23. Bölüm: Zengin Olma Planları

avatar
1038 3

Age Traveler - 23. Bölüm: Zengin Olma Planları


Harang ve Crow Eczacılar Birliğinden ayrıldıktan sonra kabileye geri dönmek için şehrin çıkışına doğru ilerlemeye başladılar sokakta yürümeye devam ederken Harang yolun kenarında bulunan bir satıcının tezgahında tanıdık bir his algıladı, yürümeyi bırakarak tanıdık gelen hisse doğru yönelerek ne olabileceğini araştırmaya başladı kısa süre sonra çok tanıdık gelen altıgen şeklinde bir taş gözüne çarptı, tezgaha yaklaşarak taşı eline aldı ve incelemeye başladı gencin tezgaha gelip ürünlerini incelediğini gören satıcı samimi bir şekilde konuşmaya başladı. 


"Merhaba hoşgeldiniz efendim, neyi almayı düşünüyorsunuz acaba? Elimde bulunuyorsa uygun bir fiyata size satabilirim." 


Satıcı konuşmasını yapsada Harang adamı dinlemiyordu elinde olan taşı bir süre daha inceledikten sonra düşünmeye başladı. 


'Gerçekten de Göksel İblis Çekirdeği bu zamanda hala var olabileceğine inanmak çok güç geliyor ama şu anda elimde ve bu benim için çok büyük bir şans, eğer içinde bulunan enerjiyi absorbe edebilirsem gelişimim de kayda değer bir sıçrama yaşayabilirim.' 


Harang düşünme işini bir kenara bırakarak satıcıya dönerek konuştu. 


"Bu satı satın almak istiyorum fiyatının ne kadar olduğunu söylermisin bana." 


"Efendim eğer o taş dikkatinizi çektiyse satabilirim, bu taşı ormana giderek iblisler avlamak ile geçinen bir kişi bana sattı bende uzun zamandır tezgahta tutuyorum ama alan olmadı bu yüzden uygun bir fiyat verebilirim 2.000 Mor Kristal ödeyerek bu taşı alabilirsin. "


"Tamam alıyorum taşı paketlemene gerek yok buyrun 2.000 mor kristal." 


Harang satıcının söylediği fiyatı düşünmeden ödedikten sonra satın aldığı taşı torbasına koyarak tekrardan yoluna devam etmek için döndü bu sırada o taşı neden aldığını merak eden Crow sormadan edemedi. 


"Evlat o taşta özel olan bir şey mi var 2.000 mor kristal ödedin?" 


"Usta bu taşın tam olarak ne olduğunu satıcının bilmediği ortada ama sende mi bilmiyorsun?" 


"Bilmiyorum." 


"O halde konuya açıklık getirmem gerekli bu taş Göksel İblis Çekirdeği olarak bilinir bu taşın öldürülüp çıkarıldı yaratığın enerjisini barındırır ve bu taşı absorbe eden gelişimci o enerji ile gelişimine faydalar sağlayabilir, sanırım bu zamanda bu gibi bilgiler bilinmiyor olsa gerek eğer durum böyleyse bunu avantaja dönüştürebilir ve seçmelere katılacak olan diğer adayların önüne geçebilirim bir diğer avantaj ise bu iblisler avlayarak çekirdeklerini satıp zengin olabirim. "


Her zaman olduğu gibi Harang'ın gözlerinde mor kristaller tekrardan dönmeye başlamıştı bile. 


"Böyle bir şeyin yapılabildiğini ilk defa duyuyorum ama dediğin doğruysa eğer dediklerin yapılabilir ve avantaja çevrilebilir!" 


Crow'da hem gelişimde gelecek avantajı hemde zenginlik konusunu göz ardı edemedi kendisinin ne kadar ihtiyacı olmasada Harang'ın hap dükkanı açmak gibi bir planı olduğunu bildiği için çekirdeklerden gelecek zenginliğin çok işine yarayacağını biliyordu. 


"Usta kabileye geri döndüğümüzde Gölgeye ormanda bulunan yüksek seviyeli yaratıkları öldürmesi için emir vereceğim çekirdekleri topladıktan sonra buraya geri döndüğümüzde Millian Müzayede Evi yada Eczacılar Birliği sayesinde kolaylıkla satabilir ve kendimiz için hap dükkanı açabiliriz. "


Crow Harang'ın pratik zekalı olduğu için tebrik etmek istedi kimsenin bilmediği bir bilgi ile turnayı gözünden vuracaktı ve kendi gücü dışında diğer güç faktörlerinin çekirdekleri satmak için kullanacaktı bu sayede kimse bu taşların söylenen etkiye sahip olup olmadığını sorgulamadan alacak ve mor kristaller su gibi Harang'ın cebine akacaktı. 


"Evlat gerçekten bu çağın gidişatını değiştirebilecek bilgilere sahip olduğunu her geçen gün bana kanıtlıyorsun." 


Harang ustasının onu övdüğü için bir bakıma sevinmişti eski hayatında ustasından daha güçlü ve yaşlı olsa bile bu zamanda onun küçüğü ve ondan güçsüzdü. 


"Teşekkürler usta bu gibi şeylerde pratik olmak lazım değil mi?" 


"Evet, evet öyle hehehe." 


"Usta başka nelerden pratik olmak lazım mesela kızları nasıl yatağa atacağını planlarken pratik olmak gerekiyormu hahaha." 


Konuşma güzel bir şekilde ilerlerken Harang ustasına lafı tam on ikiden oturmadan duramadı. 


"Sen! Haddini aşma küçük velet hala ustan olduğumu unutma." 


Crow bu küçük veledin gerçekten de eline geçen her bilgiyi kendi avantajına çevirme konusuna hayran kalmadan edemedi. 


"Tamam, tamam usta kızma sadece şaka yapıyordum hadi kabileye biran önce varalım ve planlarımızı devreye sokalım Gölge iblis çekirdeklerini toplarken bende bir süre gelişime gireceğim." 


Daha sonra konuşmayı bıraktı ve şehrin çıkışına doğru ilerlemeye başladı tekrardan, çıkışa geldiklerinde korumalar Harang ve Crow'a düşman gibi bakıyorlardı ama bulundukları ortam onlara saldırmaları için düzgün bir yer değildi, Harang ve ustası da şehir muhafızlarından gelen düşmancıl bakışları hissetmişler ama kafalarına takmadan şehirden çıkarak kabilenin yolunu tutmuşlardı. 


İkili şehirden çıkıp yola koyuldukların da şehir muhafızları hemen bir haberci yollayarak krala ikilinin şehirden ayrıldığı bilgisini vermişlerdi, haberi alan kral rahat bir nefes alarak koltuğunda yayıldı ve haberi kendisine getiren muhafıza bir altın sikke fırlattı, daha sonra yanında saygılı bir şekilde bekleyen adama dönerek konuşmaya başladı. 


"Şehirden ayrılmış olsalar bile ben bu kişinin tek başına geldiğine inanmıyorum bu yüzden hala diken üstünde olduğumuzu soylu ailelere ve klanlara haber edin biz bu bilgiyi aldığımıza göre onlarda çoktan aynı bilgilere sahip olmuşlar demektir." 


Kralın yanında bekleyen saygılı adam kafası ile onayladıktan sonra diğer anda ortadan kaybolarak durduğu yeri boşluğa bıraktı. 


Harang ve Crow kabileye doğru yürümeye devam ederlerken krallıkta arkalarından dönen planlardan habersizdiler, hava kararmaya başladığında kabileye varmışlardı hiç bir yere uğramadan direk Yan ailesinin malikanesine ilerlediler bahçesine girdiklerinde onları karşılayan ilk kişi kolu aşağıya sarkmış bir şekilde ağacın dalında şekerleme yapan Gölge olmuştu, daha sonra onları gören hizmetçilerin haber vermesi ile Siyon ve Clara kapıdan koşarak gelmişti. 


"Nerede kaldın evlat meraktan ölmek üzereydik!" 


İlk konuşan Siyon olmuştu gittiklerinden buyana dördüncü gündü ve meraktan çatlamıştı daha sonra Clara'da söze girdi. 


"Şehirde neler yaşadın hemen anlatmaya başla yoksa seni mıncıklamaya başlarım haberin olsun! Başınıza birşey gelmedi degil mi? "


Harang bu aileyi her zamanki gibi her görüşünde mutlu oluyordu. 


"Amca, teyze hadi gelin içeride konuşmaya devam edelim karnımız ac yoldan yeni geldik." 


"Tamam, tamam doğru siz şimdi açsınızdır hadi içeriye gelin." 


Crow, Siyon ve Clara içeriye doğru ilerlemeye başladığında Harang arkasını dönerek sinsi bir gülüş attı ve Gölge'ye doğru yaklaşmaya başladı uyuduğu ağacın dibine geldiğinde chi gücünü ayağında toplayarak ağaca tekmeyi geçirdi onun etkisiyle uyumakta olan Gölge ağaçtan direk Harang'ın önüne düştü, Gölgenin durumuna gülüyordu Harang. 


"Usta ama bu yaptığın gerçekten çok ayıp geri dönüyorsun ve beni bu şekilde uyandırıyorsun hiç acıman yok mu senin?"


"Hadi tatava yapmayı bırakta içeriye gel yemek yedikten sonra senin için bir görev vereceğim." 


Gölge sonunda bu şekilde tembel tembel yatmaktan kurtulacağını düşünerek ayağa fırladı ve malikaneye doğru koşmaya başladı. 


Tüm aile yemek masasına toplanıp lezzetli yemekler masaya dizildikten sonra afiyetle yenmeye başlandı, yemekten sonra ana salona geçtiklerinde çaylar ikram edildi ve Harang çayını içmeye devam ederken söze girdi. 


"Siyon amca, Clara teyze şehire gittikten sonra buraya gelmeden önce ustam ile bazı planlar düşündük biz bir iki gün sonra tekrar krallığa döneceğiz ama bir daha biz geri gelmeyeceğiz bunun yerine siz krallığa geleceksiniz, orada bir hap dükkanı açarak Yan ailesi adına işletmeye başlayacağız ve size devredeceğiz. "


Harang planları anlatmaya başladıkça Siyon ve Clara kafaları ile onaylıyor ama akıllarında bir soru vardı. 


"Crain bu dediklerin çok güzel planlar ama bizde hap dükkanı açacak parası geç krallıkta yaşamamıza yetecek kadar bile birikimimiz yok bu işi nasıl yapacağız?" 


Siyon herkes adına bu soruyu yönelmişti, soruya cevabı vermek için Harang Gölge'ye dönerek konuşmaya başladı. 


"Bu kısımda Gölge devreye girecek." 


Gölge para işinin kendisinin halledeceğini duyduğunda kafası karıştı.


"Usta ben o kadar parayı nasıl bulayım, gücümü kullanarak diğer kabile ve kasabalarda yağma mı yapmamı istiyorsun benden? 


Harang Gölge'nin yağma sözünü duyduğunda kafasına yatmadı değil ama ustası bunun gerçekleşmesine izin vermez ve öyle birşey olursa kesinlikle Gölge'yi öldürürdü. 


"Salak saçma konuşma, senden istediğim şey ormana giderek Göksel İblisleri avlayıp çekirdeklerini toplayarak bana getirmen bunu yapabilirsin degilmi?" 


"Usta görev bu kadar basitse düşünmene gerek yok öldüreceğim kişi insanda olmadığı için rahat rahat öldürüp çekirdeğini alabilirim için rahat olsun!" 


"Tamam o halde sen şimdiden gidip avlamaya başla ama kesinlikle dikkat et Göksel İblis olması lazım diğerlerinin çekirdekleri işimize yaramaz, sen avlanırken bende kapalı kapılar ardında gelişime gireceğim üç gün sonra seni burada görmek istiyorum." 


"Tamam usta sen rahat bir şekilde gelişime odaklanabilirsin ben şimdiden gidiyorum." 


Tüm konuşma boyunca sesini hiç çıkartmayan Crow Gölge gitmeden önce konuşmaya başladı. 


"Eh Crain kapalı kapılar ardında gelişime girdiğine göre bende seninle geleyim Gölge zaman geçirmiş olurum hem bütün yük sana binmemiş olur." 


Gölge ustanın da kendisi ile geleceğini duyduğunda heyecanlanmadan edemedi, ustasının ustası onunla birlikte ava geliyordu belki gelişim yolunda bilgi edinebilir di, ikili oyalanmadan malikaneden ayrılarak ormanın derinliklerine doğru ilerlemeye başladılar, onlar gittikten sonra Harang karnı doyduğu için kendi odasına çekilerek gelişime başlamak için odanın ortasında meditasyon şeklini aldı gelişimi için pişirdiği Dokuz Değişim Hapı'nı ağzına atarak yuttuğu anda tüm bedeni ısı yaymaya başladı chi denizinde dalgalanmalar olmaya başladığında sanki kurumuş çöle yağmurlar yağmaya başlamış gibi chi denizi enerji dolmaya başladı, içinde durmadan yükselen enerjiyi hisseden Harang gözlerini kapatarak gelişim yapmaya başladı. 


Harang gelişim yapmaya devam ederken Crow ve Gölge hala ormanın derinliklerine doğru ilerliyorlar bazen İblis canavarlara denk gelselerde Göksel aleme gecmedikleri için rahatsız etmeden yollarına devam ediyorlardı, ormanın merkezine ilerlemeye devam ettikçe karşılarına çıkan canavarlar güçleniyor ve seviyeleri artıyordu, kısa süre sonra karşılarına Harang'ın istediği gibi Göksel İblis Canavar çıkmıştı şu anda karşılarında olan canavar Göksel Kademe Mor Çizgili Tek Göz Pitondu, bu canavarın kendisine has bir zehri olduğunu için bir çok gelişimci uzak durmayı tercih ederdi ama bu ikili için bu canavarı öldürmek çantada keklikten başka birşey değildi. 


Crow elini belinin hizasında yana doğru çekmesi ile birlikte önünde daire şeklinde on iki kılıç oluşmaya başladı bu yeteneğin adı on iki kılıç formasyonu olarak geçiyordu kişinin on iki kılıcı aynı anda kontrol etmesini sağlayan bir yetenekti Crow daha sonra eliyle ileriye doğru işaret ettiği anda kılıçlar fırladı ve Göksel Kademe Mor Çizgili Tek Göz Piton parçalara bölünerek diğer aleme gitti, piton ölse bile kılıçlar hala havada süzülmeye devam ediyordu, kılıçları bir kez daha hareket ettiren Crow bu sefer pitonun çekirdeğini yerinden söküp almıştı. 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr