Harang dipsiz uçuruma düştükten sonra Mian onu bir süre tepenin aşağısında bekledi gelmesi için ama geri gelmediğini gördüğünde bulunduğu yerden ayrılarak krallığın geri dönüş yoluna koyuldu acele ediyordu biran önce varıp Harang'ın ustasına yaşanan olayı anlatıp yardım etmesini isteyecekti.
Krallığa varması uzun sürmedi ama vardığında krallıkta yaşanan karmaşaya gördüğünde şaşırmıştı kralın öldürülmesi ve öldüren kişinin Harang'ın ustası olması onu tamamen şaşırmış olmasına rağmen Harang olayını geciktirmek istemediği için acele ederek ustasını bulmak için hareket etti ve kraliyet sarayında Crow ile buluştu.
"Sizinle acil konuşmam gerekiyor usta Crow."
Crow karşısında ki adamın acele davrandığını ve Harang ile birlikte gitmesine rağmen tek başına geri geldiğini görünce önemli olduğunu düşünerek hemen özel bir odaya çekti Mian'ı ve konuşmaya başladı.
"Konuş ne oldu?"
"Efendim biz krallıktan ayrılıp sisli tepelere gitmek için yola çıktık ormanı geçip sisli tepelere gireceğimiz zaman Harang özel ve güvenli bir yol bildiğini söyledi daha sonra o yoldan ilerlemeye devam ederken kenarları uçurum olan bir tepeye tırmanırken güvenli sandığımız yolun ortasında karşımıza İlahi bir canavar çıktı ve bize saldırdı, Harang beni kurtarmak için tepeden aşağıya ittirdi ama kendisi uçurumdan aşağıya düşerek gözümden kayboldu ne kadar seslenip arasam da ondan bir ize rastlamadım bu yüzden hızlıca size haber vermek için geriye geldim. "
Crow adamın söylediklerini dinlediğinde nefes alışı hızlanmaş ve Harang'a birşey olmasından dolayı korkmaya başlamıştı.
"Eğer güvenli yol olduğunu söylediyse o yaratık sizin karşınıza nasıl çıktı eğer senin ona zarar vermek gibi bir planın olmuşsa eğer senin bütün soyunu yok edeceğimden emin olabilirsin Mian düş önüme Harang'ı bulmak için geriye gidiyoruz!"
Mian ustasının bu kadar kızmış olmasını alıyordu sonuçta tehlikede olan kişi onun varisi ve yerini devralacak kişiydi.
Mian Crow'a yolu göstermeye başladı ve birlikte ormana girerek Harang'ın uçuruma düştüğü yere doğru ilerlemeye başladılar.
Mian ve Crow sisli tepelere doğru giderken, Crow'un Yan ailesini krallığa getirmesi için yolladığı kendisi için çalışan ve en güvendiği iki adamı Yan ailesinin malikanesine varmıştı, ikili kapıdan bahçeye girdikleri anda karşılarında Gölge'yi bulmuşlardı.
"Beyler buraya ne amaçla geldiğinizi bilmiyorum ama kötü bir amaç ile gelmiş bulunuyorsanız buradan tek parça ayrılmanızın mümkün olmadığını size baştan belirtmek istiyorum."
İkili Gölge'nin tek başına ortaya koyabilecek olduğu gücün kendi bireysel ve takım güçlerini tamamen aştığını anlamışlardı ve böyle bir korumanın burada ortaya çıkacağını hiç beklemiyorlardı ama zaten buraya düşmanca bir davranış ile değil ustaları Crow'un emri ile Yan ailesini krallığa götürmek için gelmişlerdi.
"Merhaba, öncelikle belirtmek istiyoruz ki buraya düşmanlık besleyerek değil aksine senin yapmakta olduğun gibi Yan ailesinin güvenliğini sağlamak ve onları krallığa götürmek için buradayız bizi yollayan kişi ustamız Crowdur."
Konuşan adam sadece kelimelerin yetmeyeceğini bildiği için belinde bulunan torbadan Crow'a ait olan madalyonu çıkartarak Gölge'nin eline bıraktı, verdikleri madalyonu inceleyen Gölge konuşan adamın söylediklerinin doğru olduğunu onayladıktan sonra gelen adamlara karşı daha nazik ve dostane yaklaşmaya başladı.
"Anlaşılıyor ki söylediklerin doğru aynı tarafta olduğumuz için çok sizinle tanışmaktan mutluluk duyuyorum, Yan ailesinin neden krallığa gitmesi gerektiğini öğrenebilirmiyim acaba?"
"Sebebi çok basit hakları olan krallığı devralmak için tabiki, dün ustam buradan ayrıldıktan sonra kraliyet sarayına giderek kralı infaz etti ve krallıkta bulunan bütün soylulara o günden sonra yönetimin Yan ailesinin elinde olduğunu açıkladı eh haliyle kralın krallığın başına geçme vakti geldi sayılır değil mi. "
Gölge duyduğu bu haberlere çok sevinmişti hem Harang ustası olduğu için hemde Siyon ve Clara ile kaldığı bu birkaç günlük süreç içerisinde onları gerçekten ailesi olarak görmeye başlamıştı.
Gölge ve yeni gelen ikili konuşmaya devam ederken malikanenin kapısından Siyon çıkarak üçlüye doğru yaklaşmaya başladı.
"Gölge bir soru mu var, gelen kişiler kim?"
"Siyon gelen kişiler çok güzel haberler ile buraya gelmişler ve bize düşman değiller merak etme."
"Demek güzel haberler neymiş bakalım bu haberler?"
"Haberler şunlar dün Crow buradan ayrıldıktan sonra kraliyet sarayına giderek kralı infaz etmiş ve krallığın bütün soyluların artık yönetimin Yan ailesinin ellerinde olduğunu bildirmiş."
Siyon bu olayın yaşanacağını biliyordu ama konuşmanın üzerinden bir gün gibi kısa süre geçmesinin ardından olacağını bilmiyordu ve bu duyduğu şeylerin hayal olduğunu düşünmüştü o kadar güzel haberdi ki bu gelen haber onun için, yıllardır içerisinde tuttuğu intikam arzusu sonunda gerçekleşmiş, babasının, tüm Yan ailesinin katili öldürülmüş ve hak edilen krallık sonunda kendisine devredilmişti.
"Bu çok güzel bir haber! Şimdi ne yapıyoruz Gölge?"
"Bu gelen ikili bizi krallığa götürmek için buradalar onları yollayan kişi Elder Crow."
"Anlıyorum o halde hazırlanalım eşyalarımızı alalım."
Adamın buradan eşya alacağını duyan gelen adamlardan birisi söze girdi.
"Buradan eşya almanıza gerek yok kraliyet sarayı tamamen temizlendi ve sizin için hazır bekliyor."
Siyon bu konuşulanların sonunda gerçek olduğu için o kadar mutluydu ki hemen malikaneye dönerek Clara'ya haber verdi kadın da eşi gibi gelen haberlere ilk başta inanmamış ve gelen adamların yanına koşarak doğrulama gereği duymuştu.
Yan Ailesi krallığa gelirken krallıkta Elder Rainbow Harang'ın gidişinden sonra geride kalan hap dükkanı inşaatının başında duruyor ve yapılan yapının doğru olup olmadığını kontrol ediyordu.
"Arkadaşlar gerçekten çok güzel bir mimari yapı ortaya çıkartıyorsunuz."
"Biz elimizden geleni yapıyoruz Elder Rainbow, asıl bu yapının başı bize bu şansı bu yapıyı inşaat etme bütçesini en kaliteli malzemeleri kullanabileceğimiz kadar veren Harang'tır."
"Emin olun ki bütçe ondan çıkmış olsa bile bu krallıkta sizin kadar güzel mimarlar yok ve duydunuz mu bilmiyorum ama artık Harang bu krallığın prensi oldu."
"Son olaylara çok hakim olmasak bile duyduk ve olayların bu şekilde gelişmesine gerçekten şaşırdık lakin kendi adıma gururda duymuyor değilim sonuçta şu an yapmış olduğumuz yapı prens içindir!"
Adamın söylediklerini dinleyen Elder Rainbow konuştu.
"Hahaha bunun farkında olmanız çok güzel bir haber ve bu yapı hoşuna giderse bakarsınız kraliyet sarayında yapacağı değişiklikler için tekrardan sizleri ise alabilir ne dersiniz bende bu konuda sizi önerebilirim tabiki."
Elder Rainbow mimarlar ile ilgilenirken karanlık dipsiz uçurumun dibinde Harang gözlerini günler sonra açmaya başlamıştı.
Gözlerini açtığında çevresini görmekte zorluk çeken Harang elini kafasına götürdüğünde kafasının kanamaya devam ettiğini fark etti, düştüğü uçurumun ne kadar derin olduğunu biliyordu ve bu kadar hafif bir yara ile kurtulması mucizeydi.
Yüzüğünden çıkarttığı iyileştirici özelliği olan hapı yutarak yaralarını iyileştirmeye başladığında uçurumun diğer ucunda karanlığın içerisinde hafif belli olan yeşilimsi bir ışık gözüne ilişti.
Işığa doğru ilerlemeye başlamadan önce vücudunun eski sağlığına kavuşmasını ve bütün açık yaralarının iyileşmesini bekleme kararı alarak bulunduğu konumdan ayrılmadı ve yuttuğu hapın etkisini göstermesini beklemeye başladı.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..