Gökyüzünü kara bulutlar sarmışken herkes ana çadırda toplanmıştı.

Ana çadırın içinde de küçük bir ateş yakılmış ve üzerine koyulan üçlü ayağın üstünde ise kara bir kazan vardı.

Ovour ve diğerleri ise ateşin etrafına oturmuş Arser'in sözlerini dinliyorlardı.

Arser ise onlara kendi tecrübelerini anlatıyordu.

Bu sayede hem Eğitmen Arser'in tecrübelerinden ders çıkarıp hem de günün yorğunluğunu atıyorlardı.

'Bu gün eğitim yaparız diye düşünmüştüm gel gör ki sadece ayak işlerini yaptık.' Diye düşünüyordu Ovour.

Fakat bir süre daha Eğitmen Arser'in tecrübelerini dinlediler. Daha sonra ise Isabel söz hakını geri almıştı.

"Güneş batmaya ve ay yükselmeye başladı, sizler ise bu günü böyle geçirdiniz, şimdi sizlerin uyması gereken kamp kuralları ile sorumluluklarınızdan bahsedeceğim. Ama öncelikle Ovour yanıma gel."

'Artık buna alışmam gerek.' Düşüncesi ile ayaklanıp Isabel'in yanına gitti.

"Bu akşamdan itibaren ikişerli kamp nöbetleri tutacaksınız, odun toplamak için göreviler, ateş ve kazanda ki kaynayan suyu kontrol edecek kişiler, kampın düzeninden sorumlu kişiler, eğitim alanından sorumlu kişiler, acil müdahale sorumluları gibi kişiler seçilecek. Ovour ise tüm bu görevleri dağıtan ve o görevlerden sorumlu olan kişi olacak." Dedi ve Ovour'a bakatı.

Elinde siyah deri kaplı küçük bir not defteri ve kalem belirdi. "Bunları al ve demin saydığım görevleri dağıtmaya başla." Dedi.

Elini uzatıp not defterini aldı ve ona merakla bakan 20 kişiye döndü.

Bir süre nefeslenip, sakinleştikten sonra ise defterin ilk sayfasını açtı ve;

"Gurup dağılımında son ve ondan önce seçilenler el kaldırsın." Bir süre sonra onun ne demek istediğini anlayan 2 kişi el kaldırdı.

El kaldıran ilk kişi bir kızdı diğeri ise erkek.

"İsimleriniz." Dedi kısaca.

Siyah kıvırcık saçlı kız, "Almira." Dedi.

Uzun yeşil saçlı erkerk ise "Calvi." Dedi.

"Nöbet sırası bu şekil de devam edecek, şimdi onlardan önce ismi okunanlar el kaldırsın." Nöbet sırasını kuraya göre belirleyen Ovour kısa süre içerisinde görev dağılımı bitirmişti.

"Bir kez tekrar edeceğim ve diğer görevleri dağıtacağım." Demesinin ardından;

"Almira ile Calvi, Farz ile Noksi, Crista ile Digna, Elezar, ile Lilly, Ashley ile Roksi, Faro ile Edım, Duena ile İngrm, Jose ile Kaliam, Davi ile Erik, Luna ile Kelia birlikte nönet tutacaklar ve diğer görevler için de bu sıralama geçerli olacak.

Oluşacak tek fark ise sayı farkı olur, misal ilk 4 kişi odun toplamaktan sorumlu olabilir, sonra gelen 2 kişi ise ateş ve kazanla ilgilenebilir gibi yani.

Şimdi bu görevleri dağıtmaya başalyacağım, daha sonra size açıklarım." Sözünü bitirdikten sonra Eğitmen Isabel ve Arser'in yanına gitti.

"Oldukça iyi idare ettin Ovour." Dedi Arser.

"Arser'e katılıyorum sadece seni denemek istemiştim ve sıkıştığın yerlerde yardım etmeyi bile düşünüştüm ama bunların hiç birine gerek kalmadı."

"Bir şekil de halletim ama söylediğiniz bazı görevleri pek hatırlamıyorum." Dedi biraz mahçup ifadesi ile.

"Pekala bu durumda sana yardım edeyim."

Isabel ile Ovour bir köşeye oturup görevleri düzenlerken Arser ise diğerlerinin yanına giderek onları daha iyi tanımak adına sorular soruyordu.

Ve bu şekil de zaman geçereken ay yükselmiş, kamp ortasında yanan ateş ve meşaleler etrafı aydınlatıyordu.

Bu süre içerisinde Ovour ile Isabel'de görev dağılımlarını bitirmişti.

Diğerleri de kendilerine hangi görevin düşeceğini merak ediyordu, bazıları idaya girerken bazıları da istediği görevin çıkması için duva etmeye bile başlamışlardı ve Ovour sonunda onların karşısına geçip görevlerini açıklamıştı.

Tüm bunların sonucunda ise kimileri mutlu kimileri de mutsuzdu.

Fakat kimse bu kararlara karşı çıkmamıştı ve herkes iyi, kötü bir şekil de kabüllenmişti.

Kalan süre de ise Arser ve Isabel eğitim boyunca ne yapacakların ve ne yapmayacaklarını açıklamışlardı.

Ay en tepeye yükselip gece iyice bastırdıktan sonra Arser gece nöbeti tutacak ikiliyi nöbete ve kalanını ise çadırlarına göndermişti

Ovour çadıra yönelirken kamp ateşinin üzerinde kaynayan kazandan kova ile su alan kişilere baktı ve sonra önünde ilerleyen Ashley'e bakıp yoluna devam etti.

Çadıra girdiklerinde ise kendilerini uyku tulumunun üzerine atıp sesizce uzandılar.

Bir süre sonra ise, "Ovour, ana çadır da ki görevi alam ile her hangi bir ilğin var mı?" Ana çadır da ki görev kampta ki en kolay ve en temiz görev olarak görülebilrdi.

Çünkü yapılamsı gereken tek şey ana çadırın temiz turulması ve ateşin yanmasıydı.

Bir çok kişi bu görevi isterken Ashley ve Roksi ana çadır da görevli oldular.

"Belki biraz ilğim olabilir."

"Olabilir mi? Cidden buna inanmamı mı bekliyorsun? Roksi geldi ve bana ana çadır görevinin bize ait olacağını söyledi ve de öyle oldu."

"O görevi beğenmedin mi yoksa?"

Sorduğunda Ashley ona sarılıp sayağına bir öpücük bıraktı.

"Bunu cevabım olarak kabul et şimdi yatalım."

"Tamam."

Zırhını ve giysilerini hızlıca çıkaran Ashley uyku tuluma girmişti bile.

"Seni bekliyorum Ovour." Dedi tulumun içinden.

O da zırhı ile kazağını çıkartmıştı ve pantolonunun kemerini çözerken bir anada aklına dün gece geldi, altında ne içlik ne de iç çamaşırı vardı.

Gözleri diğer uyku tulumunun altına kaydı, orada dün gece çıkardıkları ıslak giysileri vardı.

"Ashley sen uyu benim ağaç dibine kadar gitmem gerek." Dedi ve ona konuşma fırsatı vermeden feneri söndürdü, ardından ise el çabukluyla uyku tulumun altınan giysilerini ve botunu alarak dışarı çıktı.

Kamp alanından biraz uzakta, kalın bir çam ağacının köklerinin arasına girdi.

"Az kalsın sonu iyi bitmeyecek bir anın ucundan döndüm. Fakat bunlar hala ıslak." Elinde tutuğu içliğe bakarak söylendi.

Daha sonra ise elinde semender derisinden yapılma torba belirdi ve torbayı bir süre birbirine sürttükten sonra ıslak içliği ile iç çamaşırını içine attı.

Uzun sayıla bilecek bir süre sonra ise torbadan çamaşırlarını çıkardı, "Tam kurumasa bile giyilebilecek durumda." Onları giydikten sonra ise çadırına geri döndü.

Fener yanıyor Ashley ise pantalonunu giymiş ve tam kazağını da giyecekken o içeri girdi,"Ovour nerede kaldın? Biraz daha bekleseydin seni aramaya çıkacaktım!"

Ashley'in ilk tepkisi oldu.

"Üzgünüm üzgünüm." Diyerekten onu sakinleştirdi ve bir kez daha uyku tulumunun içine girdiler.

Sonra ise Ovour, Ashley'e sarılarak gözlerini kapattı.