Asumanla konuştuğum gün 26 şubat mıydı ? Kaç gün oldu bu aptal eve hapsedileli ? Serra karanlık evin deri koltuklu salonunda oturuyordu. Öğlen vaktiydi ama ışığı açmak zorundaydı çünkü Yavuz beyefendi perdeleri açmasını yasaklamıştı ! Aslında iyi durumdayım diye düşündü.

Sonuçta ilk gün öleceğini düşünürken , ertesi gün o soğuk ve karanlık bodrumdan çıkmıştı. Artık evin içinde gezebiliyordu, duşunu almıştı , erkek gömleği de olsa temiz kıyafetleri vardı. En önemlisi de YEMEK yiyebiliyordu.! 

Yemek deyince şöminenin önüne uzanmış devasa ve vahşi gözüken köpeğe baktı. Abra'nın varlığına alışmıştı Serra ama yine de köpeğe yaklaşmaya korkuyordu.

Derken spor bir arabanın gürültülü motorunun sesi bahçeyi doldurdu. Serra heyecanla bahçeye bakan pencereye koştu, perdeyi çok hafif aralayıp evin girişine gelen iki adama baktı. Canavar Yavuz ve yancısı Kasım. 

Kızın gözleri mutlulukla Kasım'ın elindeki yemek poşetine yapıştı. Poşet el değiştirip Yavuz'a geçti. Serra DALMIŞTI ! Başını kaldırdığında Yavuz' un delici gözleriyle karşılaştı.

Kız daha fazla dayanamayarak zaten ucunda olduğu pencereden ayrılıp deri koltuğuna geri döndü. Koltuğun üstüne çıkıp dizlerini karnına çekerken başını da dizlerine gömdü.

Evet hata yapmıştı, perdeyi açmamalıydım ama nolmuş yani çok açımm !   

Kapının açılma sesi, adım sesleri... Şimdi masama yemeğimi koyup hiç bir şey demeden üst kattaki ofisine çıkması lazım.

Ama adamın ayak sesleri Serra' ya doğru değil de merdivenlere yöneldiğinde kız korkarak kapı aralığına gitti.

Elinde yemek poşetiyle merdivenlere çıkıyordu Yavuz !!

Benim yemeğimle !! Deli gibi açım!!

- Dur dur dur !!!

Serra adamın arkasından bağırırken bir yandan da koşarak merdivenlerin ucuna geldi.

Kız dizine kadar gelen gömleği ve yerlerde sürünen pijamasıyla kedi gibi bakıyordu. Yavuz için büyük bir baş belası olan Serra aslında çok komik görünüyordu.

Yavuz' un bir anlığına durmasını fırsat bilen Serra yemeğini kaybetmemek için güzelce konuşmaya çalıştı.

- Özür dilerim valla, çok dalmışım bir de açtım, lütfen bir daha olmaz!

-Bir daha olursa? 

- Olmaz valla. Hem açlıktan başım ağrırsa size daha fazla sorun çıkarırım.

- Nasıl bir sorun çıkarırsın?

bu adam her dediğimi tekrar etmek zorunda mı?

- Hasta olurum yani yoksa ben ne yapabilirim ki?  ha ha kız kendisine gülerken ve konuşurken gözleri adamın elindeki pakete kaydı.

Yavuz bir şey demeden poşeti durduğu merdivene  bırakıp ofisine geçti.

Hay senin ben, pislik herif  

Serra yumruklarını sıkıp adamın arkasından  sinirle baktı. Neyse, hayattaydı ve bu her şeye değerdi. Arabayı sürdüğü ve çantayla kaçmaya çalıştığı gece Yavuz'dan yayılan öldürme hissi ve o bakışları. Serra' nın ruhuna işlemişti. 

Serra mutlulukla paketi aldı. En sevdiği kısım bu soğuk nevale ona hangi yemeği aldığını söylemediği için pakette ne olduğunu bilmemesiydi. O paketi açmak ve içinde ne olduğunu görmek bu evdeki tek zevkiydi. Sevdiği youtube yayıncısının taklidini yaparak poşeti açtı.

- Şimdiii en sevdiğim kısıma geldim tadımmm yapıcağızz. 

Paketin üstündeki yazıları okudu , " Alo bir dürüm mü var 539 *** ** ** " Dönerrrrr

Kız elinden gelse pakete sarılırdı ama yemeğini mahvetmekten çekindi yavaşça açıp büyük bir ısırık almayı tercih etti. 

Bu kadar aç kaldıktan sonra ne olsa güzel gelirdi ama bu dönerin lezzeti çok farklı bir şeydi . Serra gözlerini kapatıp yemeğinin tadını sonuna kadar çıkardı.

Bir dürümü yedikten sonra poşete bir umutla baktı belki ikincisi vardır diye ama elbette ki yoktu. 

Adam villada oturuyor, spor arabaya biniyor ama bir tane döner söylüyor cimri pislik 

Yemeğini yiyip bir nebze doyduktan sonra olduğu yere kıvrılıp uykuya ve rüyaya daldı. 

" Asuman'la köşkün odalarında koşuyorlardı. Tıpkı çocukluklarındaki gibi el ele tutuşmuş, odaların kapılarını açıp kaçıyorlardı. Ta ki girdikleri bir odada Asuman elini bırakıp kaçana ve onu odaya kilitleyene kadar. Serra çıkmak için kapıyı yumrukladı. Odaya dönük olan arkasında bir şey olduğuna emindi. O şey gittikçe yaklaşıyordu. Bir el omzunu tuttuğunda bakmaktan başka şansı kalmamıştı. Omzuna dokunan elin sahibi Yavuz' du! Kapıyı eskisinden de güçlü zorlayan Serra bir yandan da bağırıyordu. Kurtarın beni !!  "

-Kurtulamazsın !!

Serra kabusundan uyandığında ya da kabusuna uyandığında tepesinde dikilen yavuzu gördü.

Y. N : 19.45 bu günde erken olsun