vermemişti. Eğer hepsi ona saldırırsa karşı koyamadan ebesi sikilirdi.

 

“Bu delici gözler, rüyalarımda bile seni görüyorum.”

 

“Bize çektirdiklerinin bedelini ödeyeceksin.”

 

“NPC olmadığı çok belli.”

 

“Oyuncu değil mi?”

 

“Bana hasta annesi için para kazanması gerektiğini söylemişti. Acıdığımdan onu kovalamamıştım. Yalan olduğunu kim düşünebilirdi ki?”

 

Gruplaşma çok dikkat çekmişti haliyle başkaları da Deniz’i fark etti.

 

“Bu maske!”

 

“Kardeş kız kardeşinin ameliyat parası…”

 

Sadece on kişiyken bir anda elliye yakın kişi Deniz’in etrafında toplandı. Herkesin gözü Deniz’in ağaç kabuğu maskesinin üzerindeydi. Gerçekten çok fazla kişiyi kızdırmıştı.

 

‘Deli taklidi mi yapsam?’

 

Savaşçı Olmak İstiyorum ve diğerlerine baktı.

 

‘İşe yarar mı ki?’

 

“Bunu yapmak zorunda kalmak istemiyordum ancak beni buna siz zorladınız.”

 

Deniz vücudunu gerdi ve kılıçlarını envanterinden çıkardı. Ona yakın olanlar bu hareketle birlikte tetiğe geçti ve sıradaki saldırıyı beklediler. Ancak beklentileri boşa çıktı.

 

“Çıkış Yap.”

 

[Çıraklık Görevi esnasında çıkış yapamazsınız.]

 

“…”

 

Savaşçı Olmak İstiyorum gülmeye başladı.

 

“HAHAHAHA! Oyundan çıkmaya çalıştı ancak onu bile beceremedi.”

 

İğrenen gözler Deniz’in vücudunu delip geçti. Bakışlarla delmek mümkün olsaydı Deniz bir eleğe çevrilmiş olurdu.

 

‘Sikeyim. Daha fazla kişinin dikkatini çekmeye başladım. Böyle giderse kimliğim ifşa olacak ve tüm loncayı karşıma alacağım. En iyisi buradan siktir olup gitmek…’

 

“Beni rahat bırak.”

 

Deniz daha burada kalamazdı. Bu yüzden onları umursamadan tapınağa ilerlemeye devam etti. Her ne kadar güçlü olsalar da kasabanın içinde yapabilecekleri tek şey yolunu kesmekti. Onlarda bunun farkındaymış gibi harekete geçmediler.

 

“İsmini ve görünüşünü aldım. Tapınaktan çıktıktan sonra Seyyahlar Loncası tarafından avlanacaksın. En iyi ihtimalle avlanırsın, belki de hapishaneye bile atılabilirsin.”

 

Savaşçı Olmak İstiyorum arkasından bağırırken Deniz onu umursamadan yürümeye devam etti.

 

Youhan Tapınağı’nın içi oldukça sade bir tasarıma sahipti. Bazı tanrı heykelleri dışında dua etmek için gelmiş köylüler ve tapınağı yönetmekten sorumlu müritler vardı.

 

Kıdemli Richard ise tapınağın arka tarafındaki odalardan birisinde konaklıyordu. Kendisi Suikastçı Tanrısı Aborh’un koyu bir müridiydi.

 

Deniz onu Aborh’un heykeline dua ederken buldu.

 

Kısa saçları olan orta yaşlı bir adamdı. Yüzünde huzur dolu bir gülümsemeyle heykele dua ediyordu. Bu kişinin bir suikastçı olduğuna inanmak güçtü.

 

Deniz duasını bitirene kadar sabırla bekledi.

 

“Efendi Richard, Çıraklık Görevi’mi almak için geldim.”

 

[Görev Tamamlandı!]

 

[Yeni bir görev aldınız!]

 

Richard kafasını Tanrı heykeline eğdikten sonra Deniz’e baktı ve kafasını salladı.

 

“Adın nedir genç adam?”

 

“Deniz efendim.”

 

Richard, Deniz’i baştan aşağıya süzdükten sonra kaşlarını çattı ancak hemen ardından gülümsedi.

 

“Bir suikastçının en büyük gücü nedir bilir misin?”

 

“Gizliliktir efendim.”

 

“Haklısın, gizlilik. Ancak karanlığa karışmadan önce karanlığı anlaman gerekiyor.”

 

[Yeni bir görev aldınız!]

 

[Çıraklık Görevi (2/3)]

 

Açıklama: Kıdemli Suikastçı Richard’ın sizden istediği görevi yerine getirin.

 

Başarım koşulu: Verdiği görevi tamamlayın.

 

Ödül: Mezuniyet.

 

Ceza: Bir hafta ceza ve Richard’ın hor görüsü.

 

[30 Gölge Kurdu avla!]

 

Zorluk: C

 

Açıklama: Kıdemli Suikastçı Richard sizden Gölge Kurdu avlamanızı ve kanıtını kendisine getirmeniz istiyor.

 

Başarım koşulu: 30 Gölge Kurdu öldür.

 

Ödül: +1 seviye, 1 hafta TP desteği, ‘Gizlilik’ Yeteneği, Gölgelerin Dostu Unvanı.

 

Ceza: -1 seviye, 1 hafta TP cezası.

 

Bir unvan ve sınıf yeteneği, Deniz bunların suikastçıların temel güçleri olduğunu biliyordu. İki görev vardı ve cezaları çok büyüktü. Başarısız olmak gibi bir lüksü yoktu – aksi takdirde oyuna uzun bir ara vermek zorunda kalacaktı.

 

Gölge Kurtları, Youhan Köyü’nün on beş kilometre ötesindeki Gölge Çayırları’nda bulunuyordu. Seviyeleri 7-15 arasında değişiyordu ve Youhan Ormanı’ndan bile daha zorlu bir av alanıydı. Nedeni ise kurtların çok zeki ve güçlü yaratıklar olmasıydı.

 

“Beklediğim gibi suikastçı olmak kolay değil.”

 

“Senden iyi şeyler bekliyorum.”

 

Richard yüzünde bir gülümsemeyle Deniz’i uğurladı. Deniz onun yanından ayrıldı ve tuvalete girdi. Tuvalette kıyafetlerini değiştirdi ve maskesini çıkardı. Yüzünde yumuşak bir gülümsemeyle ayrıldı ve bir müridi takip etti.

 

NPC mi oyuncu mu olduğu anlaşılamazdı.

 

“Tapınağı didik didik arayın!”

 

“Kıdemlilerin yanına da bakın, Çıraklık Görevi için geldiği bariz!”

 

Oyunculardan oluşan küçük takımlar kapının önünde insanları çevirip sorular soruyordu. Deniz bir NPC ile ilerlediğinden dolayı pek tepki çekmedi. Zaten çok yakışıklı birisi değildi, bu yüzden ikinci kez bakan olmadı.

 

Yüzünde ki gülümsemeyi bırakmadan müridi takip etti ve çeşmenin oraya gelince ondan ayrıldı. Müridin sadece kıdemlilere özel olan konutlara yöneldiği göz önüne alınırsa en mantıklı seçeneği buydu.

 

Kendini ve ismini gizleyip yola çıktı; hedef Gölge Çayırlar idi. 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46906 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr