Bölüm 204 Mükemmel Cadı Aiko'nun Maceraları

avatar
612 1

Yeşil Karga - Bölüm 204 Mükemmel Cadı Aiko'nun Maceraları


 Parça 1

 


  Yuu'nun yaptıklarından beri bir ay geçti. Onunla konuşmayı denedim ama pek de sonuç aldığım söylenemez. Her geçen gün daha tehlikeli bir hale geliyor ve bunun nedeni sahip olduğun gücün fazla gelmesi diyebiliriz. Sahip olduğu gücü kullanacak kapasitesi var ama tıpkı benim gücüm gibi zihnini bulandırıyor ve fazla yoruyor. Alvoran'nın bize verdiği güçlerin bir bedeli oldu diğerlerini bilmiyorum ama benim ki Yuu söküp almasaydı kendimi öldürmeme neden olacak kadar tehlikeliydi. Her ne kadar şu an sahip olmasam bile uyuduğum da birçok şey görüyorum ve son günler de uyanıkken bile rüyalar görmeye başladım. Kontrol edemiyorum bu yüzden illüzyonlarımla bastırmaya çalışıyorum ama pek de etkili olmuyor. Kendimi kendi yarattığım bir illüzyona hapsedip gördüğüm şeylerden kurtulmaya çalışıyorum ama pek de başarılı değilim. 


Hmmm bir dakika bunun benzerini az önce düşünmedim mi? Şimdi daha detaylı bahsettim.


Ahhhh git gide tuhaflaşıyorum.


Benim gibi mükemmel bir varlık için küçük bir kusur ama yine de olmaması gerek.


Annemle ya da babamla konuşabilseydim her şey daha kolay olurdu ama hafızalarından kendimi çıkartan ben olduğum için bu düşünce aptalca. Bir şey yapmalıyım her şeyi düzeltebilecek bir şey, herkesin gülebileceği güzel bir sona ulaşmamızı sağlamalıyım. Hayır hayır bu fazla idealist ve ideal şeyler gerçek değildir sadece hayaldir. 


Herkesin mutlu olabileceği bir son yok...


   Parça 2



 Uzun bir hikaye hem de çok uzun ama çok uzun gerçekten bu yüzden bir dakika ciddi bir andayız. Herkesin tek bir amaç için bir araya geldiği bir an. Avcı, Gri Alvoran, Mavi Aria, Yeşil Aemulor, maalesef kızıl aramızda değil ve tabii ki dahi cadı ben. Tek amacımız gücünün kontrolünü kaybetmiş Yuu'yu durdurmak gerçi durdurmak hafif kalıyor öldürmek zorundayız bu kadar güç bir kişi için fazla. Bunu istemiyorum ama başka bir seçenek kalmadı...


   Abartısız 1 gün abartılı 2 gün süren bir savaş sonucunda ya da iki bilgi de abartılı emin değilim ya da eminim kim bilir. Yuu kazanıyor ve ben hariç herkes bitkin durumda ben değilim çünkü hmmm bu bir yana.


'Bana karşı ne kadar soğuk olsanda seni hep sevdim anne.'


Yuu'nun sesi acı doluydu. Ae yerden kalkıp gülümsedi.


'Keşke seni hiç yapmasaydım.'


Yuu sessiz bir kahkaha atıp Ae yaklaşırken bende savaş alanında yürüyorum.


'Gerçekten benden nefret ediyorsun'


Ae sessiz kaldı ama ben cevabı biliyorum. Griden aldığı güç yüzünden Yuu'yu ne kadar sevse de kazandığı inanılmaz kıskançlık duygusu her şeyi bastırıyor. Oysa ki Yuu'yu ilk gördüğü zaman ki mutluluğu hatırlıyorum. Tabii ki bunları söylemeyeceğim ve yürümeye devam edeceğim.


Yavaş ve sakince.


Yuu elinde bir büyü topu oluşturdu.


'Önce senden sonra ise diğerlerinden kurtulacağım sonra ise Meravir'i yöneteceğim.'


Ae gülümsemeye devam edip cevap verdi.


'Yapabiliyorsan yap.'


Yuu iyice yaklaşıp büyü topunu kaldırdı ve bir yumruk gibi savurdu ama durdu vuruşu yapamadı. Yüzünde acı bir ifade vardı.


Ae'nin de yüzünde acı bir ifade vardı. Diğerleri ise baygın bir şekilde yatıyordu. Ben ise yürümeye devam ediyorum.


Kim olursan ol ne kadar güçlü olursan ol her zaman karşısında zayıflık göstereceğin biri vardır.


Ae elini kaldırıp Yuu'nun yanağına dokundu.


'Gerçekten hepsi benim hatam üzgünüm Yuu'


Yuu şaşırdı cevap vermek üzereyken iki elimle kafasına tuttum ve zihnine direk bir büyüsel saldırıda bulundum acı içinde üzerime yıkıldı. Yavaşça yere yatırıp güçsüz düşmüş Ae döndüm.


'Son dakikalarının keyfini çıkar en iyi arkadaşım.'


Ae kendini yere bıraktı. Cevap vermedi ama anlamlı bir şekilde güldü.


Yere oturup Yuu'nun kafasını dizlerimin üzerine aldım. Acı içinde olduğu yüzünden belliydi.


'Sesime odaklan daha iyi hissedeceksin.'


Ağzından tek bir kelime döküldü.


'Neden?'


'Çünkü seni oğlum gibi seviyorum. Mutlu olmanı istiyorum. Endişelenme bir gün tekrar doğmanı sağlayacağım. Belki bir süre mutlu olamayacaksın ama Melia adlı mükemmel bir kız sana istediğini verecek. Olur da hatırlarsan onunla iyi anlaş ve kızdırma ve boyuyla dalga geçme kolay sinirleniyor. Sadece o da değil  bir çok arkadaşın olacak ya da  aile demek daha doğru olur. Kötü günlerin elbette olacak ama onlarla beraber olursan üstesinden geleceksin.'


Sözlerime devam ederken bir yanda da başını okşuyorum. Bu his bana da iyi hissettiriyor.


'Ayrıca endişelenme seni bu hale getiren gücünün çaresine bakacağım. Yok edemem ama bir daha sahip olamayacağın bir hale getireceğim. Şimdi gözlerini kapat ve rahatla.'


Dizlerimin üzerinde yavaşça can vermesini izledim. Bedenini bir bariyerle sarıp ruhunun bir süre daha burada kaldığından emin olduktan sonra Ae'ye yaklaştım.


'Ruh büyüsünü Yuu'nun ve Avenir'in kızı Junko'nun tekrar doğması için kullan.'


'Yani bana öl diyorsun'


'Üzgünüm ama başka bir yolu yok.'


'İstesemde yapamam biliyorsun  kazandığım gücün laneti beni tam olarak olmasa da kontrol ediyor.'


Her şeyin sonunda Ae istediğim şeyi yaptı demek isterdim ama güçsüz düştüğü için kolayca onu büyümle kontrol edip istediğimi yaptırdım ve kendi ruhunu tüketti. Tabii ki bundan önce Yuu'nun ruhundan gereksiz güçlü olan büyüyü sökmesi sağladım ama bu güç yok edilemezdi bu yüzden daha önceden planladığım gibi yanımda getirdiğim eşyalara gücü mühürledim ve bu eşyaları bir takım ismi verdim.


'Siyah Merasim'


Daha sonra ise bu güçleri stabil tutabilmek için içine zorla ya da bunu isteyenlerin ve uygun olanların ruhlarıyla korumaya aldım. Ahh unutmadan Gri'nin bir problem olduğuna kanaat getirip Ruhunu iki ye ayırdım. Tabii ki bunları yaparken Ae'nin zihninden öğrendiğim ruh büyüleri kullandım. Yani kendi ruhumun bir kısmını harcadım. İkiye ayrılmış ruhunu mühürledim farklı yerlere. İleri işe yarayacağı için ondan kurtulmadım. Avcı'yı ise Meravir'i koruması için gücünü parçalara ayırdım ve uygun gördüğüm kişilere dağıttım. Bütün Meravir'i yönetmeye başladım ama bu kadar ön planda olmanın kötü bir fikir olduğuna karar verip herkesin tarihin belirli bir aralığın farklı hatırlamasın sağladım. Tabi bunların hepsinden önce kitabı bitirdim ve 70'lerine gelmiş ailemin yanına gittim. Anlaşılan babam dışarıdaydı.


Annem ise evin önünde sallanan bir sandalyede huzurlu bir ifadeyle oturuyordu.


'Merhaba'


Yaşlanmış gözlerini bana çevirip cevap verdi.


'Merhaba genç kız'


'Canın sıkılmışa benziyor kitap okumak ilgini çekiyor mu?'


Ani sorum yüzümden şaşırdı ama cevap vermesi uzun sürmedi.


'Evet oldukça çekiyor.' 


Kitabı pelerinimden çıkartıp uzattım. Kitabı alıp inceledi.


'Mükemmel Cadı Melia'nın Maceraları çocukça bir isim gibi ama ilgimi çekmedi değil. Yine de sormam lazım iyi bir sonu mu var? Kötü sonları okumak hoşuma gitmiyor.'


'Hmmm tam olarak net bir cevabı yok ama bir renk olsaydı gri bir son olurdu.'


'O zaman okuyacağım teşekkürler genç kız.'


'Önemli değil'


Yavaşça oradan ayrılırken arkamdan seslendi.


'Seni bir yerden tanıyor muyum? Oldukça tanıdık bir his veriyorsun.'


'Belki önce ki hayatımız da tanışıyorduk ama şimdi hayır.'


Vedalaşmak için elimi salladıktan sonra oradan ayrıldım...



Parça 3


'---'


'Y--'


'Y-u'


'Yuu!!!'


'Ah sonunda gözlerini açtın iyi misin?'


Şaşkınca Melia'ya bakıyordum neden böyle bir şey sordu ki? Hem ne yapıyordum ben ejderhanın üzerinde uçarken uyuya kaldık. Olivya'ların bölgesine gidiyorduk ve bir dakika ben


'İyiyi---'


Sözüm bitmeden önce gözümden akan yaşları fark ettim...



Devam Edecek









Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr