Bölüm 107
Simon bize yolu gösterirken ben de Junko'nun merakını gideriyorum, turnuva hakkın da sorular sorup duruyor. Ona şansımın yardımıyla kazandığımı söyledim ve
işte bu şekilde uzun bir muhabbet başlamış oldu. İlk olarak şansa kazandığımı söylediğim de Simon konuşmaya dahil oldu ve benim daha önce duymadığım şeylerden bahsetmeye başladı.
'Kazeru gerçekten şansa kazandığını mı söylüyorsun, hadi ama eğer benim yerim de sen olsaydın ve kendini izleyebilseydin kesinlikle böyle bir şey söylemezdin,
sen inanılmazdın kesinlikle aramızda ki en normal büyücü gibiydin ama aslında aramızda ki en deli büyücüydün, yaptığın her hareketin az bir kısmı zeka ve geri kalan
kısmı ise delilikti. Yedi tane senin seviyen de ya da senden daha üstün olan büyücüye karşı savaştın ve işin inanılmaz kısmı bu değildi, işin en inanılmaz kısmı
kazanacağına olan inancındı en başından beri her hareketin adeta nasıl kazanacağını biliyor gibiydi. Oldukça iyidin ama seni ilk gördüğüm de senin hakkında
sadece Melia gibi ünlü bir büyücünün grubun da olduğu için abartılan bir büyücü olduğunu düşündüm ama yanılmışım, hem yarı final de hem de final de bunu iki kez herkese
kanıtladın özellikle finalin son hareketi bana kalırsa ileri de çocuklarıma anlatacağım kadar iyi bir hareketti. Kesinlikle sonuna kadar kazanmayı hak ettin. Ayrıca
eğer yine bunun şans olduğunu düşüneceksen Vinilia'nın sahaya girdiği ilk anı hatırla hepimiz gücü karşısın da donup kalmıştık ama sen vücudunun yarısı işe yaramaz haldeyken
bir de üzerine büyü gücün neredeyse tükenmişken ayağa kalktın ve bize cesaret verdin, sen ayağa kalktığın da kimse bir şey dememiş olsa da eminim hepsi benimle aynı şeyi
hisse kapıldı, bu his biraz karışık ama eski bir hikayeden bir sözle açıklayacağım. Şöyle düşün büyük bir savaşta bir taraf neredeyse tamamen yenilmiştir ama aralarından biri hepsinin önünde dururken askerlerden biri söyle demiş;
Liderimiz hala ayakta neden korkuyoruz ki?
İşte böyle bir histi işte hani kitaplar da kahraman son anda sahneye çıkıp
günü kurtarır ya işte böyle bir histi. Sanırım biraz fazla konuştum ama ne demek istediğimi anlamış olmalısın sen kesinlikle ilerlemelisin hiçbir şeyin ilerlemeni yavaşlatmasına
ya da durdurmasına izin verme.'
Sözleri beni derinden etkilemişti, şaşkın ve mutluydum. Yüzüm de salakça bir gülümseme oluşmuştu, istesem de bunu durduramıyordum sanki uzun zamandır bunları duymak istiyormuş
gibiydim, sanki üzerimde ki bütün kötü duygulardan arınmış gibiydim. Benim bu kadar iyi hissetmemi sağlayan kişi ise hiç ummayacağım biriydi. Şu an gerçekten mutluyum.
Onun bütün bu sözlerine karşı tek yapabileceğim içtenlikle teşekkür etmekti ve öyle de yaptım.
'Teşekkür ederim, Simon'
Gülerek karşılık vermişti ve yürümeye devam ettik.
Bu sıra da Junko omuzuyla benim omuzuma çarpmıştı. Ona baktım ve o gülümsüyordu bir şey söylemiyordu sadece gülümsüyordu, sanırım o da benim için mutlu olmuştu. Açıkçası
çok uzun zamandır bu kadar iyi hissetmemiştim, ruhumun tekrar güçle dolduğunu hissedebiliyorum. Yaşadığım bütün o kötü tecrübeler artık sadece birer tecrübeden ibaretmiş gibi
hissediyordum. Bu şekilde muhabbet ederek bir süre ilerledik sonun da Simon durdu ve bize buradan sonrasın da eşlik edemeyeceğini söyledi ve ileri de bizi birinin
beklediğini söyledi öyle ki bizi bekleyen kişi Simon'ı bizi ona getirmesi için göndermiş kısacası daha önceden beri bizim buraya geleceğimizi biliyordu. Simon'ın sözlerine
güvendiğim için bu durumu pek sorgulamadım ve onun dediği gibi yolumuza devam ettik. Sonunda ağaçların olmadığı nadir açıklardan birine vardık. Etraf oldukça sessizdi.
Bütün bu sessizlik aslında oldukça güzeldi ve huzurluydu ama yere sürtünen bir zincirin sesi bütün huzurlu havayı dağıtmıştı. Ses adeta her yerden geliyordu oldukça ürkütücüydü.
En sonun da sürtünme sesi durdu onun yerine artık zincirin kaldırılma sesi geliyordu. Hızla kılıcımı çektim ve işte o an başladı. Zincir hızla üzerime doğru geliyordu, kılıcımla
zincire vurdum ama zincir kılıcımı sarmıştı ve onu atan kişi zinciri hızla geri çekmişti tabi ki kılıcımla beraber ama hala sakindim, çünkü paniğe kapılsaydım beni daha kolay
avlardı. Zincirin sürtünme sesleri yeniden duyulmaya başlamıştı yine her yerden geliyordu ama bu sefer bir fark vardı bu sefer ne yapacağını biliyordum. Zinciri tekrar harekete
geçti, bu kez hedefi Junko'ydu tam da beklediğim gibi hızlı bir hareketle zincirin üst tarafına ışınlandım ve hançerimle zinciri yere sabitledim bütün gücümle hançere bastırıyordum.
Onu yakaladığımı düşünmüştüm ama bir şeyler tuhaftı birincisi zinciri çekmiyordu, ikincisi bana kalırsa artık zinciri tutmuyordu peki sırada ki ne diye düşünürken zincirin
yavaşça kaybolduğu fark ettim bir illüzyon muydu? Pek de öyle gözükmüyordu gerçek anlamda yok oluyor gibiydi ve sonunda zincir tamamen yok oldu. İşte o an neler döndüğünü az çok
çözmüştüm. Zinciri en başından beri gerçek bir zincir değildi, büyü ile oluşturulmuş bir zincirdi bu da doğal gözükmeyen hareket kabiliyetini açıklıyordu, sonuçta normal bir zincir
kılıcımı elimden öylece alamazdı. Ben olayı çözmeye çalışırken bu kez birinin adım sesleri duyulmaya başladı bu sesler öncekilerden farklı olarak tek bir yerden geliyordu.
Tam karşımdan ormanın içinde biri bizim olduğumuz alana doğru yürüyordu. Kesinlikle uzun biriydi, 1,90 dan aşağı değildi. Kapkara bir cübbesi vardı, biraz daha ilerleyince yüzünü
daha net görebilmiştim. Kapkara kalın kaşları ve kapkara gözleri vardı, yüzün de biraz kırışıklıklar vardı. Vücudu kesinlikle oldukça yapılıydı bu çok belliydi.
Yavaş yavaş ilerliyordu, bize yaklaşıyordu ve korkunç bir gerçeği fark etmeye başlamıştım, henüz öğlen saatlerin de olmamıza rağmen bütün ormana karanlık çökmeye başlamıştı
etrafta onun ayak seslerinden başka bir ses duyulmuyordu, kapkara gözleri karanlıkta parlıyordu. Bir süre sonra etraf artık zifiri karanlık olmuştu tek görebildiğim
bize yaklaşmakta olan kişiydi. Karanlık bana oyun mu oynuyordu bilmiyorum ama daha da yaklaştığında sanki kapkara kanatları ortaya çıkmıştı.
Açıkçası birçok kitap okudum ve şu an gördüğüm şeye bir tanım yapmam gerekirse karşımda bir Ölüm Meleği vardı...
Devam Edecek
Yeni Bölüm 108 Ölüm Meleği ve Karga
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..