Bölüm 41

Geri döndüğüm de Reiko beni karşıladı.

'Yuu iyi misin ?'

'Evet sadece biraz yoruldum o şey her neyse epey hızlıydı şu ana kadar karşılaştıklarımın arasında en hızlısıydı.'

Onun arkasından diğerleri de geldi. Olivya söylediklerimin üzerinden konuşmaya başladı.

'Haklısın bende onun kadar hızlı hareket eden birini görmemiştim'

Melia çok bilmiş bir ifadeyle araya girdi.

'Bu kadar abartmayın sadece elementsel bir avantaj, yıldırım türü olan her şey böyledir'

Melia'nın yanında olan Felina oldukça şaşırmış bir şekilde Melia'ya baktı ve konuşmaya başladı.

'Nadir bir durum'

Melia meraklı bir şekilde sordu.

'Nadir olan ne ?'

Felina ciddi bir ifadeyle cevap verdi.

'Senin doğru bir şey söylemiş olman'

Evet yine başlıyoruz. Melia sinirli bir şekilde karşılık verdi.

'Neden ben sana sataşmadığım halde bana sataşıyorsun seni devasa aptal'

Felina gülümseyip karşılık verdi.

'Yanlış anladın sana iltifat etmiştim'

Melia anında karşılık verdi.

'Seni---'

Melia sözünü tamamlayamadan odanın içi sürekli bize açıklama yapan kişinin sesiyle doldu.

'Evet ilk oyun bittiğine göre ikincisine başlayalım Kazeru tekrar geçitten geç, bu arada unutmadan söylemeliyim toplam üç ısınma oyunu oynayacaksın bunların sıralamaya bir etkisi yok sadece gücünüzü ölçüyoruz ve ısınma oyunlarını

ard arda oynayacaksın.'

Hiç bir şey söylemeden geçi de doğru yöneldim söylesem bile bir şey değişmeyecekti eğer gücümüzü ölçmeye çalışıyorlarsa buna kondisyonumuzda dahildir yani dinlenme gibi bir şansımızın olmaması normaldi.

Geçitten geçtiğim de kendimi demin ki yerde buldum yıktığımız yerler aynı şekilde duruyordu.Açıklayıcı sözlerine devam etti.

'Bu sefer ilk yarışmacı sensin Kazeru oyun oldukça basit dalga dalga gelen yaratıkları öldüreceksin yaratıktan kastım iskelet falan yani gerçek anlamda canlı olmayan şeyler tabi bir de ilk oyunda karşılaştığın kişi de olacak ona karşı da savaşacaksın

ama hemen ortaya çıkmayacak önce dalga dalga gelen piyonları halletmelisin daha sonra Ata karşı savaşabilirsin'

Piyon ve at mı? Neden onlardan satranç taşları gibi bahsetti ki birden bire böyle bir şey söylemesi bir ipucu gibi duruyor ama şimdilik bir anlamı yok.

'Bir şey daha var Kazeru kılıcının büyü emebilme gibi ona has özelliklerini bu oyun kullanman yasak'

Duyduğum şey beni şaşırttı.

'Bu çok anlamsız neden böyle bir yasak koydunuz?'

Açıklayıcı hemen karşılık verdi.

'Anlamsız mı? Hahaha söylediğinin tam tersi bu yasak oldukça anlamlı burada sizin güçlerinizi ölçtüğümüzü söyledim sana ait olmayan bir gücü neden kullanmana izin vereyim bu sadece senin için geçerli bir kural değil diğer katılımcılar arasında da sana yaptığımızı uyguladığımız kişiler var

ve bir daha sakın bizim yargılarımızı sorgulamaya kalkma'

Açıklaması mantıklı ama sinirimi bozan bir tavrı var.

'Sakince düşününce söylediğine hak verdim ama yargılarınızı her zaman sorgulamaya devam edeceğime emin olabilirsin bununla bir derdin varsa yüz yüze konuşmamız daha iyi olur'

'Haha cesursun hem de çok her neyse oyun yeterince gecikti zaten hadi başlayalım'

'Başlayalım'

Altı ay boyunca benim için en zorlu süreç Felina'nın fiziksel antrenmanlarıydı, o gerçekten hayal bile edemeyeceğim kadar fiziksel güce sahip ve bende onun tarafından çalıştırıldım sınırlarımı sonuna kadar zorladı onun kadar güçlü olmak için

büyümle bedenimin etrafını sarıp beni daha güçlü hale getirmesini sağlıyorum bu sayede Felina kadar olmasa da epey güçlü oluyorum, şimdi madem güç görmek istiyorsunuz size göstereceğim.

İleri doğru birkaç adım attıktan sonra kılıcımı kınından çıkarıp yere sapladım, kısa bir süre sonra yerden iskeletler çıkmaya başladı ellerinde kemikten kılıçlar vardı bu beklemediğim bir şeydi, sayıları giderek artıyordu en az kırk tane olduklarına eminim ama bu bir problem teşkil etmiyor, sonuçta sadece birer kemik yığınılar.

Üzerime doğru hareketlendiler hızlı bir şekilde geliyorlardı, üzerlerine doğru koşuyordum önüme çıkan ilk iskelet elinde ki kılıcı bana doğru savurdu sol elimle kılıcı tuttum ve kendime doğru çektim bunun etkisiyle bana doğru gelen iskelete sağ elimle göğüs kafesine doğru bir yumruk attım göğüs kafesi parçalanmıştı bu yüzden iskelet dağılıp yere düştü diğerleri de duraksamadan üzerime doğru geliyorlardı

büyümü kullanıp büyük bir saldırı yapıp kolayca onlardan kurtulabilirdim ama beni bekleyen daha büyük şeyler var büyü gücümü olabildiğince az kullanmalıyım.

Üzerime doğru gelen iskeletleri aynı Felina'nın daha önce iskeletlerle savaşırken yaptığı gibi parçalıyordum bazılarını kafasından yakalayıp sıkarak kafataslarını parçalıyordum ama bu şekilde yeterince kendimi savunamayacağım için iskeletlerin kemikten olan kılıçlarının iki tanesini yerden aldım

artık aldığım iki kılıcı kullanarak kolayca onları parçalıyordum ve kısa bir süre sonra etrafta iskelet kalmadı, birkaç saniyelik boşluktan sonra yerden bu kez topraktan golemler oluşmaya başladı boyları benim kadardı

ama iskeletlerden daha güçlü oldukları kesindi ve elimde ki kılıçlar onların çekirdeklerine erişebilecek kadar güçlü değildi bu yüzden en mantıklı hamle kendi kılıcımı kullanmaktı ama Felina bana sadece fiziksel eğitimde yardım etmedi.

Kendi savaş tarzını bana zorla benimsetti diyebilirim. Kılıçları yere fırlattım en yakınımda ki goleme doğru hareketlendim bir an da hızımı arttırıp karşısına dikilip sağ elime gücümü verip golemin göğsüne soktum çekirdeğini yakalayıp göğsünden çıkardım ve sıkarak parçaladım

açıkçası düşündüğüm kadar zor değildi, bu şekilde devam ederek sayılarını yarıya düşürdüm daha fazla bu şekilde devam edersem fiziksel olarak yorulmaya başlardım bu yüzden geri kalanı mecburen büyü ile halletmek zorundaydım.

Önce onların bir araya gelmesini sağladım daha sonra kılıcımın olduğu yere ışınlanıp anında kılıcıma büyü yönlendirmeye başladım ve güçlü bir büyü saldırısı ile hepsini parçalara ayırdım.

Artık etrafta hiç düşman kalmamış gibi gözüküyordu ama hala bir düşmanım vardı benden yaklaşık yirmi metre uzaklıkta ki evin çatasında durmuş bana bakıyordu her tarafı yine o mavi kıvılcımlarla kaplıydı bu yüzden bedenini neredeyse hiç göremiyordum neyse ki bu bir şeyi değiştirmeyecek

her şekilde bu sefer ona karşı düzgün bir şekilde dövüşme şansım var. ilk oyunda beni alt etmişti bu sefer ben onu alt edeceğim.

Kılıcımı ona doğrulttum ve ardından kendimden emin bir şekilde gülümsedim.

'Suratını hiç göremedim ama emin ol kaybettiğin de suratında oluşan ifadeye çok dikkatli bir şekilde bakacağım'

Devam Edecek