Bölüm 237: Donmuş Kaos Kılıcı!!

avatar
9268 4

Tales of Demons & Gods - Bölüm 237: Donmuş Kaos Kılıcı!!


Bölüm başlığı: Donmuş Kaos Kılıcı!



Ölüm Yasasının teşvik etmesinden dolayı Nie Li'nin kavradığı Işığın ve Karanlığının yasaları daha da saf bir hale gelmişlerdi.

Anında Nie Li'nin kanatları genişledi ve merkezi kendisi olmak kaydıyla çevreye büyüleyici bir enerji yayılmaya başladı.

Bang! Bang! Bang!

Patlamalar, mezarın hemen hemen her yerinden duyuluyordu.

Güçlü enerji dalgalanmasını hisseden Xiao Yu, Nie Li'den tarafa döndü ve büyülenmiş gibi bir ifadeyle ona bakmaya başladı. Nie Li'nin bedeninden yayılan Işığın Ve Karanlığın Yasalarının enerjisi hayal edilemeyecek bir saflığa ulaşmıştı.

Nie Li'nin Ölüm Tanrısı ile uğraştığı sıralarda Xiao Yu yakalanmış olan Yarı Tanrı Seviyesindeki uzmanları kurtarmıştı.

"Yardımların için çok teşekkür ederim."

"Çok  teşekkürler, genç efendi." Kurtarılan Yarı Tanrı Seviyesinde ki uzmanlar teşekkürlerini Xiao Yu'ya iletmeye başlamışlardı.

"Bana değil, ona teşekkür edin." dedi Xiao Yu bir eliyle Nie Li'yi işaret etti.

Yarı Tanrı Seviyesindeki uzmanlar kafalarını Nie Li'den tarafa çevirdikleri zaman, kendilerinden geçmelerini sağlayan bir manzarayla karşılaştılar. Nie Li sessiz bir şekilde havada süzülüyordu merkezi kendisi olmak üzere etrafa çok saf olduğu belli olan iki tür yasa enerjisi yayılıyordu.

İki tip yasanın bir kişinin bedeninde ortaya çıktığını gördükleri zaman çok şaşırmışlardı. Bu Genç Efendi hangi aileden acaba?

Bu sırada Nie Li bedeninde Işığın ve Karanlığın Yasalarının enerjisinden başka bir tane daha yasa enerjisinin arttığı hissetti. Bu üçüncü yasa Ölüm Tanrısının kavradığı Ölüm Yasasıydı.

"Benim, Ölüm Tanrısının, olduğu yerde bu kadar vahşi bir şekilde davranmaya cüret ediyorsun!! Ölümüne koşmakla aynı şey, bu yaptığın!!" diye çok öfkeli bir şekilde kükredi Ölüm Tanrısı hemen ardından onun hemen yanında Nie Li'ye bakmakta olan milyon tane kara karga ortaya çıktı.

Nie Li bir anda bir şeyler kavradı.

Ölüm Tanrısı sadece yasa ruhuydu. Nie Li Çoktan Ölüm Yasasının bir kısmı özümsediği ve onunla birleştiği için yasayı kavramaya başlamıştı. Ölüm Tanrısının İlahi Kıvılcımları, şu anda parçalanmış olduğu halde ve onu yeniden yapılandıramadığı için şu anki Ölüm Tanrısı en güçsüz halindeydi.

(Allen: İlk olarak Genç Efendiyi saygı göstergesi olarak düşünün. İkinci olarak Yasa  Ruhunu nasıl düşünülmesi gerektiğini bende bilmiyorum. En küçük yapı taşlarını hücreler değil de yasalar olarak düşünün.)

Eğer Nie Li ondan Ölüm Yasasını zorla elde edebilirse bunun sonucunda Ölüm Tanrısı kesinlikle ölmüş olacaktı.

Ölüm Tanrısı korkuyu hissetmeye başladığından dolayı daha fazla beklemeden Nie Li'yi öldürmek istiyordu.

Ölüm Yasası Nie Li'nin avucunda sürekli döner bir şekilde ortaya çıktı. Nie Li çoktan Ölüm Yasasını tamamen kavranmak için çalışmalara başlamıştı bile.

Ölüm Yasası hızlı bir şekilde Nie Li'nin etrafında toplanmaya başlamıştı ve Nie Li bu sırada Ölüm Yasasının yapısını bir yandan yeniden oluştururken bir yandan da sürekli bozarak kavrayışını arttırıyordu. Sonuçta Ölüm Yasası, Işığın ve Karanlığın Yasasına yapı olarak benzediği için Nie Li bunları yaparken çok zorlanmıyordu.

Bang! Bang! bang!

Ölüm Tanrısının oluşturduğu kargalar Nie Li'nin önüne geldikleri sırada patlamaya başladı.

Kendi Ölüm Yasasının başkası tarafından ele geçirilmesi tehdidiyle yüzleştikten sonra Ölüm Tanrısı daha da öfkelenmişti.

"Benim bölgemde benim kaynağımı çalmaya cüret edecek kadar küstahsın! Seni toz haline getirene kadar durmayacağım.!!" Ölüm Tanrısı çıldırmış bir şekilde Yasaların Enerjisi kontrol etmeye başladı, dev kırmızı bir el şeklinde bir araya topladı ve oluşan el Nie Li'ye doğru harekete geçti.

Çok geniş olan elden etrafa çok büyük bir baskı yayılıyordu. Bu enerjiyi hisseden Yarı Tanrı Seviyesinde ki uzmanların yüz ifadeleri değişti.

Her ne kadar İlahi Kıvılcımları parçalanmış olsa da ve en güçlü formunda bulunmasa da Ölüm Tanrısı hala bir Ruhani Tanrıydı. Dahası burası onun bedeninin içiydi. Ölüm Tanrısı şu anda Yarı Tanrı Seviyesindeki bir uzmanın gücünde olsa da kendi bedeninin içinde olduğundan dolayı Yarı Tanrı Seviyesindeki uzmanları çok rahat bir şekilde öldürebilirdi. Bundan dolay buraya gelen Yarı Tanrı Seviyesinde ki uzmanlar Ölüm Tanrısına karşı hiç bir şey yapamamışlardı.

Ölüm Tanrısının Yasa Enerjisi diğer uzmanların üzerinde işe yarayabilirdi fakat Nie Li'ye karşı bir işe yaramayacaktı. Nie Li'nin bedeninin içinde bulunan Yasa Enerjileri birbiriyle temas etmiyordu.

Kızıl el eşi benzeri olmayan bir güçle birlikte Nie Li'ye çarptı. Bu enerji Xiao Yu'yu bile etkisi altına almayı başarmıştı. Yüz ifadesi değişti ve yüksek bir sesle "Nie Li dikkat et, kaç oradan."

Xiao Yu'nun uyarısına rağmen Nie Li bir kaşını bile oynatmadı sanki Xiao Yu'yu hiç duymamış gibiydi.

Nie Li'ye bir şey olmuş olabilir mi? Xiao Yu, Nie Li'yi kurtarmak için tam ileri atılacaktı ki çok geç kaldığını fark etti.

Boom!!

İki devasa kızıl el bir araya geldi ve ortalarına Nie Li'yi almak amacıyla çarpıştılar.

Ellerin birleşmesinden dolayı etrafa görkemli bir şok dalgası yayıldı.

Bu sahneyi izledikten sonra Xiao Yu'nun yüz ifadesi üzgün bir hal aldı. Her ne kadar Nie Li ile daha yeni tanışmış olsa ve onun ağzının biraz bozuk olmasına rağmen Xiao Yu, Nie Li'nin kendisine eşlik edebilecek kapasitede birisi olduğunu düşünüyordu. Nie Li gibi çok büyük bir potansiyele sahip bir dahinin burada olması çok üzücü bir durumdu. Dahası dışarıda onu bekleyen güzeller güzeli iki tane genç hanım vardı.

Bu sahneyi izledikten sonra Xiao Yu'nun bütün hücreleri öfkeyle dolmuş bir şekilde elindeki kılıcı sıkıca kavrayarak mezarın merkezinde yer alan siyah kalbe doğru ilerlemeye başladı.

Hüzün duygusundan başka Yarı Tanrı Seviyesinde ki uzmanların kalbinde bir duygu daha belirmişti, korku. Nie Li'nin ölüşü onların bu mezardan kaçamayacakları anlamına gelmiyor muydu? Bu bölge Ölüm Tanrısının kavradığı Ölüm Yasası tarafından çevriliydi ve bu yasayı bastırıp buradan çıkma ihtimalleri çok düşüktü.

"Hahaha! Benim bölgemde benim Ölüm Yasamı ele geçirmeye çalıştın!" dedi Ölüm Tanrısı kahkaha atarak. "Senin olağanüstü bir yeteneğin olduğunu kabul ediyorum. Fakat beni tehdit ettiğin için ölmeliydin."

O sırada, iki dev elin arasında, Nie Li kanatlarının içerisindeydi. Işığın ve Karanlığın Yasasının enerjisi onun etrafında dönüyordu. Nie Li'nin etrafını saran dev eller aslında Nie Li'ye herhangi bir zarar vermemişti.

Dev eller onun etrafını sarığı zaman Nie Li anında çevresinde bulunan Ölüm Yasasını kuruyana kadar bedeninin içerisine çekmişti. Dev eller Ölüm Yasasının enerjisinden oluştuğundan dolayı Nie Li'nin hareketi sonucunda ellerin tam ortasında bir delik oluşmuştu.

Nie Li'nin bedeni özümsediği Ölüm Yasası ile dolmuştu, Ölüm Tanrısı bu saldırının Nie Li'nin öldüreceğini düşünerek yanlış yapmıştı.

Nie Li, Ölüm Yasasını kavramaya devam ettikçe, yasanın çekirdeğini de yavaşça özümsedi. İki kolunun da çevresinde kemik uçlarına benzer nesneler oluşmuştu, sanki kolluk gibiydi.

Kendisini Ölüm Yasasının enerjisine uyumlaştırmaya devam etti, bu noktadan sonra Nie Li Ölüm Yasası tarafından tehdit edilemeyecek bir seviyeye ulaşmıştı. Fakat direkt olarak Ölüm Tanrısından Ölüm Yasasını çalmak kolay bir iş değildi.

Ölüm Tanrısının vahşice attığı kahkaha tüm mezarda yankılandı. Xiao Yu'nun kılıcını siyah kalbe doğru savuruşunu gördükten sonra küçümseyici bir şekilde gülerek "Aranızda bulunan en güçlü kişiyi öldürdüm. Sadece siz kaldınız ve hala benimle savaşmaya mı niyetlisiniz?" dedi.

"Hep birlikte saldıralım." Yarı Tanrı Seviyesindeki Uzmanların hepsi kavradıkları Yasa Enerjilerini siyah kalbe doğru gönderdiler.

"Hmph! Köşeye sıkışmış canavar gibi saldırıyorsunuz demek." Ölüm Tanrısı gökyüzünde sayısız kemikten oluşan bir ağ oluşturdu ve Yarı Tanrı Seviyesindeki uzmanlara doğru fırlattı.

Yarı Tanrı Seviyesindeki uzmanların hepsi kemik ağının içinde kaldılar. Bir kaç dakika sonra, kemikler uzmanların etrafını sıkı bir şekilde sardı ve onların hareket etmesini engelledi.

Kemik ağı Xiao Yu'yu takip ediyordu, Xiao Yu küçümseyici bir bakış attıktan sonra elindeki kılıcı kemik ağa doğru savurdu.

Boom! Boom! Boom!

Kemik ağ Xiao Yu tarafından parçalandı.

"Oh..." Ölüm Tanrısı bu sahne karşısında şaşırmıştı. Yarı Tanrı Seviyesindeki uzmanların bile çaresiz kaldığı kemik ağlar Xiao Yu tarafından kolay bir şekilde parçalanmıştı. "Bu kılıç... Donmuş Kaos Kılıcı!" dedi.

Xiao Yu kılıcı kemik ağa doğru savurduğu zaman havada beyaz bir sis oluşmuştu, temas ettiği her şeyi anında donduruyordu. Donmuş kemikler Donmuş Kaos Kılıcı tarafından rahat bir şekilde parçalanmıştı.

"Donmuş Kaos Kılıcı, Cehennem Bölgesinin Efendisinin sahip olduğu bir silahtır. Senin onunla olan bağlantın nedir? Cehennem Bölgesinin Efendisi bu kılıcı yabancı birisine asla vermez. Benim bildiğime göre onun herhangi bir oğlu yok sadece bir tane..." Ölüm Tanrısı bir anda bir şeyler anlamış gibi güldü. "Haha, o yaşlı piç Ming benim şu anki durumda bulunmamın tek sebebi. Ben asla kendini bana getireceğini beklemiyordum. Hahaha! Büyük bir baskı uygulayıp, istemeden de olsa buldum."

Woosh! Woosh! Woosh!

Kızıl halatlar Xiao Yu'ya doğru ilerlemeye başladı.

"Yaşlı piç, beni yakalamak mı istiyorsun? Düşündüğün kadar kolay olmayacak!" dedi Xiao Yu küçümseyici bir tonda. Donmuş Kaos Kılıcını tutarak önünde buzdan bir daire çizdi.

"Eğer o yaşlı piç Ming gelse,  belki biraz korkardım. Fakat sen? Hmph elinde sadece o siktiğimin kılıcını tutarak bana karşı gelebileceğini mi düşünüyorsun?" dedi Ölüm Tanrısı kahkaha atarak. On binlerce kızıl halat oluşturdu ve her bir halat demir kadar sertleşti.

Boom! Boom! Boom!

Kızıl halatlar buzdan küreye çarptığı zaman kürenin yüzeyinde çatlaklar oluştu.

Xiao Yu'nun yüz ifadesi endişeli bir hale büründü. Her ne kadar şu anda Yarı Tanrı Seviyesinde olsa, Ölüm Tanrısının bölgesinde olduğundan dolayı, Ölüm Yasası onu baskı altına almıştı ve herhangi bir yasa enerjisini kullanmasına izin vermiyordu.

Ölüm Tanrısına nasıl karşılık vereceğini düşündüğü sırada, halatlardan bir tanesi buz küresinden içeri girdi ve onu boynuna dolandı. Sahip olduğu enerji halatın öbür ucuna doğru çekilmeye başladı. Xiao Yu bedenindeki enerjinin kuruduğunu hissetti ve bundan dolayı halattan kurtulmak için hiç bir şey yapamayacak kadar güçsüzleşti.

Hızlı bir şekilde kolları ve bacakları da sarılmıştı.

"Cık, Cık, sonunda elimdesin! Şimdi sana ne yapsam?"dedi ve kahkaha attı Ölüm Tanrısı.  Halatlar yavaş yavaş Xiao Yu'yu sarmaya başladı.

Pa!!

Halatlar Xiao Yu'nun bedeninin etrafını sararken onun kıyafetlerini parçalamaya  başladı. Kıyafetlerinin altındaki sedef beyazı teninde kırmızı bir işaret ortaya çıktı.

"En!" Xiao Yu dişlerini sıkarak acıya katlanmaya çalıştı. Gözleri soğukkanlı bir şekilde ileri bakıyordu ve ellerini öfkeden dolayı yumruk haline getirdi.

"Hmph! Ölümünü arıyorsun!!"

Halat Xiao Yu'nun bedenini bir kere daha sıktı. Kıyafetlerinin altındaki inci beyazı teninde kan izleri görülebiliyordu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44343 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr