57-Çeyrek Final

avatar
396 2

Varoluşun Ötesinde - 57-Çeyrek Final


Sabah kahvaltısını da yaptıktan sonra Ovour ve Ashley, Carol'un sağına ve soluna geçerek yürümeye devam ettiler ta ki meydan ile Ashley'in evine giden yol ayrıma kadar.


"Ben buradan eve gidip üstümü değiştireyim bu kıyafetler savaşa uygun değil." Ashley bu kelimeleri sarf ederken ne Ovour'a nede Carol'a bakmıştı, başı aşağıda bir şekilde ayrıldıktan sonra koşarak uzaklaştı.


Ovour bu durumu az çok anlasa da;


Carol için ise gülümseyerek "Ya çok utangaç yada onu utandıracak şeyler yaşamıştır." Diye söylendi.


Bu sözler sahibine ulaşsa da onunda Ashley den pek farkı yoktu.


Onlar yollarına devam ederken çoktan meydana varan Andrev kız kardeşini arıyordu, dün gece eve geldiğinde ailesi evde yoktu ve mutfakta gördüğü nottan sonra ailesinin eve gelmeyeceğini anlamıştı fakat Ashley de evde yoktu.


Birkaç saat sonra yerinde duramayan Andrev kardeşini aramak için klan meydanına geri gelmişti, gördüğü her satıcıya ve tanıdığı kişilere kardeşini sormuş en sonunda onu gören biri çıkmıştı.

Ondan öğrendiği şey ise kardeşinin peruk, tuhaf makyaj, kırmızı bir kıyafet ve yanında ise siyah ve şık giyen biri olduğuydu.


Başlarda inanmamıştı ve yanlış birini gördüğünü düşündü ama sonra bu tarifi sık duymaya başlayınca akılına klanın genç efendilerinin birinin yanında olabileceği geldi, hemde o şekilede kıyafetler giyiyorsa aklında beliren o düşünceler onu daha da agresif yaptı.


Etrafta bu durumu soruşturmaya devam ederken aldığı yeni bir bilgi ile azda olsa sakinleşmişti çünkü yanındaki kişinin Ovour olduğunu öğrendiğinde rahat bir nefes verebilmişti ve sonra o koşturmanın verdiği yorgunlukla evine gitmişti.


Sabah olduğunda kardeşinin hala eve gelmediğini fark edince soluğu klan meydanında almıştı ama bilmediği şey ise Ashley'in eve doğru ilerleyişiydi.


Bu sırada Ovour ve annesi kalabalığa karışarak savaş arenasına doğru ilerliyorlardı.


"Eeee Ovour savaş sırasında rakibin Ashley olursa savaşır mısın? Yoksa zaferi ona hediyemi edersin?"


Bir süre sonra cevap alamayınca oğlunun ensesine vuran Carol "Beni dinlesene!!!" Diye oğlunu azarladı.


Ovour ise bu konuşmaya katılmayarak "Ben ayrılıyorum." Diyerek arenanın onlar için kullanılan girişine yöneldi, yine dün ki koridora benzer bir koridordan geçerek sahanın etrafını çevreleyen gömme koridora ulaştı.


Bir süre etrafta dolaştıktan sonra gelen kişilerin sayısı da artmaya başladı ve sonunda Teno'da kendini göstermişti.


Teno çevreye göz gezdirirken arkasından ona seslenen Ovour'a döndü ve kısa bir konuşmanın ardından sesiz bir alana geçtiler.


"Ovour dün gece Ashley'le ne yaptınız anlatsana." Diye hemen söze girdi.


"Sen ayrıldıktan sonra pek bir şey yapmadık." Geçiştirmeye çalıştı. Ama Teno bu söze kanmadı çünkü sağlam bir bedeni vardı.


"Peki ya Andrev gecenin geç saatlerinde neden Ashley'i aramış biliyor musun?"


İşte o an dillere düşmenin ne demek olduğunu anlamıştı, 'Eğer Teno bana bu soruyu soruyorsa Andrev, Ashley'i bir çok kişiye sormuş olmalı ve Teno'da o kişilerden öğrenmiştir.' Diye düşündü.


Ama Teno'ya ne cevap vereceğini düşünmedi ve Tam bu sırada Andrev, Teno ve Ovour'u fark ederek yanlarına doğru ilerledi.


"Ovour, Andrev geliyor ve surat ifadesi biraz..." Cümlesini tamamlayamadan;


"Ovour!" Andrev'in sesi duyuldu ve surat iadesi soğuk ve öfkeliydi ve "Ashley nerede?" Diye sordu.


Ovour'un ise aklında onlarca cevap belirdi ama bu cevabın açıklaması Andrev'i pek mutlu etmezdi bu yüzden, "Dün gece elimize biraz gümüş geçti ve Ashley'de şarap aldı, az içmeme rağmen ilk defa içtiğim işin sarhoş oldum. Ashley ise testiyi bitirdi hayliyle o da sarhoş oldu ve ben ev doğru ilerlemeye başlamıştım eve gelince fark ettim ki yanımda Ashley'de vardı. Geceyi benim evimde farklı odalarda geçirdikten sonra evine gitti." Diye açıkladı.


Andrev ise soru sormaya devam ederken Ovour kıvrak dili sayesinde gerçekleri hafifçe perdeleyerek anlatmaya devam etti ve zaman bu şekilde devam ederken arena dolmaya devam ediyordu.


1 saatte yakın bir süre sonra Ashley'de arenaya giriş yapmış ve beklemek için gömme koridora ilerledi.


Etrafına şöyle bir göz gezdirince ise kardeşini ve ona bir şeyleri açıklama çabası içerisinde olan Ovour'u gördü ama dün geceden sonra ona olan bakışları ciddi anlamda değişim geçirmişti ve bu değişim onu nasıl etkilediği gözle görülür bir hale gelmişti.


Ashley'in bu durumda tepkisi ise oradan uzlaşmak olmuştu, şuan heyecan, utanç ve öfke aynı anda aklını meşgul ediyordu.


Kalabalık iyice toplanmaya başladıktan sonra dış kılanı üyeleri ve ana kılandan gelen üstatlar da yerini aldıktan sonra Sevron'un işaretini alan yardımcı hakem Rink çeyrek finali başlatmak için kürsüde yerini almıştı.


Rink elini sallamasıyla birden sahaya çıkan bando ekibi davulun sesiyle müziğe başladı, bununla birlikte, kompetiler, bayraklar ve havai fişekler tüm kalabalığı coşkulandırdı.


Bandonun ritmi yavaşlarken "Bu gün kalan 24 kişiyle çeyrek finali, kalan 12 kişi ile yarı finali ve sona kalan 6 kişi ile de finali gerçekleştireceğiz." İzleyenlerin coşulu sesleri arenayı doldururken Rink turnuva adaylarını sahaya davet etmişti.


24 kişi tribünlerin altından çıkarak sahanın farklı yerlerinde beliriyorlardı.


Artık 24 kişide sahada toplanınca Andrev ve Ovour'un gözü Ashley'i aradı ve hemen ötelerinde kalabalığın arkalarında bekleyen Ashley'i gördüler.


Andrev kardeşinin yanına giderken Ovour ise sadece bakmakla yetindi.


Bu esnada açıklamalarına devam eden Rink son olarak ta kurallara değinerek sahadaki adaylara baktı, "Dün ki kurallar hala geçerlidir, bunun yanın da çeyrek finalde dünkü olan eleme turu gibi çift mücadeleler seklinde olacak, yarı final ve final ise tek mücadele şeklinde gerçekleşecek. Şimdi yerlerinize dönün ve mücadeleleriniz için hazırlanın."


Kısa bir süre sonra ise isimler okunmaya başladı ve ilk mücadeleler başlamış oldu.


Mücadeleler tüm hızıyla gerçekleşmeye devam ederken imparatorluk sarayının hemen dışında gösterişli bir konvoy hazırlanıyordu.


Bu konvoyun hazırlıkları devam ederken elinde mektup taşıyan bir asken aceleyle büyük bir binanın içine girdi ve üst kattaki en büyük odaya girdi.


Asker ayak topuklarını setçe birleştirerek sol eliyle miğferini çıkardı ve sağ elini yumruk yaparak kalbinin üstüne vurdu ve baş selamını verdi. "Generalim, Teğmen Poll size bu mektubu iletmemi emretti, ayrıca konvoyun hazırlıkları hızlandırılmış ve bu geceki tören geçişinden sonraki hazırlıklar başlatmış." Asker seri bir şekilde açıklamasını yaptıktan sonra sessizce generalden gelecek bir emir için bekledi.


General ise "Teğmene şu emrimi ilet! Tören güzergahını tekrar kontrol etsin ve kör bölgelere asker yerleştirsin, şimdi çıkabilirsin."


Asker elini göğüsüne tekrar götürdü ve sonra geri geri yürüdü ardından kapıya yanaşınca ise tekrar baş selamını verdikten sonra odayı terk etti.


Ve verilen emiri iletmek üzere kendisinden sorumlu olan komutanın görev yerine doğru seri bir şekilde ilerledi etti.


Arenada ise mücadeleler tüm hızıyla devam ediyordu, Teno ve Andrev yarı finale yükselirken Ovour şu an rakibiyle mücadele ediyordu.


Rakibi ise oldukça iri ellere sahip olan baltalı bir çocuktu ve görenler bu çocuğun 9 yaşında olduğuna inanmıyordu.


Baltalı genç salt gücünü kullanarak mücadelenin başlarında Ovour'u baskılasa da şu an durum çok farklıydı çünkü bacağına saplanmış bir kılıç vardı, ama bu darbenin bedeli olarak ta Ovour göğüsüne sağlam bir yumruk yiyerek sahada birkaç takla atmıştı.


Ovour ağınızda ki kanı silerek zorlukla ayağa kalktı ve hala bir eliyle göğüsünü tutuyordu, yüzünde ki ifadeden ise canının ne kadar yandığı belliydi.


Ama hücum tekniğiyle saldırıya geçti ve hedefinde ise kılıcını sapladığı sol bacağı vardı, bu yüzden doğruca rakibinin soluna doğru ilerledi ama rakibi buna izin vermeyerek baltasını Ovour'un geliş yönüne doğru yatay bir şekilde savurdu.


Bu saldırı eğer Ovour'a isabet ederse kasının bedeninden ayrılacağına kesin gözüyle bakan yan saha hakemi her an hazırda bekledi ama Ovour ani bir hareketle kendisini yer attı ve baltanın altından geçerek rakibinin sol dizine sağlam bir darbe indirdi.


Kanamanın eşliğinde rakibinin çığlıkları soğuk havaya karışırken Ovour kılcını rakibinin dizden çıkararak onun acısına bir yenisini eklemiş oldu.


Son hamlesi ise kılıcı rakibinin boğazına dayamak oldu.


Ve Ovour'da yarı finale yükselen 12 kişinin arasına ismini yazdırmayı başardı.


Bu sırada kalbi yüreğinden çıkacak gibi atan biri vardı, ama bu kişi Carol değil aksine Ashley'in ta kendisiydi!!!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46909 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr