Bölüm 25: Goblin Kamp Alanı (1) 

avatar
3833 5

Taming Master - Bölüm 25: Goblin Kamp Alanı (1) 


 

Çeviren:Devilsparadise

Düzenleyen:Cqnn

 

Birlik üyeleriyle birlikte Kamp Alanına gitmek için öncü kuvvetleri takip eden Rukin, Saumur Kanyonu'nun bomboş olduğunu görünce afalladı. 

 

"Oha, ne olmuş burada, tüm gözcüler nereye gitti?" 

 

Görev arkadaşları, Falcon ve Millun'da bir o kadar şaşkındı. 

 

"Hadi be! Daha bu sabah görevi almaya gittiğimizde ağzına kadar dolu değil miydi?" 

 

"Aynen, ben de onu diyorum işte. Gözcülerin Tecrübe Puanı da bayağı iyiydi hani... İşi gücü olmayan, canı sıkılan bir yüksek seviyeli gelip ortalığı temizledi mi yoksa?" 

 

Normal kamp alanlarındaki canavarların belirli bir yenilenme süresi vardı, bu süre dolunca canavarlar yine aynı konumlarında ortaya çıkıyordu. Ancak, Goblin Kamp Alanındaki Goblinler için durum öyle değildi. Çünkü onlar biraz farklıydı, Goblinlerin yenilenmesi içi tüm Goblinlerin öldürülmesi, ardından da Goblin Şefi'nin öldürülmesi gerekiyordu. 

 

İşte bu yüzden Rukin ve arkadaşları böylesine şaşkındı. 

 

"Önceki yere gidersen de seviye atlayamayabilirsin." 

 

Aslında, Falcon ve Millun'un asıl amacı Kamp Alanı Görevi değildi. Onlar sadece Saumur Kanyonunda ona yardım etmek için Rukin'i takip eden kullanıcılardı. Yani bir başka deyişle otobüs şoförü* rolünü üstlenmişlerdi. 

 

//Ç.N: Bir takımın ya da oyuncunun gelişmesine yardımcı olan kişi 

 

//E.N: Daha önce otobüsün ne olduğunu söylemiştik sanırım. 

 

Rukin 34 seviye, Falcon ve Millun'da 50 seviyenin başlarındaydı. 

 

"Cidden... Bugün 35 seviye olmam gerek... Baş Rahip Görevi sizin için çok zor değil mi, gençler?' 

 

Baş Rahip Görevi bir çeşit gizli görevdi. Goblin Kamp Alanı temizlendikten sonra kanun tanımaz liderin yanına dönmeden önce Kamp Alanı'nın sonundaki tünele girdiğinde açılıyordu. 

 

"Aslında, o kadar da zor olacağını düşünmüyorum. Hatırladığım kadarıyla, Goblin Baş Rahibi 55 seviye civarında ve güçlü olmasından ziyade önünde bulunan Goblin Savaşçıları sıkıntı çıkarıyor. Eğer görev öncesinde Goblin Savaşçılarını kanun tanımazlarla halledersek gerisi kolay." 

 

"Aynen öyle, eğer önce Goblin Savaşçılarıyla ilgilenirsek, Baş Rahip için ikimiz yeteriz." 

 

"Gerçekten mi? Şükürler olsun. En azından Tecrübe Puanlarımı doldurmam gerek." 

 

Yine de, Gözcülerden kazanacağı Tecrübe Puanlarını kaybetmek midesine bir yumru gibi oturmuştu. 

 

"Off." 

 

Hayal kırıklığına uğradığını gösterircesine dudaklarını yaladı ve harekete geçti. 

 

"İlk olarak, gidip hiç Gözcü olmadığını bildirelim. Görevler sayesinde gelişmemiz gerek." 

 

Rukin başını sallayarak onayladı. 

 

"Pekâlâ, haydi geri dönelim." 

 

Üçlü, öncü kuvvetlerin kaptanının yanına, NPC Hugo'ya geri döndü ve durumu bildirdi. 

 

"Öncü kuvvetlerin kaptanı, geriye hiç Gözcü kalmamış. Bence askeri kuvvetleri karargâha geri gönderebilirsiniz." 

 

Bu sözlerle Hugo çok sevindi. 

 

"Oh! Demek o kadar iyi. Güzel, çok güzel. Birliğimizin zararını en aza indirebileceğiz. Yola çıksak iyi olur!" 

 

Rukin içten içe mırıldandı. 

 

"Tüm Tecrübe Puanları elimizden kayıp gitmişken bu kadar iyi olan ne? Beni rahatsız ediyor." 

 

Rahatsız olması bir yana, en ufak bir Tecrübe Puanına bile ihtiyaç duyduğu düşüncesine kendini kaptırmıştı. 

 

"Üçümüz savaşın öncüsü olabilir miyiz?" 

 

Hugo kafasını sallayarak cevap verdi. 

 

"Tabii ki. Gerçekten bizim için bunu yapabilecek misin?" 

 

"Evet,öncü olacağız." 

 

"Teşekkürler." 

 

Hugo'nun yüzünde mutlu bir ifade vardı ve üçlü hızla hareket edip birliğin önüne geçti. 

 

Ardından, Hugo onları geriden takip etti ve 100'den fazla kanun tanımazı arkalarına alarak Goblin Kamp Alanına yöneldiler. 

 

O sırada, bir NPC Hugo'ya seslendi ve onu durdurdu. 

 

"Kaptan, yeni takviye kuvvetleri ulaşmış." 

 

Hugo bir anlığına durdu ve NPC'nin işaret ettiği yöne ilerledi. 

 

Bu takviye kuvvetler Ian ve Harin'den başkası değildi. 

 

İkisi yaklaşınca Hugo elini uzattı. 

 

"Ov, takviye kuvvetler. İki kişinin daha gücüyle baskın daha kolay olacak. Bu kadar yol geldiğiniz için teşekkürler." 

 

Ian Hugo'nun elini sıktı ve hafifçe başını eğdi. 

 

"Biz sadece yapmamız gerekeni yapıyoruz." 

 

Ian görev başlamadan önce tam zamanında yetiştikleri için derin bir nefes aldı. Eğer tek başına gelmiş olsaydı, Ly'yi sürerdi ve daha önceden gelmiş olurdu ama Harin ile geldiği için beklediğinden biraz daha gecikmişti. 

 

"Bugün Saumur Kanyou'ndaki Goblinlerin kökünü kurutacağız. Herkes, hücuuum!" 

 

Hugo'nun komutuyla, kanun tanımazlar bir atış yaptı ve ileriye doğru koştu. 

 

Karşı tarafta da, aynı şekilde. tonlarca kara Goblin Savaşçısı Kamp Alanından üstlerine geliyordu. 

 

Yüzlerce Goblin Savaşçısına kısa bir bakış atmak bile Harin'i korkutmaya yetmişti. 

 

"Şey, Ian... başarabilecek miyiz?" 

 

Ancak, Harin'in aksine Ian Goblinlere potansiyel Tecrübe Puanı gözüyle bakıyordu. 

 

"Halledeceğiz.Sen sadece yoldayken konuştuğumuzu yap." 

 

"Cidden yapabilecek miyiz? Eğer öyle olursa savaşan sadece sen olacaksın." 

 

"Hayır, doğru değil. Aslında, sen bize büyü basarak ve savaş kızıştığında kalkanı kullanarak fazlasıyla yardımcı olacaksın." 

 

Rahiplerin yetenekleri arasında, 'Mükemmeliyet Kalkanı' denilen bir yetenek vardı ve Rahiplerin kendilerini korumak için kullanabilecekleri en iyi yetenekti. 

 

Dezavantajı sadece kendileri üzerine uygulayabilmeleriydi ama kutsal güç tamamen tükenene kadar hiçbir şekilde zarar almıyorlardı yani bu yetenek kalkan olacak biri için biçilmiş kaftandı. 

 

Ian biraz korkak olan kişiliğini ve yetenek uzmanlığını düşünerek Mükemmeliyet Kalkanı'nın onun ana yeteneği olduğunu düşündü. Yani bu kalkanın uzmanlığının ciddi anlamda yüksek olması demekti. 

 

İşte bu yüzden ikisi basit bir strateji oluşturmuşlardı. Harin kendini korumak için bütün gücünü kalkana aktaracak ve yeniden başlama süresi bittikçe de Ian ve Ly'a büyü basacaktı. 

 

Tek kelimeyle özetlenecek olursa, Harin ölümsüz bir büyü servisiydi.* 

 

(Ç.N: takımını geliştirmeye çalışan kişi için kullanılan bir başka terim) 

 

 

Hepsi bu kadar değildi. Ian Harin'i savaşın ortasına çekmek için de hırslı bir plan kuruyordu. 

 

"Harin'in seviyesi Goblinlere kıyasla yüksek. Üstüne üstlük, Mükemmeliyet Kalkanı'nın uzmanlığı neredeyse 60 seviye." 

 

Bir başka deyişle, oyunda ne kadar kötü olursa olsun bütün gücünü kalkana aktardığı sürece ölmesinin imkanı yoktu. 

 

"Harin'i kalkan olarak kullanacağız." 

 

Eğer onlar kanun tanımazlarla arkada rahat bir şekilde savaşırlarsa, Harin bir işe yaramazdı. 

 

'"Sadece bizim savaşmamız da sorun değil ama....." 

 

Harin'i yanında getirdiği için, güçlü yönlerini açığa çıkarmak ve en etkili şekilde savaşmak istiyordu. 

 

Kısacası planı Harin'i öne sürmek ve bir kez Goblinler üstüne gelmeye başladığı zaman Ly ile tüm Tecrübe Puanlarını toplamaktı. 

 

Bu planda, Harin'in rolü tam anlamıyla kalkan olmaktı ve eğer oyunda Ian'ın düşündüğünden daha kötüyse, beklediğinden daha fazla saldırı gelirse ölme şansı yok değildi. 

 

"Peki. Sana inanıyorum Ian." 

 

Ian'ın planını duymuş olmasına rağmen, ana fikri anlamamıştı ve yavaşça başını salladı. 

 

Onun bu inancı Ian'ı biraz suçlu hissettirmişti. Uzaklara baktı ve Ly'ın kafasını okşadı. 

 

"Buna inan, bana değil." 

 

Ian bu planı kendi kendine akla uygun hale getirdi. 

 

"Harin Ölmediği sürece, Bu plan Harin'e bolca Tecrübe Puanı kazandıracak..." 

 

Ly'ın kendisinden daha lezzetli şeyler yemesinin ve onu kıskanmasının kesinlikle hiç alakası yoktu. 

 

//EN: Ben bu bölümleri sizden önce okuyom xd  

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr