34. Bölüm: Ellerinden Alınan Yaşanmamış Hayatlar

avatar
1066 3

Age Traveler - 34. Bölüm: Ellerinden Alınan Yaşanmamış Hayatlar


Krallık, Eczacılar Birliği. 


Gecenin ilerleyen ve insanlar uykusunun en derin dakikasına geldiğinde birliğin lüks bir odasında çıkarak tüm krallığı titreten bir güç dalgası yayıldı, o gücün yayılması ile birlikte lüks odada koltukta gözleri kapalı beyaz saçlı beyaz sakallı yaşlı bir adam gözlerini yavaş yavaş açtığında gözlerinde çıkan enerji ortamdaki havayı deldi geçti 


"Sonunda, sonunda gelişimim de ilerleyerek diğer aleme atılım yaptım!" 


Yaşlı adamın mutlu olduğu gözlerinden çıkan enerjinin dalgalanmasından dolayı belli oluyordu. 


Adam odada gelişimde ilerlediği için sevinirken kraliyet sarayında ve soylu ailelerin konutlarında korumalar titizlik ile çevrelerini inceliyorlardı, çünkü adamın atılım yaparken yaydığı güç dalgası bütün insanları korkutmuş ve canavar saldırısı olabileceği şüphesi vermişti ama bilmedikleri insan bir canavarın dünyada o dakikalarda doğmuş olmasıydı. 


Güçlü enerjinin kaynağı Eczacılar Birliği olduğu için en çok korkan kişiler onlar olmuş ve tüm korumalar hareketli dakikalar geçiriyorlardı ama Elder Rainbow rahat bir şekilde çayını içmeye devam ediyordu çünkü olayın iç yüzünü biliyordu. 


"Sonunda yaşlı canavar uyandı demek gidip bir görelim bakalım." 


Ayaklanarak Crow'un bulunduğu odaya doğru ilerlemeye başladı vardığında kapıyı sakince çalarak içeriye girdi ve koltukta oturan adama baktıktan sonra derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı. 


"Gelişimde başarılı olduğun için tebrikler!" 


"Evet sonunda başardım tebrik ettiğiniz için teşekkürler, Harang nerede onu gördünüz mü?" 


Adam karşısında ki kişinin Harang'ı sorduğunu duyduğunda başını sağa sola sallayarak konuşmaya başladı. 


"Ahm.. o çocuk siz gelişim için anlayış kazandığınız da sizi rahatsız etmek istemedi ve uyandırmak istemedi ve engellemek istememe rağmen krallığın çevresinde ki ormanda bulunan sisli tepelere gitme kararı alarak bir anda ayrıldı." 


Adamın anlattığı olayları duyunca hemen ayağa fırladı yaşlı Crow. 


"Ama nasıl tek başına gitmiş olamaz değil mi?" 


"Tek başına gitmedi onun peşine taktığım adamın bana verdiği bilgiye göre Mian' ı yanına alarak ikisi yola çıktılar." 


Yaşlı Crow tek başına gitmediğini duyduğunda hala korksa bile içi bir nebze rahatlamıştı. 


"O halde problem yok eğer bu şekilde bir karar almışsa başarabileceğine inanıyor demektir umarım sağ salim geri dönerler, bize düşen onun burada bıraktığı yarıda kalan işleri o gelmeden tamamlamak."


"Evet haklısın umarım sağ salim gelirler, diğer işlere gelecek olursak dükkanın bütün masraflarını gitmeden önce ödedi ve sadece yapının tamamlanması kaldı, bir konu daha var Yam ailesi için güzel bir arsa bulması için Mian' ı görevlendirmişti ama oda onunla gittiği için bu iş bize kaldı onlar geriye dönmeden önce arsayı bulup konağı inşaat ederek Yan ailesini buraya getirelim derim ben. "


Crow kısa bir süre düşündükten sonra başıyla onaylayarak konuştu.


"Evet haklısın bu işi onlar dönmeden önce ayarlamak lazım o halde yarın sabah ilk iş olarak yeni bir arsa bulmak ve mimarlar ile yeni bir konak modeli tasarlamak olacak." 


"Tamamdır, istersen buyur benimle gel birer fincan çay içelim."


"Ahm.. gelmek isterdim ama şimdi ayrılarak Yan ailesinin yanına gitmeliyim daha sonra yarın sabah erkenden gelerek bize kalan işleri halletmeye başlayacağız." 


"Anladım o halde ben seni daha fazla tutmayayım, tekrardan tebrikler." 


"Teşekkürler, iyi geceler size." 


Crow konuştuktan sonra bir anda ortadan kayboldu ve eski bulunduğu yerde şu anda sadece boşluk kalmıştı. 


"Gerçektende çok ileride, bizim seviyelerimizden çok ileride!" 


Elder Rainbow adamın arkasından mırıldandıktan sonra odadan ayrıldı. 


Birlikten ayrılan Crow kabilede Yan ailesinin konağının önünde belirdi ellerini arkasında birleştirerek konağa doğru ilerlemeye başladı kapıdan girdiği anda karşısında Gölge belirmişti. 


"Hoşgeldin usta Crow bu sefer yalnız gelmişsiniz Harang nerede?" 


"Onun bazı özel meseleleri olduğu için tek başına halletmek istedi bende yarı sabah tekrar ayrılacağım Siyon ve Clara'nın bahçeye gelmesi için bana yardımcı olurmusun acaba?"


"Anladım özel işleri varsa kendisi halledebilir, tabiki hemen ikisini çağırıyorum." 


Gölge ayrıldıktan sonra Crow bahçede bulunan masaya giderek oturarak Siyon ve Clara'nın gelmesini beklemeye başladı aklında sorması ve gün ışığına çıkartmak istediği soru işaretleri vardı. 


Kısa süre sonra konağın kapısı açıldı, Siyon ve Clara uykulu bir şekilde yavaş yavaş masaya geldiler ve oturdular. 


"Crow bu saatte konuşmak istediğin konu nedir acaba?" 


"Hahaha, sanırım uykunuzu böldüm ama sizinle konuşmam gerekli." 


"Konu nedir ve Crain nerede?" 


"Crain'nin bazı özel işleri olduğu için bu sefer o gelmedi zaten benim konuşmam gereken konular o yokken daha makul olur." Crow derin bir nefes alarak asıl konuya girdi. "Size sormak istiyorum Crain'i bulmadan önce bu kadar fakirdiniz ama buraya geldiğimde gözüme birşey çarptı bir madalyon, yanlış hatırlamıyorsam bu madalyon kraliyet ailesini temsil eder bana gerçekten geçmişinizi anlatırmısınız Siyon, Clara." 


İkili bu anı soru karşısında şaşırdılar aslında anlatılması gereken gerçekler vardı ama Siyon anlatma gereği duymamıştı lakin zamanı geldiği için derin bir nefes alarak konuşmaya başladı.


"Demek o madalyonu gördün, doğru o madalyon kraliyet ailesini temsil eder karanlık çağdan sonra krallığın ilk kralı benim babamdı yani krallığı aslında Yan ailesi yönetiyordu ama şu anda taht'ta bulunan kral babama suikast düzenleyerek canını aldı ve kendisi başa geçti daha sonra bizleri krallıkta sürdü çok zor zamanlardı. "


Crow Siyonu dinlediğinde o gördüğü madalyona şimdi bir anlam yükleme şansı elde etmişti. 


"Peki neden bunu bize bildirme gereği duymadın Siyon bu kadar sefil bir hayat sürmek zorunda değildin?"


Bu sefer iç çekerek Clara söze girdi. 


"Size göre bu kolay Crow ama o günlerde bizi öldürmeyip krallıktan sürse bile bu sadece halkın gözüne iyi gözükmek için yapılan bir plandan ibaretti lakin olayların arka planında krallıktan ayrılan bütün Yan ailesinin fertlerini öldürdüler sadece Siyon ve beni hayatta bıraktı o köpek kral!"


Crow yaşanan olayları dinledikçe sinirlenmeye ve debresifleşmeye başladı. 


"Demek olayların gerçek yüzü bu şekilde gelişmiş, Siyon kutsal kıtaya gitmeden önce elinizden alınan hakkı size geri sunacağım seçmeler yapılıp bittikten sonra kralın kellesini alarak seni başa geçireceğim!"


Bu söylenenlerin ne kadar hoş olduğunu bilse bile korkuyordu Siyon. 


"Ama benim gücüm yok, nasıl kral olabilirim?"


"Orasını bana bırak ayrılmadan önce yanına sürekli senin emirlerini uygulamaları için özel adamlar tahsis edeceğim." 


"O halde size çok minnettar olurum Crow!" 


"Sadece buda değil gitmeden önce açıklama yapıp senin kutsal kıta ile bağlantılı olan tek kral olduğunu ve olabileceğini açıklayarak sana beni temsil eden madalyonu bırakacağım, şimdilik kral seçmelerine sonuna kadar hayatının tadını çıkartsın daha sonra sen kral olacaksın, yarın sizin için büyük bir konak planı ayarlayacağım kraliyet sarayına en yakın olan yere siz kraliyet sarayında kalırken o konakta yan ailesine katılacak olanlar kalacak. "


Siyon ve Clara bu söylenenleri duyduklarında gözlerinden yaşlar su gibi akmaya başlamıştı, yıllar sonra hak ettikleri itibar ve babasının intikamı alınacaktı.


Bu sırada ağacın dalında gövdeye dayanmış şekilde konuşulanları dinleyen Gölge ortamı neşelendirmek için konuştu. 


"Ehm, ehm.. Siyon o halde beni krallığın yaşlısı yaparsan eğer bende seninle kalabilirim nasıl fikir ama benimde sizinle olmam ile kimse kraliyet ailesine elini atmaya cesaret edemez." 


Gölge sinsi sinsi gülüyordu sonunda olaylar karışmaya ve bu olayların gerçekleşmesi ile kıtada dengeler değişecekti neden oda dahil olmasın ki hemde ustasının ailesini korumuş olacaktı.


Siyon ve Clara, Gölge konuştuğu anda ağlarken gülmeye başladılar. 


Bu olaylar gerçekleştiğinde hakları olmasına rağmen yaşanmamış hayatlar Sonuda yaşanacaktı!







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr