Bölüm 181 Düşüşün Başlangıcı

avatar
837 2

Yeşil Karga - Bölüm 181 Düşüşün Başlangıcı


Bölüm 181

Avcı geri çekilmek için harekete geçtiğinde görüşünün değiştiğini fark etti sanki dünya tepe taklak oluyordu ama hayır olan tek şey bedeninden orağın tek hamlesiyle ayrılan kafasıydı. Birkaç saniye içinde tekrar ölmeyi başarmıştı avcı ve yeniden dirilmesi uzun sürmedi.

Dirildikten sonra gergince gülümsedi.

'Hala güçleniyorsun ama artık sınırında olduğuna eminim ben ise daha tam gücüme ulaşmadım bile ama garip, bir şeyler eksik gibi ama ne olduğunu şimdilik bilmiyorum neyse.'

Yeniden dirilmenin artıları olarak mental durumu büyüsü sayesinde düzelmişti bu yüzden ölmeden önce sahip olduğu korku gitmişti ama durumu pek değişmemiş gibiydi. Berlin bir kez daha orağını savurdu ve avcı kılıcıyla karşılık verdi. İkisi de etrafta koşturup silahlarını çarpıştırıyordu. Avcı boşta ki sol eliyle saf büyü gücünden oluşan bir top oluşturdu ve fırlattı. Berlin orağıyla topu ortadan ikiye ayırdı ve top şiddetli bir şekilde patladı oluşan dumanın içine dalan Avcı hızla saldırmak için harekete geçti. Dumanın içinde ilerlerken dumanı delip geçen orak aynı zamanda Avcı'nın sol kolunu da aldı. Avcı acıya aldırış etmeden devam etti siyah büyüyle sarılı kılıcını savurdu. Yukarıdan aşağı çapraz bir şekilde savurdu. Berlin orağını bir çember şeklinde çevirerek hem kılıcın büyüsü kendi büyüsüyle dağıttı hem de gelen fiziksel saldırıyı engelledi. Orağına momentum kaybettirmeden çevirmeye devam etti ve hava da tek hamleyle başının üstünden geçirerek kendi sağından avcıya orağını savurdu. Avcı kenara atıldı ve yeniden oluşan sol koluyla güçlü bir büyü patlamasını Berlin'nin yanı başında gerçekleştirdi. Hiddet dolu patlama Berlin'nin arkasında duran büyüsel silüet tarafından savuşturuldu. Avcı kılıcını kaldırdı ve yapabileceği en hızlı şekilde hareket ederek saldırmaya başladı. Berlin saldırıları savuşturuyordu ve doğru anı yakaladığın da orağını Avcı'nın kafasını koparmak için savurdu.

Sadece bir saniye de bir şeyler değişti.

Tamamen anlıktı.

Avcı'nın gücü kritik bir şekilde yükseldi ve büyüsü üzerine gelen orağı geri savurdu ve karşı atak olarak kılıcını hiddetli bir şekilde savurdu. Berlin'nin büyüsü Berlin'i korumak için harekete geçti ama Avcı'nın kılıcı büyüyü delip geçti ve Berlin'nin göğsüne derin bir yara açtı. Akan kanların bıraktığı izlerle geri çekildi Berlin. 

 Berlin'nin büyüsü görkemini kaybetmeye başlamıştı ve onun aksine Avcı'nun büyüsü giderek korkunç bir seviyeye doğru ilerliyordu. Her ne kadar Berlin'in inanılmaz bir güce sahip olsa da rakibi kadim bir gücün hakimiydi. Kaynağı belli olmayan korkunç bir güçtü Avcı gücü ve onlardan birini hem de en güçlü zamanlarında Ejderha kral öldürmüştü. Nasıl öldürebilmişti işte bunun cevabını bilmek istiyordu Berlin ama ulaşabileceği bir yol yoktu. Bakışlarını göğsünde ki derin yaraya çevirdi. İyileşme belirtisi bile göstermiyordu. Avcı'nın büyüsüyle açılan yaraların kolay kolay iyileşmediği konusu doğruymuş diye geçirdi aklından. Sakinliği ve bilinci iyice yerine geliyordu. Gücü arttıkça bilinci giderek kapanıyordu azaldıkça da tam tersi bir etki yaratıyordu. Avcı bütün görkemiyle ileri doğru sert bir adım attı ve konuşmaya başladı.

'İşte şimdi roller değişti.'

Berlin cevap vermedi orağını kaldırdı ve o da ileri doğru sert bir adım attı. Avcı gülümsedi.

'Gerçekten bir insandan daha fazlasısın sana saygı duyuyorum büyücü kral ama amaçlarımız ve hedeflerimiz farklı bu yüzden seni öldüreceğim. Ayrıca hedef ve amaçlarımla aramda duruyorsun.'

Berlin orağı yavaşça kaybolurken konuşmaya başladı.

'Büyücü kral, bu ismi sadece gösteriş için bana vermediler anlaşılan bunu sana öğretmem gerekecek.'

Berlin sağ elini kaldırdı ve bir şeyi yönlendirir gibi hareket ettirmeye başladı. Rüzgar hızlanıyordu Avcı hızlıca saldırıya geçtiği sırada bir şey onu alıp savurdu. Hava da savrulurken bir şey tarafından aşağı çekildiğini hissetti topraktan yükselen onlarca küçük kol onu aşağı çekiyordu onlardan kurtulmaya çalışırken havanın kendisinden oluşan bir yumruk ona yukarıdan bir balyoz gibi inip yere yapıştırdı. Avcı öfkeyle bağırıp büyüsüyle etrafını sardı ve onu tutan ellerden kurtuldu. Siyah kılıcını kavrayıp büyüyle kapladıktan sonra Berlin'i kesmek için savurdu. Kılıçtan ayrılan siyah dalga yoluna çıkan her şeyi keserek ilerliyordu. Berlin ellerini kaldırdı. Oluşturduğu siyah bariyer saldırının etkisiyle parçalandı ama saldırıyı da durdurdu. Oluşan büyüsel patlamanın hemen ardında kalan dumanın içinden avcı kılıcını savurarak çıktı. Berlin'nin boynuna doğru ilerleyen kılıç yoğun bir rüzgar tarafından geri itildi. Avcı havadaydı ve büyülü rüzgar yüzünden dengesi bozuldu. Berlin'nin sağ elinden çıkan ışın büyüsü Avcı'nın göğsünde koca bir delik açtı. Avcı tekrar ölmek üzereydi. Berlin yerde yatan avcıyı umursamadan tekrar orağını oluşturdu ve yere saplanmış duran siyah kılıcı hedef alarak bütün gücüyle kılıcı parçalamak için saldırdı.

Orak kılıçla çarpıştığı an kılıçtan yayılan siyah büyü dalgası orağı ve Berlin'nin orakla beraber savurduğu tüm büyüyü geri püskürttü ve Berlin'i şiddetli bir şekilde savurdu. Berlin yerde birkaç kez sekip anca durabildi. Bütün vücudu acı içindeydi ve göğsünde ki yaradan dolayı kaybettiği kanında etkisiyle pek savaşacak gücü kalmadı. Büyüsü hala vardı ama kendini iyileştiremediği için daha doğrusu avcının açtığı yara çok yavaş iyileştiği için her saniye ölüme bir adım daha yaklaşıyordu. Ölüm meleği olarak anılan kişinin ölmesi ise ayrı bir ironi olacaktı. Berlin zar zor nefes nefese bir şekilde ayağı kalktı. Avcı çoktan dirilmiş ve kılıcını almış bir şekilde yaklaşıyordu.

Koskoca adada duyula bilen tek ses avcının adımlarıydı.

Hafifçe esen meltemle beraber ses çıkartmaya başlayan yapraklar avcıya durması için yalvarıyordu. Berlin var gücüyle ayakta duruyordu ama tek yapabileceği buydu. Vel ise ağır yaralı bir şekilde yerde yatmaya devam ediyordu. Hala ölmemiş olması bile büyük bir başarıydı.

Berlin sessizce mırıldandı. 'Üzgünüm Vel'

Berlin birçok kez avcıyı öldürmeyi başarsa bile yeniden dirilmesi ve diğer avcılar öldüğü için tek avcının gücüne sahip olmaya başladığı için kazanma şansı artık tükendi. Avcı her saniye orijinal gücüne daha da yaklaşıyordu. Onlardan sadece 1 dakikalık uzaklıkta olan Kazeru başında oturan Riraru'yla beraber var gücüyle koşuyordu. Koşarken kılıcını kınından çıkardı Fulmine ile savaşında kılıcında oluşan çatlaklar öylece duruyordu. Buna aldırış etmedi ve saldırıya geçmek için hazırlandı.

 Avcı kılıcını Berlin'nin boynuna dayadığı an hemen Berlin'nin arkasından yeşil bir büyü ve bu büyü bir karga şeklindeydi. Avcı'yı zorla geri itti sendeleyen avcının kafasını hedef alan bir kılıç son sürat ilerliyordu Avcı zorda olsa bunu savuşturdu ve birkaç adım geri çekilip gülümsedi.

'Ahhh Kazeru, seni küçük karga'

Berlin yutkundu çünkü durumun hiçte düzelmediğinin farkındaydı. Kazeru'nun burada olması ölecek kişiler listesine birini daha ekliyordu.

Kazeru derin bir nefes aldı ve Avcı'nın gözlerinin önünden kayboldu.

Avcı şaşırmıştı şu an ki durumda ani ışınlamanın imkansız olduğunu biliyordu ve tiz bir ses kulağına çalındığında bir kılıç çoktan boynunu kesmeye başlamıştı. Vahşi büyüsüyle bunu geri püskürttü. Boynunun bir kısmı kesilmişti akan kan bunun kanıtıydı.

Kazeru'nun vücudu yıldırımlar saçıyordu. Gözleri beyazımsı bir maviydi. Avcı mırıldandı.

'Yıldırım modu'

Kazeru tekrar ortadan kayboldu ve ani saldırılara başladı ama avcı hepsine ayak uyduruyordu ve kılıçları her çarpıştığında güçlü bir ses yankılanıyordu aynı zaman da her çarpışmada siyah büyü ve yıldırımlar etrafa saçılıyordu. Kazeru her saldırıya her şeyini veriyordu çünkü başka türlü yıkılmadan duramazdı. Zar zor saldırılardan sonra devam edebiliyordu. Yorgunluğu geçmemişti ve büyüsü hala azdı ama alev alev yanan ruhu onu ayakta tutuyordu. Avcu güçlü bir büyü dalgası savurdu Kazeru kaçınacaktı ama hemen arkasında olan Berlin'i ve Vel gördü. Riraru'yu Vel'le ilgilenmesi için göndermişti. Her ne kadar fazla yardım edemeyecek olsa da en azından hayatta tutabilirdi. Kazeru içinde ki büyüye odaklandı ve hepsini serbest bıraktı. Yeşilin ağırlıkta olduğu siyah tüylere sahip bir karga saldırıyı durdurdu.

Avcı şaşkınca kargaya baktı ve konuşmaya başladı.

'HAHAHAH Anlıyorum. Evet evet çok iyi anlıyorum. En başından beri hissettiğim bu yarımlık hissi senin yüzünden. Diğer avcılar kolayca öldüler ve güçleri bana geçti ama hala tek olamadım. Çünkü hala senin içinde de avcı gücü var. Turnuva sırasında avcı gücünü kendi büyüne dönüştürüp ikisini karıştırdın. Bu sayede bir daha siyah büyü ortaya çıkmadı ama aslında çıkıyordu. Senin büyün olarak yani seni öldürdüğüm de her şey tamamlanacak.'

Berlin duyduklarını sindiremeden ayağa kalkmak için kendini zorladı eğer daha tek olmadan bu kadar güçlüyse Kazeru ölürse Avcı durdurulmaz olurdu.

Kazeru gülümsedi.

'Anlıyorum ama -----'

Sözüne devam etmesini engelleyen bir sarsıntıyla ne olduğunu anlaması uzun sürmedi ve korkunç bir ifadeyle konuştu.

'Ada düşüyor.'

Riraru kanatlarını çarpıp yükseldi ve haykırdı.

'KAZERU SAĞINDA'

Riraru Kazeru'ya elini uzattı ama eli ona uzanmadan Kazeru mavi bir büyü tarafından yutulup ortadan kayboldu.

Riraru donup kalmıştı küçük ellerine baktı ve verdiği söz aklına geldi.

'Büyük ellerimle sana yardım edeceğim' ama küçük elleri Kazeru'ya yetişememişti. Ada büyük bir umutsuzluğun ağırlığıyla düşüyordu adeta. Avcı hızla Vel'e doğru ilerlediği sırada ormandan gelen beyaz bir büyü onu geri çekilmeye zorladı.

Avcı haykırdı.

'Seeeennnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn neden?'

Berlin yavaşça arkasını döndü ve büyümüş gözleriyle o kişinin ismi ağzından döküldü.

'Reynold'


Devam Edecek

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr