Kısım 1: Genel Bakış
Bölüm 2: Demek Daha İyi Bir Yazar Olmak İstiyorsunuz
İyi haberlerim ve kötü haberlerim var, her zaman kötü haberler vardır.
İlk olarak, kötü haberler.
Yıllardır, öğretmenlerin (okulda ya da yaratıcı yazarlık enstitülerinde olsun) yazmanın en iyi yolu hakkında yanlış şeyler öğretiyorlar. Dedemin hep söylediği gibi onlar size 'aylak bir öküz' sattılar ve siz de onun yavrulamasını beklediniz.
Görüyorsunuz ki, süslü düz yazılar ile ilgili, hikayeyi anlatan anlatıcıyla ilgili ve ‘güçlü sözcükler’ ile ilgili anlatılan şeyler, beyninize sızdı ve sizi kötü bir yazara dönüştürdü.
İşte, size söylemiştim.
Ancak, bu öğretmenleri suçlamaya gerek yok, her iyi-niyetli meşgul beden gibi, onlar da daha iyisini bilmiyorlardı. Sadece size doğru olduğunu düşündükleri şeyleri öğrettiler.
Çarpıcı, biliyorum. Ama göz yaşlarınızı silin, işte iyi haberler geliyor.
Sonraki sayfalarda nasıl bir profesyonel gibi yazacağınızı öğreteceğim. Size Ernest Hemingway ve F. Scot Fitzgerald gibi yazarların, insan dilleri içinde en çok hatırlanan ve özgünlük barındıran eserlerden birkaçını yazarlarken geliştirdikleri ve kullandıkları teknikleri öğreteceğim. Ve işte en iyi haber.
Bu kolay. (Şey, bu doğru değil, çözüm her zaman basittir, ama bunu uygulamak her zaman kolay değildir. Ancak bunu duymaya henüz hazır olmadığınızı düşünüyorum, bu yüzden kolay diyelim.)
Bana inanmıyor musunuz?
Tamam, işte yazdıklarınıza hemen uygulayabileceğiniz basit bir teknik. Bu kitaptan başka bir bölüm okumanızı gerektirmeden, sadece bu teknik sizi daha iyi bir yazar yapacak. Daha sonra, bu tekniğin arkasındaki teoriyi inceleyeceğiz, ama şu anda size bunun gerçekten sağlam bir kitap olduğunu göstermek istiyorum. Burada aylak bir öküz yok.
Şu şekilde gidiyor...
Kitabınızdan bir sahne alın (herhangi bir sahne, umurumda değil) ve sahneyi anlatıcı olayları bir kamera aracılığıyla görüyormuş gibi tekrar tasavvur edin. Zihin gözünüzdeki sahneyi resmedin. Olayları görün ve kelimeleri duyun.
Şimdi...sahneyi SADECE anlatıcının kameranın içinden görebildiği ve duyabildiği şekilde tekrar yazın, kendinizi sayfadan uzak tutun.
Bu önemli.
Eğer anlatıcı bir şeyi göremiyorsa, bunu sahneye eklemeyin. Bu düşünce ve iç konuşma yok demek, sadece düz eylemler ve konuşmalar; eylemi olduğu gibi tarif etmeye zorlanacaksınız.
Belki de daha önemli olan şey, yazmaMAya zorlandıklarınızdır.
Sadece kameranın görebildiklerini tasvir edeceksek, iki önemli öge yazınızdan anında çıkacaktır:
1) İç Konuşmalar.
2) Arka Plan Hikayesi.
Ana karakterin geçmişi hakkında önemli bir bilgi vermeniz gerekiyorsa, bunu yapabileceğiniz tek yol konuşmalardır. Okuyucuya ana karakterin üzgün olduğunu anlatmak istiyorsanız, karakterin üzgün olduğunu hareketlerini tasvir ederek GÖSTERMEK zorundasınız (göz yaşları vesaire). Bu klasik “X üzgündü” kısımlarının kalkması anlamına geliyor.
Ve hepsi bu kadar.
Bu Kamera Tekniğini eserinize uygularsanız, daha iyi bir yazar olacaksınız. Söz veriyorum. Sadece deneyin. Kamera Tekniği bu kitaptan öğreneceğiniz şeylerin temelini teşkil ediyor. Okuyucularınızın duygularını kışkırtan ve unutulmaz kitaplar yazmanıza yardım edecek bir yazım yöntemi. Bu kitabın geri kalan kısımları bu tekniğin neden ve nasıl bu kadar iyi olduğunu anlatıyor. Ancak bu kuru bir teori kitabı değil, teoriyi yazdıklarınıza nasıl uygulayacağınıza dair detaylı ve pragmatik örnekler de içeriyor.
_____________________________________________
Ratel Notu
Garry Emmi çok mütevazi, birkaç bölüm sonra feleğiniz şaşacak :D
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..