Bölüm 2: Doğum Günü ve Eğitimin Başlangıcı

avatar
516 6

Villain'in Dönüşü - Bölüm 2: Doğum Günü ve Eğitimin Başlangıcı


Ash Ailesinin Binası, 1 Hafta Sonra



Frost elindeki son kitabı da masaya bıraktığında gözü pencereye kaydı. Penceredeki kuşun yanına yürümek için kitap yığınlarının arasından geçti. Pencerenin yanına geldi ve bir kolundan destek alarak dışarıyı seyreder iken kuşun başını yavaşça okşadı.



Siyah ve beyaz renkli tüylere sahip olan kuşun başını okşadığı sırada kütüphanenin kapısı tıklandı. Kapıdan gelen ses ile kuş ürktü ve arkasında siyah bir tüy bırakırken uzaklara doğru kanat çırptı. Frost derince bir iç çektikten sonra kapıya yöneldi.



Kapıyı açtığında, bembeyaz saçları ve uzun elbisesi ile annesi karşıladı. Üstüne giydiği siyah ve altın desenli elbiseyi, onu dominant gösteren salık saç modeli ile tamamlamıştı. Elmas mavisi gözlerindeki sevgi ile Frost'a bakarak, "Zamanı geldi." dedi. Frost başını salladı ve üstünü düzelterek kütüphaneden ayrıldı.



Kolunda annesi ile merdivenlerden indi Frost. Babası onları merdivende bekliyordu, Frost babasını gördükten sonra yanından geçerken annesini ona emanet etti. Kol kola olan anne ve babası ile birlikte doğum gününün kutlanacağı yere gitmek için evden ayrıldılar.



Frost, üstüne geçirdiği siyah renkli ve altın desenli takım elbise tarzı giysisi ile birlikte araca bindi. Aracı çeken ve tamamen siyah renkte olan Gece Yelesi Atları ile ailelerinin ana rengi olan gece siyahı belirgin oluyordu.



Yolları uzun değildi, Frost araçla seyahatleri sırasında camdan dışarı bakındı. Gece Yelesi Atları hızlıydı, şehir içlerinde veya tüccar araçlarının çekimi sırasında çok kullanılırdılar. Hızları sayesinde çok sürmeden beklendikleri yere varmışlardı.



Frost, annesinin ve babasının inmesine izin verdi. Sonrasında ise araçtan indi, etraftaki bir çok soylu aracını gördüğünde hafifçe iç çekti ve elleri kar tanesi gibi saçlarına gittiği sırada, "Yorucu bir akşam olacak..." dedi.



Onu ve ailesini gören görevlilerin hepsi başlarını eğerek onları selamladı. Frost yüzünde herhangi bir ifade olmadan, yavaş adımlarını koruyarak ailesini takip ediyordu. En sonunda, aşırı süslü büyük bir kapının önünde durdular.



Kapının iki yanındaki şövalye zırhı içerisindeki korumalar kapıyı ittiler ve kapı yavaşça aralandı. Babası daha dik bir duruş aldığı sırada annesi ona bakarak kıkırdadı. Frost arkadan, önündeki çifte bakarken gülümsedi.



Frost ve ailesi salona girdiği anda içerideki konuşmalar kesildi. Yere serilmiş kırmızı ve desenli halıda yürürlerken iki yandaki aileler onlara bakıyordu. Bazılarında kıskançlık, bazılarında saygı, bazılarında ise hayranlık vardı.



Halıyı takip ettiklerinde bir zeminin önünde halı sağa ve sola ayrıldı. Yanlardaki merdivenlerden adım adım yukarıya çıktılar ve en yukarıda durdular. Frost'un babası, Vien Ash, aşağıdaki ailelere bir göz gezdirdikten sonra boğazını temizledi.



"White Fang Şehri'nin soyluları, buraya kadar geldiğiniz için hepinize Ash Ailesi adına şükranlarımı sunuyorum." Vien sesini çok yükseltmiyor olsa bile sesi, sanki yanınızdan konuşuyormuş gibi geliyordu.



"Bugün hepinizi buraya çağırma sebebim... Oğlum, Frost Ash'in 9.Yaş Günü olmasıdır. Yarından itibaren dokuz yaşına basmış ve gerçek bir yetişimci olma yolunda ilk adımını atmış bir genç olacak!"



Vien Ash'in sözlerinin bitmesiyle, salondaki insanlar alkışlamaya başladı. Frost, babasının ona baktığını görünce öne çıktı ve önce onu alkışlayan ve babasının elini kaldırmasıyla alkışları kesilen insanlara baktı.



"Babamın da söylediği gibi, yarından itibaren hayatımın en büyük adımlarından birini atmış olacağım. İnsanlar doğduğu günden, öldükleri ana kadar adımlarla yürürler." İnsanlar Frost'un sözlerine başlarını sallayarak karşılık verdiler.



"Bugünden itibaren ben, Frost Ash hayatımın en büyük adımlarından birini ataraktan yepyeni bir yaşama başlayacağım. yetişimimi her zaman yüksek tutup, Ash Ailesi'nin adını asla lekelemeyeceğim!"



Frost'un sözlerinin bitimiyle tekrardan bir alkış tufanı başladı. Frost ise geri adımlayıp sahneyi tekrar babasına bırakırken, ona gururla baktığını fark etmişti. Vien Ash tekrar öne çıktı ve, "Eğlence başlasın!" diyerek tüm salona seslendi.



Coşkulu alkışlara, gülümsemeler, kıkırdamalar ve insanların konuşmaları karıştı. İnsanlar kadeh tokuşturuyor, yakınlarıyla konuşuyor ve diğer aileler ile ilişkilerini ilerletiyordu. Frost aşağıya bakarken babası sırtına dokundu.



"Sende yaşıtlarının yanına git. Sonuçta yarından itibaren çevren onlarla dolu olacak, tanışman iyi olabilir. Annen ile ben ise diğer aile büyükleri ile konuşuyor olacağız."



Frost babasına baktı, başını olumlu yönde salladıktan sonra merdivenlerden inmeye başladı. Aşağıya indiğinde ise etrafına şöyle bir bakındı, yaşıtlarının toplandığı bir yer gördü ve oraya doğru yürüdü.



"Benim okulda ikinci haftam, üçüncü haftaya gelmeden oluşturma aşamasını bitireceğime eminim!"


"Hadi oradan, sen mi bitireceksin?"


"Ben ikinci haftanın ortalarında bitirmiştim.""


"Ne, ciddi misin?!"



Frost onlara yaklaşırken konuşmalarına yavaş yavaş kulak misafiri olmaya başlamıştı. Yanlarına geldiğinde bir eli göğsünde, diğeri sırtında olacak şekilde yavaşça eğildi. Kendini tanıtmak için konuşmaya başladı.



"Ben Frost Ash, doğum günüme geldiğiniz için hepinize ve ailenize saygılarımı sunarım."


"Rica ederiz, Ash Ailesi'nin varisinin doğum gününe gelmemek olmazdı." Grubun içindeki bir kız konuştu.


"Doğru söylüyor, gerçi şuana kadar söylediği tek doğru şey bu olsa gerek."


"Ne dedin sen?!"


"Hahhaahahahhah"



Frost, grubun içine karıştı ve yavaş yavaş onlarla tanıştı. Soylu bir ailenin getirisi olaraktan, kime nasıl davranması gerektiğini hızlıca kavrayarak ona göre sözler ediyor ve tepkiler gösteriyordu.



Zaman yavaş yavaş ilerliyordu, arada babası onu çağırıp başka aileler ile tanıştırıyordu. Zaman iyice ilerlemiş ve teker teker salondaki aileler ayrılmaya başlamıştı. Son aileyi de uğurlamaları ile birlikte görevlilerle konuşup oradan ayrıldılar.



Kapının önünde duran ve Gece Yeleli Atlar tarafından çekilen araca bindiler. İçeriye girdiklerinde yavaşça yola koyuldular, gelmeleri kadar gitmeleri de hızlı olmuştu. Kısa sürede eve vardılar ve at arabasından indiler.



Frost ve ailesi içeriye girdikleri sırada babası ona dönüp, "Oğlum, benle gel." dedi. Frost başını salladı ve onu takip etmeye başladı, annesi ise uyumaya gideceğini söyleyip ayrıldı. Frost babasını takip ederken bir kapının önünde durdular.


Vien Ash kapıyı araladı ve yolu açtı. Frost içeriye girdiğinde buranın eğitim alanı olduğunu gördü, arkasından babası girdi ve kapıyı kapattı. Frost içeriyi gözlerken, babası onla konuşmaya başladı.



"Frost, bu akşam sana yetişim nasıl yapılır onu anlatacağım." Üstündeki ceketi yana 


"Öncelikle gel ve otur. Kendini düşüncelerden arındır ve zihnini boşalt."


"Çevreni hisset, yaşayan veya yaşamayan olduğu fark etmez. Her şeyin enerjisi vardır."



Frost, babasının dediği her şeyi harfi harfiyen yerini getiriyordu. Önce oturdu ve sonrasında zihnini boşalttı. Etrafını hissetmeye başladı, oturduğu zemini, havadaki kokuyu, esintiyi ve babasının olduğu yeri...


"Enerjinin, seni sarıp sarmalamasına izin ver. Bırak enerji vücudunda aksın."



Babasının dediklerini uygulayan Frost, tüylerinin diken diken olduğu hissetti. Serin bir esinti vücudunda aktı, bu his ile beraber Frost'un yüzünde bir gülümseme oluştu ve içinden, "Sonunda... Eğlence başlıyor." dedi.









Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44788 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr