Bölüm 7: Görüşürüz Portus!

avatar
1104 25

Yüce Büyü Hükümdarı - Bölüm 7: Görüşürüz Portus!



Not: Bu bölüm diğerlerine göre daha kısadır. Neden mi? Bilmem. Arc bitişi olduğu içindir.


...


Altair sakin bir şekilde gemiye doğru gidiyordu. Eğer acele ederse şüphe çekebilirdi. Bu yüzden babasının tarlasında geziyormuş gibi rahat ve sakindi. 


'30,29,28,27... Yakında şehir inleyecek. Önce kendime bir maske almalıyım. Çok dikkat çekiyorum.' ara sokaktan döndü ve Portus Büyük Silah Dükkanı'na ilerledi.  Oradan bir maske alacak ve üzerinde ki hazineleri satacaktı. 


Birkaç saniye sonra silah dükkanına vardı ve hızlıca içeriye girdi. 


"Hoş geldiniz." kaslı yönetici yerine bu sefer başka birisi vardı. Bu kişi yeşil saçlı ve sarı gözlü bir kızdı. Gözlerinde ki keskin bakışlar Altair'ın dikkatini çekmişti. 


"Merhaba. Yüzüme uygun, sağlam maskeler var mı?" Altair kesesini açtı ve altın para büyüklüğünde bir hazine çıkardı. "Ayrıca takas kabul ediyor musunuz?" 


"Evet, takas kabul ediyoruz." yeşil gözlü kız Altair'a bir süre baktıktan sonra masanın altından bir sehpa çıkardı. Sehpanın üzerinde deri maskeler vardı. 


Altair zaman kaybetmeden en sıradanını seçti ve fiyatını sordu. "Bunun fiyatı nedir?" 


"150 altın." Kız gözlerini Altair'ın mor gözüne sabitledi ve hafifçe kıstı.


"Büyücü müsünüz?" 


"Oh... Bunun sizi alakadar ettiğini sanmıyorum." Altair dudaklarını büktü. Kesesinden bir misket boyutunda çark çıkardı ve kıza fırlattı. 


"Ho? Yüksek seviye acemi hazine mi? Değeri 300 altın." kız masanın altından bir kese çıkardı ve Altair'a fırlattı. Altair zaman kaybetmeden maskeyi yüzüne koydu ve maske yüzüne yapıştı. 


'Ho? Büyülü maske demek. Maske nefes alışımı ve görüşümü engellemiyor. Bunun nasıl yapıldığını öğrenmeliyim.' zaman kaybetmeden dükkandan dışarı çıktı. 


'20 saniye kaybettim. 10 saniye de oraya varmalıyım yoksa bulunma ihtimalim olur. Topuk mod aktifleş!' Altair sağlam bir şekilde yere bastı ve iskeleye doğru koşmaya başladı. 


Normalde insanlar şehirde koşmazdı. Bunun yerine at arabası kiralar, rahat ve zarif bir şekilde hedeflerine ulaşırdı. Ancak Altair arkasında köpek varmış gibi koşuyordu. 


'3,2..' Altair hafif eğildi ve ileriye zıpladı. İndiği yer ise tahta iskeleydi. "Kolaydı." 


BOOM!


O sırada tüm şehri inletecek bir patlama sesi duyuldu. Herkes kafasını şehir lordu sarayına çevirdiğinde en yüksek odalardan birisinin pencerelerinden siyah kül dumanlarını çıktığını gördü. Ancak bir saniye geçmemişti ki herkesi korkuya düşürecek bir ses daha geldi. 


BAAM! 


Altair'ın odası havaya uçtu ve moloz yığınları aşağıya yağdı. 


"Portus ailesine saldırı mı var?! Tüm muhafızlar çıkışları kapatın! Şehirden çıkmak yasak!" şehir lordu sarayının muhafızlarından birisi hızlıca sıradan askerleri yönlendirdi. 


"Peki gemileri ne yapacağız? Deniz yoluyla kaçabilirler!" askerlerden birisi endişeyle sordu. 


Muhafız dişlerini sıktı. "Buna karar verecek olan kişi ben değilim. O yüzden büyücülere söyle de şehrin kalkanlarını devreye soksunlar." 


Sarsılan tek kişiler muhafızlar değildi. Portus aile üyeleri de sarsılmıştı. Özellikle Arşidük, Arşidüşes ve en büyük üç çocuğun gözleri büyümüştü. Çünkü onlar patlamanın kaynağını hissetmişlerdi. 


"Majesteleri! 7. Prensin odası havaya uçtu!" başkahya saygı kurallarını umursamadan odaya daldı. Gözlerinde küçük prens ve prensesler için büyük bir endişe vardı. Diğerlerinin kendilerini koruyabileceklerini biliyordu. 


"Yardımcı kaptandan haber var mı? Hemen iletişim tılsımlarını kullanın! Ben patlamanın bölgesine gideceğim!" Alfred emirlerini verdikten sonra yoğun bir öfkeyle ayağa kalktı. 


"Austin! Burayı sen ve Daniela korusun. Kimsenin yaklaşmasına izin yok. İzinsiz gelenleri öldürme yetkisine sahipsiniz!" Daniela denilen kişi karısı, yani Altair'ın annesi Arşidüşes'ti. 


1. prens "Anlaşıldı." dedi ve annesine kafasıyla işaret verdi. 


Daniela'nın önünde bir buçuk metre boyutunda tahta asa belirdi. Asayı havada kaptı ve ileri uzattı. 


"Yaprak kalkanı!" 


Asasından yeşil bir ışık yayıldı ve etraflarını ince bir kalkan sardı. Kalkan ince gibi gözükse de orta seviye savaşçıların saldırılarına dayanabilecek güçteydi. Bu Daniela'nın çoktan Usta seviye Büyücü aşamasına eriştiğini gösteriyordu. 


"Bu bizi bir süre idare edecektir. Bu yüzden Austin bundan sonrası sende ben meditasyon yapacağım." Hızlıca tahta geri oturdu ve meditasyon yapmaya başladı. Meditasyon mana yenilemek ve toplamak için yapılan bir çalışma şekliydi. 


O sırada Alfred Altair'ın odasına varmıştı. Kaşlarını çatarak parçalara ayrılmış kapıya baktı. Hatta duvarların yarısı bile ortada yoktu. 


"Büyü değil?! Hiç mana kalıntısı sezmiyorum." içeriye adım attı ve etrafı incelemeye başladı. Yerde küçük taş parçalarını gördü eline aldı ve hafifçe ezdi. 


"Barut kalıntıları mı?! Yoksa?!" elinde yeşil bir taş belirdi. İçine hafifçe mana eklediğinde taş parladı. Taş parladığı sırada hızlıca konuştu. 


"7. Prensi arayın çabuk!" Alfred telaşla konuştu. Neler olduğunu fark edebilmişti. Zaman kaybetmeden taşı tekrardan cebine koydu ve odayı incelemeye başladı. Altair'ın yatağı ve masası da dahil her şey parçalara ayrılmıştı. Yani hiç bir eşyaı kalmamıştı. 


Alfred kanıt bulamadığını fark ettiğinde vaz geçip, kapıdan dışarı adım attı. Adımını attığı sırada gözüne bir sandık çarptı. Sandığın dışı azıcık yanmasına rağmen, çok fazla hasar almamıştı. Bu Altair'ın mektuplarını sakladığı sandıktı. 


"Ha? Bu da ne?" Alfred sandığın kilidine hafifçe vurup parçaladı. Hafifçe vurmasına rağmen savaşçı seviyesinin zirvesinde olan bir hazineyi kırmıştı. Bu şuan ki seviyesinden daha güçlü olduğunu gösteriyordu. 


Sandığın kapağını kaldırdığında onlarca mektup gördü. Kaşlarını daha da çatarak bir mektubu eline aldı ve okumaya başladı. 


"Dediğin gibi herkesi kandırdım ve Arcilla krallığına giden yolcu gemisine bilet ayırttım. Yarın plan başlayacak ve sizde beni Arcilla'ya giden deniz yolunun ortasından alacaksınız." bu el yazısının sahibinin Altair olduğunu anlamıştı. Hızlıca diğer mektupları karıştırmaya başladı. 


Bu sefer eline aldığı mektupta yazılar çizik çizikti. Sanki sadece fırçayla vurulmuş gibiydi. Alfred mektubu okumaya başladı "Yılan takımı seni oradan alacak. Doğu tarafından gelen gemilere dikkat et. Kırmızı ve beyaz bayraklı bir gemi görürsen suya atlaman yeterli. Biz seni alacağız." bu yazı stilinin Altair ile uzaktan yakından alakası yoktu. Bu Alfred'in başını ağrıtmıştı. Diğer mektupları okudukça ağrı katlanmaya devam etmişti. 


"Dediğin gibi herkesi kandırdım ve Gloria İmparatorluğu'na gidecek olan küçük gemiye bilet ayırttım.  Plan yarın başlayacak ve benim odamı havaya uçurduğum sırada gemiyi ele geçireceksiniz. Dikkatleri odam çekecektir. On dakikanız var." mektubu kırıştırdı ve diğerine geçti. 


"Yılan takımı gemiyi ele geçirecek. Kırmızı şapkalı insanları görünce sağ elini ensene koy ve kafanı eğ. Böylece seni ayırt edebiliriz." yazı stili bu sefer daha da farklıydı. 


"Dediğin gibi herkesi kandırdım ve Aquila adalarına gidecek olan gemilerden birisine bilet ayırttım. Plan başlayacak ve benim odamı havaya uçurduğum sırada gemiyi takip edeceksiniz. Uzaklaştığımız sırada ben sizin yanınıza geleceğim." 


"Yılan takımı sizi takip edecek. Kırmızı kıyafetli insanları görünce ellerinizi arkada birleştirin ve 'Kızıl Göz' diyin. Böylece seni ayırt edebiliriz." 


"Dediğin gibi..."


"Yılan takımı...


Alfred'in gözleri kanlanmıştı. Bu mektuplarda ki tüm bilgiler yanlıştı. Ancak aralarından birisi doğruydu. Ama hangisinin olduğunu bilmiyordu. Tüm mektuplarda benzer olaylar yaşanıyor ama farklı yerlere gidiliyordu. 


Altair o sırada Poseidon Deniz Şirketi'nin güvertesinden kaleye doğru el hareketi çekiyordu. Geminin demirleri yarım dakika önce kaldırılmıştı. O anda ne yaptığının farkına vardı ve iki orta parmağını da havaya kaldırarak bağırdı. 


"Görüşürüz Portus!" 


Altair'ın arkasından birkaç kaslı adam geldi ve onu taklit ettiler. Orta parmaklarını kaldırdılar ve yüksek bir sesle bağırdılar. 


"Görüşürüz ailem!"


"Görüşürüz Portus!" 


...



Cilt I: Hiç doğmamış gibi... bu bölüm itibariyle bitmiştir.
Cilt II: #########





Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44618 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr