"Ustam konusunu geçelim, bu Altın Anka Ailesi dükkan açıldıktan sonra bu arsada gözleri olduğu için ele geçirmek adına her pisliği yapacaklardır, ama benimde ne kadar pis olduğumu öğrenmiş olurlar öldürme konusunda."
Elder Rainbow Harang'ın geçen Lang Long ile olan olaylarından onun ne kadar acımasız olduğunu biliyordu.
"Harang güç konusunda ustana mı güveniyorsun yoksa kendi sırların mı var?"
"Elder bugüne kadar hiç ustamda yardım aldığımı gördün mü? Hep yanımda duruyordu ama kimse onun kim olduğunu bilmiyordu."
Çocuğun haklı olduğu bir konuya deyinmişti elder,
"Evlat gerçekten yetenekli bir gençsin."
"Teşekkürler elder, bu konuyu halledelim o halde benimle birlikte Altın Anka Ailesine gelmek istermisin?"
"Harang bunu yapmak istediğine emin misin?"
"Ben kararları bir belirler daha sonra uygularım ben gideceğim önemli olan senin gelip gelmemen."
"Tamam seninle birlikte geleceğim umarım başına birşey gelmez."
Harang ve Elder Rainbow birlikte Altın Anka Ailesinin bölgesine doğru ilerlemeye başladılar, şehirde her soylu ailenin yerleri merkeze yakın olduğu için varmaları uzun sürmedi, şu anda giriş kapısının iki tarafında küçük anka kuşu heykelleri olan büyük bir konağın önünde durmuşlardı.
Kapı duran korumalar ikiliyi süzdükten sonra konuştu.
"Burada ne işiniz var?"
"Buraya aile reisiniz ile görüşmek için geldim."
"Küçük çocuk her önüne gelen kişi reisimiz ile görüşebilir olsaydı yüzümüz nerede kalırdı?"
"Yüzden bahsediyorsun, var mı ki?"
Harang'ın sözlerini duyan koruma tamamen sinir küpüne dönüştü kendi ailesine hakaret etmişti karşısında ki küçücük çocuk.
"Sen erkenden ölmek istiyorsun sanırım haddini bil!"
Koruma tam hareket edip Harang'a vurmaya kalkışacaktı ki arkadan yüksek bir ses geldi.
"Sana bu konağı emanet ediyorum ama karşındaki kişinin tek bir hareket ile seni öldürebilecek olduğunu anlamadan hareket ediyorsun yazık, çok yazık!"
Koruma arkasından gelen sesin aile reisinin olduğunu fark edince hemen arkasına dönerek saygılarını gösterdi.
"Bu kişi kördür affınıza sığınıyorum!"
"Çekilebilirsin bir daha bu şekilde bir hareket olmasını istemiyorum."
Gelen adam yaşlı görünümlü ak sakallı ve ak saçlı, hafif kaslı bir bedene sahip sarı pelerin giyen bir adamdı.
"Genç delikanlı buraya ne için benimle görüşmeye geldin öğrenmek isterim?"
"Sizinle görüşme nedenim çok basit varisiniz olan oğlunuzun oğlu bugün bana ait olan bir arsada ki inşaat işini durdurmaya ve burasının kendisine ait olduğunu idda etmeye kalkıştı hatta zor bile kullanmaya kalkıştı, ben engel olduğumda ise babasına söyleyerek burasını elimden alabileceğini ve beni cezalandıracağını söyledi. "
Harang sustuğu anda bedeninde ki ölüm aurası tüm çevreyi sardı yaşlı adam ne olduğunu bile anlamadan bir kaç adım geriye doğru gitmişti, öksürme başladı ve ağzından kan geldi adam gelen kanı cebinden çıkardığı mendile parçasına sildi.
Adamın halini gören Harang tekrar konuşmaya başladı.
"Yani anlatmak istediğim oracıkta varisinizi öldürebilirdim ama bu krallıkta bir işe girişiyorum ve hiçbir aile ve klan ile düşmanlık kurmak istemiyorum o yüzden sizinle konuşmak için bizzat geldim ama sen hala torununu kollarsan hatalı olduğu halde bende kendim saldırmam adamlarım yeterli olur sizin ailenizi başınıza yıkmak için! "
Öldürme niyetini geri çeken Harang gülümser bir yüz ifadesine geçerek.
"O yüzden diyorum düşman olmamak daha iyi nedersin?"
Yaşlı adam karşısında ki gence ne demesi gerektiğini aklında toparlayamıyordu o baskıyı hissettiğinde çocuğun bir hamle ile kendisini ölüme götürebilecek olduğunu hissetmişti adam.
"Varisimize iyi niyet gösterdiğiniz için teşekkür ederiz, bugünden sonra düşmanlık beslemek olmayacak umarım kurduğunuz işte başarılı olur ve bizimle de güzel anlaşmalar kurarsınız."
"O konuya gelirsek başarılı olacağımdan şüphem yok ama bugünden sonra benim dükkanımdan bulunacak bütün ürünlerin Altın Anka Ailesine satışı yasaktır, düşmanlık olmasada dostlukta olmayacak pazarlıkta!"
Harang son sözlerinden sonra arkasını dönerek konağa adımını bile atmadan ayrıldı arkasında onu elder Rainbow takip ediyordu.
Arkalarında kalan yaşlı aile reisi ne olduğuna anlam verememişti varislerinin bu sefer bir belaya sebep olduğunu anlamıştı ama ne kadar büyük olduğunu olaylar başladığında kestirebilecekti.
Arkasında ki korumalara dönerek konuştu yaşlı adam.
"Bana derhal oğlumu ve onun piçini getirin derhal!"
Reislerinin ne kadar sinirli olduğunu gören korumalar tek kelime etmeye cesaret edemeden istenilen kişileri bulmak için ayakları götlerine vurarak ayrıldılar.
Korumalar baba ve oğlunu ararken o ikili babasının odasında çocuk babasına yalanlar ile olan olayı anlatmaya çalışıyordu.
"Baba soysuz bir velet beni küçük düşürmeye cesaret etti! Benim olacak olan topraklara inşaat yaptırabilecek yetkinin kendisinde olduğunu idda ediyor neymiş tapusu onun elindeymiş, baba senin kral ile aran iyi o arsayı onun elinden al daha sonra o piçe işkence edelim! "
"O kişinin kim olduğu önemsiz benim oğluma bu şekilde kimse davranamaz!"
Adam konuştuğu sırada iki koruma alelacele odaya daldı.
"Efendim, efendim reisimiz sizi ve oğlunuzun görmek istiyor derhal yanına gitmeniz gerekli görünüşü aşırı sinirli durumdaydı!"
"Ne oldu yine acaba hemen gidiyoruz, evlat gel hadi gidiyoruz."
İkili kısa sürede reisin karşısına çıkmıştı.
"Baba beni ve oğlumu görmek istemişsin bir arzunuz mu var?"
"Evet, evet var bu piç oğlun yine ailemizin başına kara bulutları getirme konusunda başarılı oldu!"
Babasının oğluna kızgın olduğunu görünce korktu ve titrek ses ile konuştu.
"Ne olmuş olay nedir baba?"
"Olay ne mi? Bugün bir arsa için bir çocuk ile dalaşmış ve ona işkence edeceğini arsasını elinden zorla aldıracak olduğunu söylemiş!"
Bunları duyan baba ve oğul olayı hemen anladılar çocuk hemen söze girdi.
"Dede ama o çocuk bana karşı çıkmaya cüret etti ben Altın Anka Ailesinin varisiyim kimse bana karşı gelemez!"
Çocuk gaza gelmişti ama ondan sonra konuşan dedesi onun gazını almıştı.
"Demek sana kimse karşı gelemez bu ailede de bana kimse karşı gelemez o yüzden bugünkü olay için seni cezalandıracağım, 10.000 Bin çivili kamçı ve bir yıl boyunca ev hapsi alacaksın eğer ceza sürecinde evden çıkarsan bir daha gün yüzü asla göremezsin ve akademi seçmelerine katılma hakkını elinden alıp başka bir gence veriyorum! "
Oğlunun bu kadar ağır cezalara çarptırıldığını duyan babası hemen söze girdi.
"Baba bu kadar ağır cezalar vererek oğlumun hayatını karartıyorsun!"
"Oğlunun hayatı mı? O genç orada oğlunu öldürmediği için şükür etmelisin salak oğlum buraya birisinin gücü ile gelmedi o cücük tek başına geldi ve saldığı baskıya ben bile dayanamadım sanki tek hamle ile beni bile öldürecek gücü vardı ben aileler ve klanlae arasında en tepede duran adamım bunu unutma ama o yaşta olan velet beni tek hamlede öldürebilirse ailemize neler yapmaz ama o buraya barış ve bu aileden kimsenin ona bulaşmaz ise oda el sürmeyeceğine söz verdi. "
Baba oğul ikilisi bu sefer gerçekten sağlam taşa çaktıklarını anladılar babası kafasını iki yana sallayarak konuştu.
" Oğlum bu sefer gerçekten ailenin başına bela oldun bu cezalara maruz kalmana engel olama. "
"Baba!"
Aile reisi konuştu.
"Onu gözümün önünden götürün derhal!"
Korumalar çocuğun kollarına girerek sürüklemeye başladılar ve gözden kaybolana kadar bu şekilde devam etti.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..