Ovour kısa bir yürüyüşünün ardından sonunda eve geldi ve elinde ki kitapla oturma odasına geçti. "Mutfaktan biraz da atıştırmalık almam lazım böylece açlık sorunumda çözmüş

olurum." Birkaç dakika sonra mutfaktan elinde bir tepsiyle çıktı ve tepsiyi masaya koyup kitaba baktı. "Bakalım bu kitap bana ne gibi yeni şeyler öğretecek."

Ovour elinde ki kitapla birlikte koltuğa uzandı ve kitabın ilk sayfasını açıp, içindekiler bölümüyle karşılaştı.

"Büyünün oluşumu, büyücünün Gelişimi, büyü akademileri....Bir sürü bölümü de varmış, sanırım şimdi sadece benim işime yarayan alanlara bakmam yeterli. İlk dikkatimi çeken işte büyünün oluşumu iyi gibi."

"Büyünün Oluşumu;"

"Büyü zihinsel gücü kullanarak doğada ki elementlerle temas kurmaktır. Büyünün oluşumu için büyücü, dantian da bulunan enerjiyle doğada bulunan enerjiyi maniple etmesiyle yani kontrol etmesiyle oluşur.

Büyücü kendi bilinç altını etkileyerek, doğa enerjisiyle doğanın kanunlarını etkiler yani doğada var olan elementlere kendi enerjisini aktararak o elementi kontrol eder ve bunu saldırı, savunma veya daha bir çok alanda kullanabilir. Ayrıca doğa enerjisini de kullanarak büyü yapılabilir."

"Dantianında ki enerjisini kullanarak doğa enerjisini de kontrol edebiliyorlar mı yani? Zihinsel güç ile elementleri kontrol edebiliyorlar mı? Bir savaşçı sadece doğada ki enerjiyi kendi vücudunu geliştirmek ve teknikleri aktif etmek için kullanıyor ama büyücü ise doğa enerjisini, doğayı kontrol etmek için kullanıyor.

Vay canına doğayı kontrol etmek keşke, keşke bende yapabilseydim yenilmez olurdum, istediğim gibi yaşamak için gücüm ve özgürlüğüm olurdu." Ovour birkaç dakikalık hayallerinden kurtulup kendi gerçekleriyle karşılaştı ve. "Ama bu boş hayallerle de kendimi kandıramam, hedefime kendi imkanlarımla çabalayarak da ulaşabilirim. Ama öyle bir gücüm de olsa fena olmazdı yani, neyse şimdi sırada ki konuya geçsem iyi olur."

"Büyücünün Gelişimi;"

Bir insan dantianı oluşturunca doğada ki enerjiyi bir savaşçıdan farklı bir şekilde hisseder ve yönlendirirse o kişiye büyücü denir. Büyücü kendi vücudunu geliştirmek yerine danitianı ve danitianın içine çektiği enerjiyi geliştirir ve gelişen enerji ise büyü enerjisi şeklinde isimlendirilir.

Bir savaşçının danitianı oluşturup gelişim yapması genellikle sıradan karşılanır çünkü her insanın dantian oluşturma potansiyeli vardır, tabi bu durum da kişiden kişiye de değişim gösterir.

Ama bir büyücünün dantianı oluşturup gelişim yapması ise çok sık görülen bir durum değildir, sıradan bir hayat yaşayan insan için sadece on bin insanda birdir, tabi bu durum sıradan insanlar içindir. Genellikle soyunda daha önce büyücü adayları bulunan imparatorluklar, krallıklar, klanlarda ve soylu kesimde çoğunlukla büyücüler gözükür, ama bazen sıradan bir insanın bile büyücü adayı olabilme ihtimali vardır.

Bu yüzden İmparatorluğun aldığı bir kararla her yıl dantianı oluşturup da 10 yaşına giren çocuklar için büyücü adayı seçmeleri yapılır ve büyücü potansiyeli olan çocuklar bizzat imparatorluk adına tüm ihtiyaçları karşılanır, ayrıca koşulsuz imparatorluk akademisine de kabul edilir.

"Ee..Eğer burada yazanlar doğruysa 2 yıl sonra bende büyücü adayı seçmelerine katılabilirim ve belkide bir büyücü bile olabilirim, ama şu on bin de bir ihtimali biraz fazla gibi ve benim soyumda hiç büyücü varımdır ki?

Roynk klanı imparatorlukta ki en güçlü üç klan arasında yani kesinlikle bu klandan büyücü adayları çıkmış olması gerek. Bu durumda az da olsa benim içinde bir umut olabilir, peki imparatorluk büyü akademileri bu büyücüleri nerede ve nasıl eğitiliyor acaba?"

"Büyü Akademileri;"

İmparatorluk kurulmadan önce büyücü adayları kendi krallıkların da ve klanların da gelişim yapmaktaydı ve bir krallık imparatorluk tahtına yükselip diğer tüm güçleri bir çatı altında toplayınca birçok değişiklik ve yenilikler yapıldı.

Bu yeniliklerin en önemlilerinden biri de akademilerin açılması oldu ilk açılan akademiler gelecek neslin savaşçıları eğitmek için açıldı ve sonra ise büyücüler için bir büyü akademisi kuruldu ve zamanla büyücü akademilerinin sayısı dörde yükseldi.

Bu akademiler sırayla İmparatorluk Büyü Akademisi, Yeşil Meşe Büyü Akademisi, Yükselen Vadi Büyü Akademisi ve Boşluğun Süzülen Büyü Akademisi şeklinde isimlendirilir.

Her yıl büyücü adayları 4 büyü akademisine belirlenen en yakın bölgede toplanırlar ve bu bölge Büyücüler Çayırı olarak bilinir.

Büyücüler çayırında toplanan büyücü adayları yeteneklerine göre bu 4 akademiden birini seçerler.

"Akademilerin Tanıtımları;"

İmparatorluk Büyü Akademisi;

4 büyü akademisi arasında en güçlü ve en kapsamlı olanıdır.

Boyu ve genişliği başkentte bulunan merkez bölgeyle hemen hemen aynıdır, akademi içerisinde 20'den fazla bölüm bulunduğu için her türlü büyücü adayını kabul ederler. Ve akademiden mezun olan her büyücü imparatorluk hizmetinde çalışma imkanı vardır, veya da isterlerse başka seçimlerde yapabilirler.

Yeşil Meşe Büyü Akademisi;

Bu akademideki profesörler ve büyücü adayları kendilerini ışık elementine adamışlardır. Bulundukları bölgede refah ve huzur hakimdir, doğayla bir yaşayıp ışık büyüleri ve simya alanında yaptıkları gelişmelerle tanınırlar.

Yükselen Kemik Vadisi Büyü Akademisi;

Bu vadi zamanında milyonlarca insanın savaştığı ve her adımda bir insan kemiğine ras geldiğin bir yerdir ve akademinin kurulduğu bölgedir. Bu akademi ve Yeşil Meşe Büyü Akademisi birbirine zıttır, aralarında ise yıllardır süre gelen bir tartışma bulunur, profesörler ve büyücü adayları yaptıkları kara büyü, lanet ve korkunç deneyleriyle tanınırlar.

Boşluğun Süzülen Büyü Akademisi;

Bu akademi iyi veya kötüyü umursamaz, amaçları sadece güçtür, akademideki tüm profesörler ve büyücü adayları belirli bir güç kriterine göre seçilir. Akademi doğa enerjisinin çok yoğun olduğu bir bölgede kuruludur, bölgede bulunan dağlar havada süzülür, bol miktarda doğal kaynak ve çok güçlü büyülü yaratıklar bulunur.

"İşler böyle yürüyor demek, dört akademi ve bir seçim şeklinde. İmparatorluğun her tarafından toplanan büyücü adayları arasında kıyasıya bir rekabet oluşacaktır ve muhtemelen en güçlüler en iyi yerleri alırlar, zayıflar ise durumunu düşünemiyorum bile. Neyse bunları düşünmem için erken daha iki yılım var. Belki de ben de doğa enerjisini dantian da dönüştürebilirim. Şimdi sayfalara bir göz atalım ilgimi çekecek bir şeyler var mı?"

Ovour tüm sayfaları çevirip konu başlılarını inceliyordu ve ilgisine çekenlere kısa bir göz atıp bir diğer sayfaya geçiyordu.

"Elementler, büyü, özgün büyü,mutlak bölgeler,büyü parşömenleri, büyülü eşyalar, büyülü ortaklar, doğa enerjisi ve büyü enerjisi, simya, tütsü, büyü kristali, büyü bölümleri, ruh ateşi, loncalar, rünler ve efsunlar, tılsımlar, mühürler, formasyonlar, alemler ve sınıflar, imparatorluk büyücü kanunları... Kalan başlıkların hepsi bu kadar ama kendi içinde de bölümlere ayrılıyorlar. Hmmm sanırım simyayı daha önce bir yerde duydum veya okudum, her neyse bir bakmada kesinlikle yarar vardır."

"Simya"

Simya büyünün temel dallarından sadece bir tanesidir, ve simyayla uğraşan kişilere de simyager veya da simyacı denir. Simya ise kendi içinde üç bölüme ayrılır bu bölümler sırasıyla;

Büyü modelleme bölümü: Görevi ise büyünün oluşum sürecini ve büyüyü etkileyen unsurları araştırır.

Büyülü malzemeleri araştırma bölümü: Bu bölümün görevi ise büyücülerin büyü yapımını ve gündelik işlerde kullanması için büyülü eşyalar ve büyülü silahlar üretirler.

Büyülü iksir ve hap bölümü: Bu bölüm ise büyülü bitkileri ve bazı büyülü yaratıkların parçalarını kullanarak bir çok farklı türde iksir, hap ve tütsüler üretirler.

Simyanın üç dalı olmasına rağmen bu dallar da kendi içinde farklı görevlere göre dallara ayrılmış durumdadır. Örnek vermek gerekirse, büyülü iksir ve hap yapımının yan dallarından biri zehir bölümüdür veya gözlem, yenilik gibi dallara da sahiptir.

"Büyülü iksir ve hap bölümü, zehir bölümü mü? Bu durumda kesinlikle ak zehir iksirini yapan kişi bir büyücü iksir ve hap bölümüyle ilgilenen bir simyagerdi. Ve ayrıca annemin bana veriği günlüğü yazan kişide bir büyücüydü ve sadece bitkilerle büyülü iksir ve hap yapan bir simyagerdi. Bir büyücü alsaydım kesinikle bende bu bölümü seçerdim, müthiş bir yer olmalı." Ovour kurduğu hayallerine ara verip kitapta ilgisini çeken bölümleri okumaya başladı.

Üç saat sonra.

Ovour kitap okumaya ara verip bahçede meditasyon yapmaya başlamıştı bu sırada ise Carol ve Lunel eve girdi ve elinde ki malzemeleri mutfağa bırakmak için Caro'lun peşimden giden Lunel mutfağın penceresinden meditasyon yapan oğlunu gördü. "Tatlım bak Ovour bu sefer bizden önce eve gelmiş."

"Hani nerede Lunel, ben görmedim?"

"Bahçede meditasyon yapıyor ve dantianı neredeyse sınırına ulaşmak üzere."

Ovour dantianının sınırlarına ulaştığını hissediyordu vücudu şu an büyük bir baskının altındaydı ve direnmeye devam ediyordu. Vücudu kızarıp, damarları enerji yüzünden belirginleşip şişmişti, başından aşağı su gibi ter akıyordu ve vücudu ısısı biraz daha yükselirse ter buharlaşmaya başlayacaktı.

Yaklaşık yarım saat sonra.

Ovour gözlerini yavaşça açtı ve derin bir nefes verip dantianına odaklandı. "Sonunda Başlangıç Alemi 1.Seviyeye ulaştım bu his çok iyi hissettirdi, kısa bir süreliğine de olsa da vücudumun bir anlığına güçle dolup taştığını ve çok hafif olduğunu hissettim. Biraz önce her yerimin ağrılar içinde olduğuna yemin edebilirdim ama şimdi ise yorgunluk yerine sadece dinç ve güçlü hissediyorum, umarım bu duyguyu daha fazla hissetme şansım olur."

Ovour vücudunu ve dantianını incelerken birden garip bir hisle olduğu yerden sağa doğru zıpladı, ama yeni gücünü tam kontrol edemediği için üç metre ileriye zıplayıp, dengesiz bir pozisyonda toprak zeminde yarım metre kadar kaydı, kafasını kaldırıp zıpladığı yere bakınca toprağa saplanmış bir kılıç gördü. Ardından ona doğru hızla gelen ayak seslerini duydu.

"Reflekslerin ve savaşçı iç güdülerin gelişmiş bakalım gücün ne durumda." Lunel tüm hızıyla Ovour'a yaklaşırken bağırıyordu.

Ovour kısa süreli olarak yaşadığı şaşkınlıktan kurtulup toprakta ki kılıcı aldıktan sonra ona doğru gelen babasını karşılamaya hazırlandı.

"Heehehe sıkı çalışmamın sonucunda Başlangıç Alemi 1.Seviye oldum ve getirilerini şimdi babamın üzerinde test edeceğim, şanslı mıyım neyim?"

Bu sırada Carol mutfak penceresinden onları izlerken "Bu koşuşturmadan sonra yorgun olurlar, yemeği yapmaya şimdiden başlasam iyi olur sanki." İkisine son bir kere baktıktan sonra tüm dikkatini yemek yapmaya verdi.