Bölüm 8: Suikast Görevi

avatar
296 1

Soytarı Kral - Bölüm 8: Suikast Görevi


 

Deniz üzerine gelen Gölge Kurt'tan ustaca kaçındıktan sonra arka patisine tekme attı. Kurt denge sahibi bir canavar olsa da bu tekme onun devrilmesine neden oldu. Sonrası oldukça kanlıydı. Deniz kılıcını öfkeyle savurdu ve kurdu birkaç saniye içinde küle çevirdi.

 

“Bu sefer ki yedi dakika aldı. Gelişme kaydediyorum.”

 

Deniz kurtlar ile savaştıkça vücudunun otomatik olarak tepki verdiğini fark etti. Savaşırken kurdun hareketlerini öngörebiliyor ve buna uygun saldırılarla karşılık verebiliyordu. Gözleri kurdun hareketlerine alıştığı için saldırılar bir hayli yavaş gözüküyordu.

 

“Sanırım bu kontrol dedikleri şey.”

 

Kontrol sahibi olmak… Bu Deniz’in aşina olmadığı bir şeydi. Zira çok az oyun oynamış biriydi.

 

“İyi kontrol sahibi ile kötü kontrol sahibi savaşırsa, seviye farkı olsa dahi iyi kontrol sahibinin kazanma ihtimali daha yüksek. Elindeki gücü kontrol edemiyorsan güç değil, bir yüktür.”

 

Sonunda oyunun mantığını anlamaya başladığını fark etti. Yeni Dünya’nın yaratılmasının amacı insanlara fantastik bir dünya sunmak ya da hakimiyet sahibi olmak değildi!

 

Amacı gerçek dünyanın yerini almaktı!

 

“Bu bağımlılık yapabilir. Gelişmek, güçlenmek ve belki de öldürmek.”

 

Deniz, Gölge Kurt’un küle dönüşen cesedini bir süre izledikten sonra iç çekti ve Gölge Çayırları’ndan ayrıldı. Birkaç saat sonra tekrar bir kurt öldürmek için döndü ve tekrar çayırdan ayrıldı.

 

Tam bir hafta! Görevi tamamlaması tam olarak bir hafta sürmüştü.

 

“Lanet olsun! Bana bir takım gerekiyor. Lanet olsun! Kesinlikle bir takıma ihtiyacım var!”

 

10. seviye Gölge Kurt’u öldürdükten sonra 1 kalmış canını doldurmak için beş iksir içti. 150 dolar bir kar tanesi misali erirken Deniz gözyaşları dökmemek için kendini zor tuttu.

 

Görev yüzünden bin dolar harcamıştı ancak hiçbir şey kazanamamıştı.

 

“Lanet olsun! İyi bir şey versen iyi olur!”

 

---

 

Youhan Köyü’ne vardıktan sonra zaman kaybetmeden Youhan Tapınağı’na Kıdemli Suikastçı Richard’ı bulmaya gitti.

 

Richard’ı Tanrı Aborh’a secde ederken bulduğunda bir saat beklemek zorunda kaldı. Ancak neyse ki ibadetini bitirip Deniz’e zaman ayırabildi.

 

“Hoh? Karman temizlenmiş, bu beklenmedik. Görevi tamamladın mı?”

 

Richard şaşkın bir şekilde Deniz’i süzdü. Şaşalı ve övgü dolu sözleri Deniz’in ifadesini değiştirmedi ya da gururunu okşamadı. Tüm oyunculara böyle şeyler söylediğini biliyordu.

 

“Evet kıdemlim, işte kanıtlar burada.”

 

Deniz envanterindeki kurt kürklerini çıkardı. Otuz parça kurt kürkü bir çuval kadar büyük ve yüz kilo kadar ağırdı.

 

 [Otuz Gölge Kurt'u Başarıyla Avladınız!]

 

[Kıdemli Suikastçı Richard’ın verdiği görevi tamamladınız!]

 

[Seviye atladınız!]

 

[Gölgelerin Dostu Unvanı kazanıldı.]

 

[Gölgelerin Dostu]

 

*Gizlilik +10

 

*Atiklik +10

 

*Karanlık ortamlarda tüm temel istatistiklerde %10 artış olacaktır.

 

*Kamuflaj becerileri karanlık ortamlarda daha etkili olacaktır.

 

Açıklama: Yalnızca gölgelerle savaşmış suikastçılara layık görülen bir unvandır.

 

[‘Gizlen’ yeteneğini kazandınız!]

 

[Gizlen]

 

Ustalık Seviyesi: Acemi (%0)

 

*Kamuflaj yeteneğinin bir üst seviyesidir.

 

*Çevreyle bir olmanızı sağlar.

 

*Çevreyle bir durumundayken savunma yarıya düşer.

 

*Çevreyle bir durumundayken saldırı gücünüz +%20.

 

*Hasar yediğinizde gizlilik bozulur.

 

*Hareket hızı -%20.

 

*Gizlenme oranı ‘Gizlilik’ özelliği ile doğru orantılıdır.

 

[Tebrikler!]

 

 [Çıraklık Görevi (2/3)’ni tamamladınız!]

 

[Mezun oldunuz!]

 

[Gizlilik özelliği açıldı!]

 

[Görü yeteneği açıldı!]

 

[Beceri yeteneği açıldı!]

 

 [Tebrikler!]

 

 Deniz’in başı dönmeye başladı. Birbiri ardına gelen bildirimler heyecan verici olsa da bu kadar fazla şeyi bir anda görmek garipti.

 

Richard onun şaşkın ifadesini görünce kıkırdadı ve ellerini arkada bağladı.

 

“Tebrikler! Artık bir suikastçı olmak için gerekli niteliklere sahipsin.”

 

“Rehberliğiniz sayesinde efendim.”

 

Deniz her şeye rağmen saygıyla yaklaştı.

 

“Hohohoh~ Karmanın senin gibi birisinden nefret ettiğini düşünmek zor. Son olarak benim için bir görevi tamamlaman gerekiyor.”

 

[Çıraklık Görevi (3/3)]

 

Zorluk: C

 

Açıklama: Kıdemli Suikastçı Richard kendini göstermen için bir fırsat vermek istiyor. Kendini kanıtlaman için verilen bu fırsatı değerlendirirsen özel bir görev alacaksın.

 

Başarı Koşulu: Karması -300’lerde olan herhangi birine başarılı bir suikast gerçekleştir.

 

Ödül: Özel Görev, +1 Seviye, Karanlık Hançer Becerisi, Gölge Pelerini.

 

Ceza: Tüm kötü NPC’lerin kara listesine alınmak, 3 hafta hapis cezası, -1 seviye.

 

“Bana yeteneklerini göster.”

 

Richard sırıtarak konuştu.

 

Deniz yeni bir görev beklese de bu kadar büyük bir görev beklemiyordu. Bu yüzden tepki vermekte gecikti.

 

“Evet, efendim!”

 

Kendine gelince heyecanla cevap verdi.

 

Suikast!

 

“Senden beklentim büyük!”

 

---

 

Deniz oyundan çıktıktan sonra Ahmet’in salonda bir başına oturduğunu gördü. Dizlerinin üzerindeki bilgisayara odaklandığını görünce sessizce izlemeye başladı.

 

[Büyük Haber: Veliaht Prens Goda Lasea’nın Gizli Zindanı’na Baskın!]

 

‘Lasea mı?’

 

Ahmet’in incelediği haber Deniz’in ilgisini çekmek için yeterliydi. Büyük Lasea’yı ilgilendiren bir isim, Yeni Dünya’nın tarihine adını kazıtmış Büyük Prens Goda Lasea!

 

“Gizli Zindan derken mezarlığından bahsetmiyorlar mı?”

 

Ahmet kafasını Deniz’e çevirdi.

 

“Veliaht Prens Goda zamanının en büyük insanlarından biriydi. Mezarlığını koruyan büyülü muhafızlar var.”

 

“Bu mezar olduğu gerçeğini değiştirmiyor.”

 

“Sonuçta bir NPC’nin mezarı, saygı duymaya gerek yok.”

 

Deniz kaşlarını çattı. Bu gerçekten öyle miydi? NPC’ler, basit bir AL gibi gözüküyordu ancak Deniz öyle düşünmüyordu. Bir insanı insan yapan neydi ki? Gerçeklik ile sahteliği ayıran çizgi ne kadar kalındı? Yeni Dünya basit bir VR mıydı?

 

Bu kadar detaylı bir AL’ı yapmak şu anki teknoloji sebebiyle imkansızdı. Yeni Dünya çağının çok ötesinde bir teknolojiye sahipti ve bunun kurucusu hakkında bilinen tek şey oyunu duyurduktan sonra ortadan kaybolmasıydı.

 

“Hm? Biraz yukarı kaydırsana.”

 

Deniz haber sayfasındaki video oynatıcısını işaret etti. Gizli Zindan’ı keşfeden loncayla bir röportajdı. Ahmet farenin tekerleğini kaydırarak videonun üzerine geldi.

 

Deniz’in gözleri videonun kapağındaki kadını görünce kan çanağına döndü.

 

“Açar mısın?”

 

Ahmet onun ses tonundaki değişimi fark etmiş olmasına rağmen karşı çıkmadı. Ve açtı.

 

-Evet, bu gün Mükemmel Düzen’in Düzen Ustaları’ndan Melisa Acunay ile birlikteyiz. O zaman sormak istiyorum; Melisa Hanım, Mükemmel Düzen’in Gizli Zindan’ı diğerleri ile paylaşmasının nedeni nedir? Sonuçta zindanı ilk gören ilk baskını yapma hakkına sahiptir.

 

Karşısındaki mavi gözlü güzel kadın gülümseyerek konuşmaya başladı.

 

-Mükemmel Düzen bir loncadan çok kadınların Yeni Dünya’daki konumunu koruması için oluşturulmuş bir oluşumdur. Özünde paylaşma, dayanışma ve saygı vardır. Dediğiniz gibi zindanı keşfedenler ilk baskını atma hakkına sahiptir. Ancak Veliaht Prens Goda’nın mezarlığından bahsediyoruz. Tek bir loncanın başa çıkabileceğinden çok daha büyük bir zindan.

 

-Yani diyorsunuz ki Mükemmel Düzen başa çıkamadığı için topu diğerlerine atıyor.

 

-Ah, hayır. Zindanla başa çıkabileceğimize inanmasak da paylaşma amacımız kesinlikle bu değil. Eğer dediğiniz gibi olsaydı, paylaşmak yerine haklarını satardık. En başından duyurmazdık. Bir Gizli Zindan’ı almak isteyen çok fazla oluşum var.

 

-Zindanın ortamından ve katılacak oluşumlardan bahsedebilir misiniz?

 

-Tabii. Başta Kılıç Tanrısı Klanı ve Mükemmel Düzen olmak üzere 27 bağımsız klan ve üç ülke katılacak. Üç ülkenin özel ordusu, Fransa’dan Savaşçı Birliği, Japonya’dan Doğan Güneşin Ordusu, Türkiye’den ise Muhafız katılacak. Bağımsız klanlar arasında da büyük klanlar var. Kızıl Ejder Klanı, Çin’in en büyük loncası. Okçuların karargahı diye de adlandırılan Hermes, savaşçıların en çok tercih ettiği Savaş Kabilesi, Asura ve Deva Klanı da aramıza katılacak.

 

-Çok büyük bir etkinlik olacağı belli. Peki ya Gondwana İmparatorluğu? İmparatoriçe bu konuda ne söylüyor?

 

-Baş Şövalye Abelot ve Kutsal Savaşçı Reimfred takımları ile bize eşlik edecek. Zindanın bulunduğu bölge çeşitli Efsanevi Yaratıklara sahip. Efsanevi Yaratıkları öldürmenin ne kadar zor olduğunu biliyorsunuz. Bu yüzden Baş Şövalye ve Kutsal Savaşçı’ya ihtiyacımız var.

 

Sunucunun sorduğu sorulara Melisa mükemmel cevaplar verdi. Hayran olmamak elde değildi. Olayın arka planını bilmeyen kişiler Mükemmel Düzen’in yüce gönüllü olduğunu düşünebilirdi. Ancak onlar sadece horoz gelecek yerden tavuk esirgemiyordu.

 

Baskına katılacak oluşumlar biliyordu ki, Gondwana İmparatorluğu’nda bulunan neredeyse tüm orta ve düşük seviye simyagerler birkaç haftalığına Mükemmel Düzen’in himayesine girecekti. Ve üretecekleri tek bir şey vardı: Direnç İksiri!

 

Mükemmel Düzen’in antlaşmasını reddeden simyagerler ise öldürülmüş ve bu sürede ise tüm hammaddeler piyasadan toplanmıştı.

 

Aslında zindan duyuruları haberlere çıkarılmazdı. Fakat bu sefer dikkat dağıtmak için kullanılmıştı. Bu sürede ise piyasa tamamen Mükemmel Düzen’in eline geçmişti. Her şey çok kısa sürede gerçekleştiğinden diğer klanlar tepki verecek zaman bulamamıştı. 

 

“Her şeyi bu kadının planladığı söyleniyor. Kendisi Mükemmel Düzen’in beyni ve stratejisti. Arka planı muazzam, Türkiye’nin en büyük şirketlerinden birisi olan Güzel Dünya Şirketi’nin patroniçesi. Sadece oyunda değil, gerçek dünyada da çok güçlü bir kadın. Hayran olmamak elde değil. Kocasının da Xu Klanı’nın varisi Xu Yun olduğu söyleniyor.”

 

Ahmet, Melisa Acunay hakkındaki bildiklerini söylerken Deniz’in nefesini hissetti. Kafasını çevirdiğinde kan çanağına dönmüş gözlerle karşılaştı. Az kalsın çığlık atacaktı ancak kendini tutmayı başardı.

 

Aklına Deniz’in yaşadıkları geldi.

 

“Şaka yapıyorsun değil mi?”


Melisa, Deniz’in eski eşi olamazdı değil mi? Hayır, hayır. Deniz ve Melisa arasında birkaç gömlek fark vardı. Üstelik Deniz’in eski eşini duymuştu. Zeki bir kadın olmasına rağmen yönetim de iyi değildi. Bu yüzden Deniz’e hiç destek olamamıştı.

 

Deniz yerinden kalktı ve mutfağa koştu. Karanlık yükseliyordu, hava buz gibiydi. Öfkeden tutuşmuş kalbi soğuk bir bardak suyla birlikte rahatladı.

 

“Deniz!”

 

Ahmet endişeyle mutfağa geldi ve ona baktı. Deniz’in gözleri kan çanağına dönmüştü. Ağır ağır soluklanıyordu.

 

“İyi misin?”

 

“Pek sayılmaz.”

 

Deniz bardağı buzlu suyla doldurdu ve kafasına dikti. Kusmak istiyordu ancak kendine engel oldu. Yaşadıkları nedeniyle çok hassas biriydi. Tüm hayatını adamakta kararlı olduğu karısı onu kandırmış ve hayatını kökünden değiştirmişti.

 

“Ah, ne kadar da aptalım. Başa çıkabileceğimi düşünüyordum ama yüzünü görmek bile kusmak istememe neden oluyor.”

 

Bir zamanlar görünce sevindiği gülümsemeler, şimdi kabuslarına konu oluyordu.

 

“S*ktir et be Deniz. Bazen her şeyi s*ktir etmek gerek. Geriye dönüp baktığında senin hiçbir hatan yok. Hatayı yapan kişinin o olmasına rağmen neden acıyı sen çekiyorsun ki?” 

 

Deniz, Ahmet’in yüzüne baktı ve acı acı gülümsedi. Etrafta hâlâ onun için endişe eden biri vardı.

 

Ahmet’in geçmişi kendisininkinden bile daha olağanüstüydü. O sadece on milyonla yetinmiş bir iş adamı değildi. Eğer karşısına çıkmasaydı çoktan milyarder bile olmuş olabilirdi.

 

Bulduğu fırsatlar Deniz tarafından yok edilmiş ve ilaç şirketini yalnızca birkaç hafta içinde kaybetmişti. Onun için çalışan genç bilim adamları birer birer onu terk etmiş, şirketin ayakta durmasını sağlayan projeler başkalarının eline geçmişti.

 

Bunun sorumlusu Deniz’di. Profesörleri tehdit edip, projeyi rakip şirketlere satmıştı. Rakip şirketlere yaptığı yatırım sayesinde parası katlanırken, şirketin düşen hisselerini toplamıştı. Ahmet sevinirken Deniz ikinci bir hamle yaparak Ahmet’i umutsuzluğa sürükleyip iflas vermesine neden olmuştu.

 

‘Buna rağmen öfkelenmedi ve yerine rahatladığını belirtti.’

 

 Minnettardı. Ahmet olmasaydı şu anda bu kadar iyi olmazdı.

 

“Beh, senden iyi dolandırıcı olurdu. Belki de bir sosyal medya hesabı açıp umut satmalısın… OW! Acıdı. Gerçekten acıyor.”

 

“Seni pi…”

 

Ahmet’in yüzündeki gülümseme düştü ve yerini öfke aldı.

 

1,85’lik Deniz’in 2 metrelik Ahmet’e karşı koyması mümkün değildi.

 

Güzelce dayağını yedi.

 

---






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46886 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr