Herkes gülerken Crow biraz tebessüm ederek tekrar söze girdi. 

"Ben yarın sabah buradan ayrılacağım ve krallıkta ayarlamam gereken konuları halletmeye gideceğim." 

Siyon, Crow'un bu kadar erken ayrılacağını duyduğunda konuştu. 

"Bu kadar erken ayrılmak zorunda mısın?" 

"Evet sizin için bir konak ayarlamam lazım bu yüzden erkenden geri dönüp bu işi çözmeliyim." 

"O halde seni tutmayalım." 

Siyon, Clara, Crow ve Gölge sabahın ilk ışıklarına kadar sohbet ettikten sonra Crow'un yanlarından ayrılması ile hepsi uyumak için odalarına çekildiler. 

Crow bugün o aceleci davranmadan ormanın içerisinde bulunan yoldan sakince krallığa doğru ilerlemeye devam ederken arkasında ki ağaçların arasında birisinin saklandığını hissederek ilerlemeyi bıraktı ve o yöne dönerek konuşmaya başladı. 

"Ahm.. yani beni bu şekilde tuzağa düşürebileceğini ummuyorsun değil mi?" 

Crow'un düşüncesinin tam aksine ağacın arkasından titreyerek bir kız çıktı ve kendisine doğru yavaştan gelmeye başladı. 

"Efendim sizi bu şekilde takip etmek istemezdim ama sizinle özel olarak konuşmam gereken bir konu olduğundan dolayı bunu yapmak zorunda kaldım umarım bana anlayış gösterirsiniz." 

Crow gelen kişiyi tanıyordu bu kişi krallığın prensesi Yuriden başkası değildi. 

"Öncelikle senin neden burada işin olduğunu öğrendiğime göre tabiki de seninle konuşabilirim sorun nedir bana çekinmeden anlatabilirsin. "

" O halde hiçbir şey saklamadan konuşacağım." Derin bir nefes alan prenses tekrar söze girdi. "Buraya seninle gizlice konuşmak için gelme sebebim kral, aslında o adam benim babam değil bunu uzun zamandır biliyorum ama elimde güç olmadığı için birşey yapmaya cesaret edemiyorum ama o gün sizi gördüğümde bana yardımcı olabileceğinizi anladım." 

"Nasıl senin baban değil bana anlatır mısın lütfen?" 

"Babam değil çünkü günün birinde iskan ettiği bir krallığın kralının kızıyım ben daha o zamanlar beşikte bir bebekmişim beni öldürmeye kıyamadığı için tüm gerçek ailemi öldürerek beni yanına almış ve kendi kızı gibi büyütmeye başlamış bunu yıllar önce bir adam ile tartışırken ağzından kaçırdı ama benim duyduğumu bilmiyor, bende gücüm yetmediği için bildiği mi saklamak zorunda kaldım lütfen, lütfen efendim gerçek ailemin intikamını almam konusunda bana yardımcı olun. "

Crow şu anda mutlu olmuştu kralı öldürecekti ama kızına üzülüyordu ama kızı sandığı kişinin aslında öz kızı olmayıp onu öldürmek istediğini duyduğunda sevinmişti bu olay onun için daha kolay hale gelecekti. 

"Aslında bakarsan kralı zaten öldürecektim ama senin için üzülüyordum babanı öldürdüğüm için kin beslemenden korkuyordum ama bu olayları öğrendikten sonra korkmam için bir sebep kalmadı benim için daha kolay olacak." 

Prenses karşısında ki adamın kelimelerini dinlediğinde gözyaşları gözlerinin yanından süzülmeye başladı yıllardır içerisinde biriktirdiği intikam arzusu sonunda bitecekti öz ailesini öldüren adam sonunda ölecekti. 

"Bu çok güzel bir his olacaktır eminim efendim, ailemin katilinin ölümünü izlemek çok güzel bir his olacaktır, size nasıl teşekkür edeceğimi gerçekten bilemiyorum." 

"Ah o konuya gelirsek seninde varisimden hoşlandığını anlamak o kadar zor değil umarım onunla birlikte olursun bu benim için bir teşekkür sayılır." 

Kızın suratı adamın konuştuklarını duyunca kiraz gibi kızardı. 

"Efendim siz.. haklısınız buna söyleyecek birşey bulmak gerçekten çok zor elimden geleni yapacağım eğer o kabul ederse ben bu işe razıyım." 

Crow cevabı aldıktan sonra mutlu bir şekilde ilerlemekte olduğu yöne dönerek yoluna devam etmeye başladığında konuştu. 

"Merak etme varisim de bu olaya olumlu bakacaktır hele ki bu kadar güzel göğüslere sahip bir bayanı redderse onu kendi ellerim ile diğer dünyaya yollarım." 

Konuşurken sakal altından gülüp kızın tepkisini izliyordu, son dediklerini duyan kız kolları ile göğüslerini kapatmaya çalışıyor ama çok büyük oldukları için zorlanıyordu. 

"Neyse hadi benimle gel şu kral ile bir görüşelim bakalım derdini anlayalım." 

"Peki efendim geliyorum." 

İkili krallığa doğru ilerlemeye başladılar. 

Öğlen saatlerinde krallığa varmışlardı, vardıklarında ise prenses ile direk saraya doğru ilerlemeye başladılar hızlı ilerledikleri için hızlıca saraya ulaşmışlardı, yanında prenses olduğu için kimse durduramadı ve direk kralın taht odasına ilerlediler oraya vardıklarında kral ve soylular bir toplantı içerisindeydiler. 

"Ahm, bakıyorum da toplantınız önemli galiba." 

Crow konuştuğunda kral daha masada bulunan kişilere gelen adamı tanıtma fırsatı bulamadan soylulardan birisi ayağa fırlayarak konuştu. 

"Hadsiz nasıl buraya girmek için hakkın olduğunu düşünürsün? Korumalar atın bu avamı dışarıya!" 

Soylu konuşmuştu ama daha önceki günlerde yaşanan olaylardan dolayı Crow'un kim olduğunu tüm korumalar bildiği için yerlerinden bile kıpırdama zahmetine girmediler.

"Size diyorum atın şu adamı saraydan yoksa hepinizi öldürürüm!" 

Bu cümle adamın konuştuğu son kelimeler olmuştu, Crow elini yana doğru salladığı anda adamın kafası koparak gözleri açık şekilde yere düştü ardından da bedeni yığıldı. 

"Öhm..başka var mı acaba beni dışarıya atmaya çalışmak isteyen yoksa buraya gelme sebebim geceyim mi." 

Crow'un sorusundan hemen sonra kimsenin konuşmasına izin vermeden kral hemen söze daldı. 

"Efendim buraya gelerek bizleri şereflendirdiniz, arkadaşlar bu kişi kutsal kıtadan gelen denetmen ve kıdemli elder Crow." 

Kralın konuşması üzerine tüm soylular korumaların neden harekete geçmediğini anlamışlardı, soyluların hepsi birden ayağa kalkarak saygılı bir şekilde Crow'un önünde eğildiler ve saygılarını sundular. 

"Buraya neden geldiğimi bilmek istermisin?" 

"Evet gerçekten bilmek isterim çünkü yardım edebileceğim bir konuysa eğer elimden geleni yaparım." 

"Yardım edebileceğin bir konu evet ölmeni isteyen çok kişi var ve hepsi haklı!" 

Kral olum kelimesini duyduğunda ne konuşması gerektiğini unutmuş vaziyete geldi. 

"Efendim neyden bahsediyorsunuz lütfen açıklar mısınız?" 

"Kısaca açıklayayım o halde, kral olduktan sonra eski kralın ailesi olan Yan ailesinin fertlerini krallıkta kovacak teker teker öldürdün, hayatta sadece oğlu ve karısını bıraktın bunun hakkında bana açıklama yapabilir misin?" 

Kral şu anda karşısında ki adamın söylediklerini duyunca alnından soğuk terler akmaya başladı. 

"Ef..efendim bu sadece bir yanlış anlaşılma oldu o zamanlar gücün şehvetine kapıldım lütfen affedin beni efendim, benim bir ailem var kızım var onun babasız kalmaması için beni affedin nolursunuz." 

Kral deli gibi af dilenmeye başlamıştı ve son kozu olarakta kızını kullanmak istemişti ama ona vurulan son darbe son kozundan gelmişti. 

"Sana bu zamana kadar baba dediğim her günün gecesinde yatağımda ağladım ben senin haberin var mı katil? Ben senin kızın değil yıllar önce fethettiğin bir krallıkta öldürdüğün bir kralın kızıyım ama bu yaşıma kadar beni kandırdın!" 

"Bu! Bunu nasıl bilebilirsin sen ne..nereden öğrendin bu gerçekleri?" 

"Nerede öğrendim yıllar önce bir adam ile benim hakkım da konuştuğun sırada duydum inanmadım ama olayları araştırdığımda gerçekler gün yüzüne çıktı bugün gerçek babamı öldürdüğün gibi seninde ölme vaktin!"

Kral son kozunu da kaybedince olduğu yerde dizlerinin üzerine çökerek sadece af dilenmeye başladı yapabileceği birşey kalmamıştı deli gibi af dileniyor sürekli konuşuyordu, Crow yanına gelip kulağına eğildiğinde dinlemek için sustu ve bir daha konuşma fırsatı olmadı. 

"Yıllar boyunca insanlara acı çektirdiğin zamanlar içerisinde bir kez olsun düşünmedin mi bu yaptıklarım birgün benim başıma gelirse ne yaparım diye bir kralı öldürüp kızını çalıyorsun, öldürdüğün kralın yerine geçip yetmezmiş gibi bütün ailesini katlediyorsun ve bu yaptıklarını halkına yalan yanlış anlatıyorsun, işte o birgün geldi ve yaptıklarını şu anda kendin yaşayacaksın! "

Sustuğu anda kralın boynunda incecik bir çizgi belirdi ve şelale misali kan akmaya başladı sanki bedeninde bulunan bütün kan oradan dışarıya boşaltılıyordu. 

Kralın öldüğünü gören bütün soylular buz tutmuşcasına hareket etmeye korkuyorlardı sanki ederlerse öleceklermiş gibi geliyordu hepsine. 

Crow olduğu yerde doğrularak salonda taht odasında bulunan bütün soylulara teker teker baktıktan sonra konuşmaya başladı. 

"Bugünden itibaren krallığı hakkı olan kişi yönetecek eski kralın oğlu olan Siyon Yan, ve prenses Yuri varisim olan ayrıca Yan ailesinin oğlu olan Harang ile evlenecek diğer bir değiş ile bu krallığın Genç Prensi ile evlenecek bunlara kimsenin karşı çıkmaya hakkı yoktur şimdi dağılabilirsiniz hepinize yeni yönetime alışmaya başlayın alışmak istemeyenlere krallıktan ayrılma şansı veriyorum ama isyan etmeye kalkışan olursa eğer tüm ailesini katlederim! "

Crow daha fazla konuşmadan odada bulunan camın önüne geçerek manzarayı izlemeye başladı, soylular ise hiçbiri ses çıkartmadan saraydan ayrılmaya başladılar.