7. Bölüm: Simyagerler Birliği

avatar
1060 4

Age Traveler - 7. Bölüm: Simyagerler Birliği


Sabahın erken saatlerinde Harang Clara teyzenin mıncıklama tehditleri ile birlikte evden ayrıldı, toprak yolda yürürken kuşların cıvıldamaları kulağına çalınıyordu, ilk işi oduncu Stev amcasının yanına gitmekti hızlı adımlarla dükkana ilerliyordu vardığında Stev dükkanı yeni açmıştı dünden kalan talaç ve çöpleri temizlemek ile oyalanıyordu. 


"Günaydın Stev amca yine ben geldim." 


Stev duyduğu sesi tanıdığı için kafasını işinden kaldırmadan konuştu. 


"Ooo hoşgeldin delikanlı, hayırdır erkenden evden çıkmışsın yoksa dayanamadın mı Clara teyzenin mıncıklamalarına? Hahaha." 


Harang' ın suratı kızarmıştı buraya ikinci gelişiydi Stev yine onunla dalga geçmişti ama Clara teyzesinin yaptığı şey hoşuna gidiyordu. 


"Amca bak bir daha gelmem ona göre." 


"Tamam.. Tamam delikanlı, hayırdır bu kadar erken gelme sebebini öğrenelim bakalım?" 


"Simyagerler alışveriş yaptıkları kişilerin yaşlarına bakıyorlar mı amca?" 


"Normalde bakarlar lakin işlerine yarayan bir şeyse önem vermezler, hayırdır neden ilgileniyorsun ki orayla?" 


"Siyon amca buraya nasıl geldiğimi anlatmıştır, geldiğim teknede ahşapların içerisine gizlenmiş bir kağıt buldum 'Dokuz Nilüfer Hapı' yazıyor reçeteyi görünce oraya götürmek istedim." 


"Göster bakalım neymiş o reçete, önce ben bakayım boşuna gitme oraya önemli bir reçete değilse." 


Harang başıyla onaylayıp reçeteyi çıkartıp Stev amcasına uzattı, o anda kağıttan gelen hafif aurayı hissetmişti Stev. 


Kağıdı eline alarak incelemeye başladı, lakin fazla zaman geçmeden gözleri fal taşı gibi açılmaya başladı ardından istemsizce dili şaklamaya başlamıştı Stev' in, gözlerinin önünde mor kristal taşları dönüyordu sakinliğini gizleme gereği duymadı. 


"öhöm.. Öhhömm." 


Boğazını temizledikten sonra tekrar konuştu. 


"Muhtemelen bu kağıt gerçek delikanlı, kesinlikle başka kimsenin görmesine izin verme. Bu.. Bu çok değerli bir tarif, eminim çok büyük bir teklif alacaksın ama nereden buldun derlerse ne diyeceksin delikanlı? Güvenliğinde önemli biliyorsun." 


Harang biraz düşündükten sonra anlatmaya başladı. 


"Sorarlarsa bir ustam olduğunu söyleyeceğim, zaten böyle bir tarif reçetesi yollayan ustanın güçlü olduğunu düşünüp risk almamak için bana dokunmazlar amca." 


"Akıllı seni, güzel fikir ama o kadar mor kristal ile ne yapmayı düşünüyorsun?" 


"Ilk işim Siyon amca ve Clara teyzeme yeni bir ev almak olacak." 


Stev karşısında ki delikanlının duyarlılığın hayran gözlerle bakıyordu, diğer yandan da böyle bir çocuğu kurtardıkları için Siyon ve Clara dostları icin seviniyordu, galiba artık o sefil yaşamdan kurtulacaklardı. 


"Afferin delikanlı sana değer verenleri düşünmen çok güzel bir hareket. 


"Teşekkür ederim Stev amca, seninde onayını aldığıma göre artık ben gideyim." 


"Kahvaltı edecektim gel birlikte yiyelim daha sonra gidersin olmaz mı?" 


"Clara teyze hazırlamıştı, evden çıkmadan birşeyler yedim yinede teşekkür ederim amca." 


Harang fazla oyalanmak istemiyordu dükkandan çıkarak simyagerler birliğine doğru ilerlemeye başladı, toprak yolda yürümeye devam ederken yerden kalkan tozlarla oynuyordu kısa süre sonra simyagerler merkezininin önüne geldi. 


Karşısında ki merkez beyaz taştan yapılmış büyük bir kapıya sahipti, kapının iki yanında muazzam büyüklükte iki cam vardı girişinde ise üç basamak bulunuyordu. 


Harang acele etmeden basamakları çıkmaya başladı, olduğu yaşta değil sanki de daha büyük yaşlarda birisi gibi ağır başlı hareket ediyordu şu anda. 


Daha şimdiden planını devreye sokmuştu basamaklardan sonra kapıya vardığında iki koruma ona doğru baktılar ama fazla ilgilenmeden kapıyı açtılar, içeriye girdiğinde ilk kat ikiye ayrılmıştı bir tarafta yuvarlak bir masa ve karşısında pano varken diğer tarafta ise geniş uzun bir masa ve başında bekleyen bir kadın vardı, dışarıdan taş bir yapı olsa da içerisi ahşap ile kaplanmıştı. 


Tavandan büyük bir avize ortamı daha da ihtişamlı gösteriyordu. 


Harang ortama takılmadan masada bulunan kadına doğru ilerledi ve konuşmaya başladı. 


"Merhaba." 


Daha masaya varmadan seslenmişti Harang, duruma az da olsa şaşıran kadın,


"Merhaba küçük bey, uyarmama izin ver burada bu şekilde yüksek ses ile konuşamazsın!" 


"Ahh.. Üzgünüm teyze." 


Kadını sinir etmek için konuşuyordu sanki Harang. 


"Teyze senin anandır, benimle düzgün konuş! Bu yaşta ne işin var senin burada?" 


Masadaki kadın tam azarlamaya başlamıştı ki üst katın merdivenlerinden göbeğine kadar uzanan beyaz sakallı, kır saçlı altmışlı yaşlarını geçmiş yaşlı bir adamın sesi duyuldu. 


"Gelen misafirler ile düzgün konuş Jin." 


Sesi kızgın çıkıyordu adamın. 


"Usta.. Üzgünüm sadece biraz." 


Kadının konuşmasına izin vermeden tekrar söze girdi adam. 


"Karşındaki kişi küçük bile olsa arkasındaki güçleri bilemezsin, emin ol buraya gelen her bir kişinin arkası boş değildir." 


Konuşmalara şahitlik eden Harang planını devam ettirmenin doğru karar olduğunu anladı. 


"Buraya ustamın emri ile gelmiştim ama böyle bir yer olduğunu bilsem kesinlikle gelmezdim." 


Yaşlı adam delikanlının hemen arkasından söze girdi. 


"Delikanlı Jin adına ben sizden özür dilerim, Ustanın tanıtır mısın kim olduğunu bilmek isterim." 


'Ben kendimin ustasıyım' demek geçiyordu içerisinden ama diyemezdi. 


"Ustam beş yıldızlı simyacıları cok uzun zaman önce aşmış birisi, daha önemli işleri olduğu için beni yolladı sizinle bir anlaşma yapmamı istedi." 


Yaşlı adam bu yaşına kadar anca iki yıldızlı usta olabilmişti, karşısındaki kişi kimdi ki ufak bir iş için buraya gelirdi, tabikide öğrencisini yollayacak. 


Öyle bir figürün öğrencisine bile saygısızlık yapmazlardı, öyle bir durum gerçekleşirse olum peşlerini bırakmazdı dünya üzerinde bir elin parmaklarını geçmezdi böyle figürler. 


Şu anda Jinin alnından soğuk terler dökülüyordu, yaptığı hatasını karşısındaki kişinin arka planını öğrendiğinde anlamıştı, şu anda nasıl af dilerim diye düşünüyordu. 


O söze girmeden yaşlı adam daldı söze. 


"Delikanlı görevlimizin hatasını maruz görürsün umarım." 


"O kadarda önemli bir mesele değil, ben başka bir konu için geldim bu hap tarifini ustam yolladı eger istiyorsanız bir kaç şartı var." 


Yaşlı adam kağıdı eline almadan yayılan aurayı hissetmişti, eline aldıktan sonra okumaya başladı okudukça gözleri fal taşı gibi açılıyordu. 


"Bu.. Bu hap tarifinin sadece ismini duymuştum, tarifin kayıp olması lazımdı, karanlık çağdan kalan bir tarif aman tanrım." 


Ustasının tepkisini ve söylediği sözleri duyan Jin, titremeye başlamıştı karanlık çağdan bir tarif bu nedemek oluyordu böyle, nasıl bir figür vardı bu çocuğun arkasında ki böyle tarifleri çöpe atar gibi yollayabiliyordu. 


"Delikanlı ustanın istekleri ne olursa olsun yerine gelecektir! Bu tarif Dokuz Nilüfer Hapı tarifi bununla simyagerler birliği büyük bir atılım yapacaktır, şartları nedir acaba?" 


'Tabiki de kabul edeceksiniz, hem benim hem sizin yararınıza bu anlaşma' 


Fazla beklemeden söze girdi Harang. 


"Bu kasabada Siyon Yan ve Clara Yan ailesi oturuyormuş biliyormusunuz?" 


Yaşlı adam bir süre düşündükten sonra Yan ailesini hatırladı. 


"Ev.. Evet biliyorum ne olmuş ki onlara?" 


"Heh işte artık o ailenin yanında olacağım, ustam öyle söyledi ve Yan ailesi ustamın çok yakından dostuymuş, bende evlerini ve yaşam durumlarını görünce ustama bildirdim ustamda kızdı ve size iletmemi istedi o aile için yeni bir yaşam oluşturmanızı ve bu haptan gelen gelirin %45'ini benim almamı istedi. "


Yaşlı adam korkmuştu, Yan ailesnin durumunu tüm kabile biliyordu ama böyle bir dostları olduğunu kimse bilmiyordu. 


Şu anda başlarına talih kuşu konmuştu ailenin, daha fazla sessiz kalmaya korktu ve söze girdi yaşlı adam. 


"Hemen şimdi seninle birlikte Yan ailesine gideceğiz ve durumlarını netleştireceğiz, bugün içerisinde yeni bir hayata başlamalarını sağlayacağız ve bu haptan olacak gelirin %45'i sizindir. Emin olabilir ve tüm şartları seve seve kabul ettiğimizi ustana bildirebilirsin. "


"Anlaştığımıza göre tarif sizindir." 


Söylesem mi söylemesem mi diye düşünen Harang bir kez daha söze girdi. 


"Bu arada yanlış birşey yaparsanız ustam bizzat gelip sorumlusunu bulacağını söyledi." 


Bu cümleden sonra kafası dönmeye başlamıştı yaşlı adamın, bizzat gelmek? Sorumluyu bulmak? Lanet olsun kim böyle güçlü bir figürü kırmaya yeltenebilirki. 


"Bu arada benim ismim Quen, iki yıldızlı usta hocayım şu anda." 


"Memnun oldum usta Quen, benim adım Crain umarım bundan sonra iyi anlaşırız bol bol görüşeceğiz sonuçta." 









Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44561 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr