Bölüm 8- Boom

avatar
128 0

Suç Dünyasında Beyaz Bir Orkide - Bölüm 8- Boom



Araba bir dağ yoluna girip Serra' nın içinde ki korkuları iyice pekişirken on beş  dakikadır yolda olduklarını dokunmatik ekrandan takip ediyordu .

Ayrıca ekrandan bugünün tarihini gördü. 2 marttı , 1 hafta olmuştu !!!! Ailesi ya da polis onu nasıl bulamamıştı ki ?

Etrafta hiç araba yoktu. Bindikleri araba hızla kıvrılarak yolu alırken Serra sarsılmamak için kemerini bağladı.

Ne olursa olsun benim için iyi bir şey olmayacak !

Kız endişelerini bastırmak için dokunmatik radyoyu sevdiği bir şarkıyı bulana kadar kurcaladı.

Sonuçta kötü bir şey olacaksa da şuan fırsatı varken bir müzik dinlemek kötü olmazdı.

Cihan Mürtezaoğlu - Bir Beyaz Orkide

Yavuz göz ucuyla radyoya uzanan küçük kollara baktı.

Salak mı lan bu ? Bunca şeyden sonra hala müzik dinlemeye çalışıyor  ?

Müzik bittiğinde dağ yolunu bitirmiş, boş tarlalardan sonra ekilmemiş bir araziye gelmişlerdi. 

Serra camdan dışarı baktığında karların içinde onları bekleyen Kasım'ı gördü. Bunun kesinlikle onun için iyi olmayacağını anladı. Yine de ne yapabilirdi ki. Bu dev adamın elinden kaçamazdı ya da ona söz geçiremezdi. Küskünce Yavuz'a baktı.

Kasım yaklaşıp Yavuz'un kapısını açtı. Yavuz hala arabada oturan kıza bakarak konuştu.

-Kasım kıza mont getirmedik değil mi ?

Kasım kafasında elini ileri geri getirip götürdü. Sıkıntılı olduğunda hep böyle yapardı.

-Yok abi, ben düşünemedim.

Serra arabadan indiğinde , buz gibi hava tenine çarptı , elbiseyi evde giydiğinde sorun yoktu ama bu mevsimde dışarıdaki güneşe rağmen tüyleri ürperdi. Dağın başında üşümemek imkansızdı.

Serra soğuktan içini çekerken Yavuz'un paltosunu çıkarıp uzattığını gördü. Adamın uzun ve kalın paltosuna sarındı. Yavuz'un üzerinde yüzünü daha aydınlık gösteren lacivert bir gömlek vardı. Her zamankinden özenli görünüyordu. Pahalı bir kravat takmıştı. Adamın gömleği kaslarından dolayı gerilmişti. Serra bu dağın başında adamla ilk karşılaştıkları anı hatırladı. 

-Sana çok benzeyen bir adam bir süre  önce karnıma tekme atmıştı, sense çok centilmensin. İronik değil mi? 

Yavuz kızın iğnelemesine cevap vermeden Kasım'a döndü. 

-Kutuyu ver , üşüyorum halledelim de gidelim.

- Abi benim paltoyu...

-Kutuyu ver!

Kasım cebinden ufak bir kutu çıkarıp Yavuza uzattı, Yavuz oldukça yavaş bir şekilde, kıza göstere göstere kutuyu açtı.

İçinde Serra'nın bileğindeki saatin aynısı vardı.

 Serra kendisine yapıldığından emin olduğu şovu böldü. 

- Ne bu ?

Sesinde bilinmezlik ve tereddüt vardı. Hiç bir şey beklediği gibi gerçekleşmiyor ve  adamın aklında neler olduğuna dair bir fikri yoktu. Yavuz cevap verme gereği duymadı yine o garip törensel yavaşlığıyla  gerilerek saati olabildiğince uzağa, karların arasına doğru fırlattı.

Serra boş gözlerle bakarken Yavuz cebinden çıkardığı küçük bir kumandaya tereddüt etmeden bastı.

BOOOM

Serra duyduğu patlama sesiyle olduğu yerde zıpladı. Saatin atıldığı yerde  önce bir alev topu oluşmuş, sonrada  duman açığa çıkmıştı. Serra' nın ayaklarının altındaki toprak sarsılarak inledi. Kız çığlık atarak adama doğru atıldı. Çenesi zangır zangır titrerken, çocuk gözleri neler olduğunu anlamaya çalışıyordu.

- Delisin, manyaksın sen! ? 

İlk korkusu geçince yapıştığı adamı hışımla ittirdi Serra.

-DELİSİN SEN!

Az önce patlayan saatin eşi bileğindeydi. Onu çıkarmak için çaresizce uğraştı. Yavuz sertçe kızın elini tuttu.

- Çıkarırsan havaya uçarsın!

Yavuz'un soğuk sesiyle kız kendine geldi.

Bu pislik onunla oynamıştı 

Kızın yavaş yavaş aydınlanan ifadesine bakarak konuşmaya devam etti Yavuz.

- Eğer istersen gidebilirsin hatta ben uçarak gitmene yardımcı bile olurum.

Serra hayatında adam akıllı bir zorlukla karşılaşmamıştı, değil ona tekme atmak , ona sesini yükselten bile olmamıştı. Şu bir haftadır yaşadıklarını daha fazla kaldıramadı ve bir sinir krizi  geçirdi.

Çığlıklar atarak adama saldırdı. 

- Seni öldüreceğim! Ellerimle öldüreceğim!

Deliler gibi adamın göğsünü yumrukluyor, yüzünü tırmalamaya çalışıyordu. Bir yandan da bağırıyordu.

- Deli!

- Psikopat pislik! 

Bir ara tırnakları hedefi on ikiden vurdu ve Yavuz' un yanağında ince kırmızı bir çizgi oluştu. Bu ana kadar kızın saldırılarını sadece izleyen Yavuz onun ellerini bir kerpeten gibi kollarının arasına sıkıştırdı. Serra ne kadar çığlık atıp ellerini kurtarmaya çalışsa da başaramadı.

Adama gücü yetmiyordu hiç bir şekilde 

- Bırakkkk !

Bütün gücüyle bağırsa da kollarını savursa da adamdan kurtulamadı. Adamsa kollarının altında debelenen kızı sakinlikle izliyordu.

Serra onun sakin gözlerine bakıp iyice yıkıldı. Ağlamaya başladığında adam da ellerini bırakmıştı. Kız adamın ayaklarının dibine güçsüzce düştü.

-Anneee, anneee , annemi istiyorum.

Ne kadar süre geçtiğini Serra bilmiyordu. İçi geçene kadar ağlamış hıçkırıkları ve göz yaşları bitmişti. Adam yerinden hiç kıpırdamamıştı. 

Bir süre sonra Yavuz duygusuzca ilan etti.

- Seninle bu akşam bir yemeğe gideceğiz, güzel bir yemek yiyeceğiz ve senin dudaklarından benim söylediklerim dışında bir kelime çıkmayacak. Yoksa öleceğini söylememe gerek yok herhâlde ? 

Y.N : Bu gün 2 bölüm olsun o zaman V.I.P okuyucumuz istedi kıramam <3 23.17

















Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44788 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr